Hava Kirliliği Bebeklik Döneminde Alerjisi Riskini Artırabilir
Yeni bir araştırma, bebeklik döneminde yüksek düzeyde hava kirliliğine maruz kalma ile çocukluk döneminde yer fıstığı alerjisi gelişimi arasında endişe verici bir bağlantı olduğunu ortaya koydu
07.03.2025 11:19:00
Orhan Dede
Orhan Dede





Yeni bir araştırma, bebeklik döneminde yüksek düzeyde hava kirliliğine maruz kalma ile çocukluk döneminde yer fıstığı alerjisi gelişimi arasında endişe verici bir bağlantı olduğunu ortaya koydu. Bu bulgu, çevresel faktörlerin alerji gelişiminde önemli bir rol oynayabileceğini gösteriyor.
Araştırma, 1 yaşında çalışmaya dahil edilen ve 4, 6 ve 10 yıl boyunca takip edilen 5.276 çocuğu kapsıyor. Araştırma ekibi, her takip sırasında her katılımcının ikamet adresindeki yıllık ortalama ince partikül madde (PM2.5) ve azot dioksit (NO2) konsantrasyonu tahminlerini kullandı.
Çalışmada, yüksek düzeyde hava kirliliğine maruz kalan bebeklerin yer fıstığı alerjisi geliştirme ve yaşamlarının ilk 10 yılı boyunca kalıcı alerji belirtisi yaşama olasılığının daha yüksek olduğu bulundu. Ancak aynı ilişki egzama veya yumurta alerjisi için görülmedi.
Araştırmanın yürütüldüğü enstitüye göre bu çalışma, ilk kez hava kirliliğini bir çocuğun yaşamının ilk on yılında kanıtlanmış bir gıda alerjisiyle ilişkilendirdiğine işaret ediyor. Bu bulgu, hava kirliliğinin çocuk sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin daha geniş bir yelpazede olduğunu gösteriyor.
Alerji görülme sıklığındaki artış, kentleşmenin artmasıyla benzer bir zamanda gerçekleşti. Bu da çevresel faktörlerin yüksek alerji oranlarına katkıda bulunuyor olabileceği düşüncesini akla getiriyor. Egzama ve gıda alerjileri genellikle bebeklik döneminde gelişir ve zamanla düzelebilir. Ancak bazı çocukların ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde kalıcı alerjiler de yaşanabiliyor.
Bu çalışma, hava kirliliğinin çocuk sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekiyor ve bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. Bebeklik döneminde hava kirliliğine maruz kalma riskini azaltmak için alınacak önlemler, çocukların alerji geliştirme riskini de azaltabilir.
Araştırma, 1 yaşında çalışmaya dahil edilen ve 4, 6 ve 10 yıl boyunca takip edilen 5.276 çocuğu kapsıyor. Araştırma ekibi, her takip sırasında her katılımcının ikamet adresindeki yıllık ortalama ince partikül madde (PM2.5) ve azot dioksit (NO2) konsantrasyonu tahminlerini kullandı.
Çalışmada, yüksek düzeyde hava kirliliğine maruz kalan bebeklerin yer fıstığı alerjisi geliştirme ve yaşamlarının ilk 10 yılı boyunca kalıcı alerji belirtisi yaşama olasılığının daha yüksek olduğu bulundu. Ancak aynı ilişki egzama veya yumurta alerjisi için görülmedi.
Araştırmanın yürütüldüğü enstitüye göre bu çalışma, ilk kez hava kirliliğini bir çocuğun yaşamının ilk on yılında kanıtlanmış bir gıda alerjisiyle ilişkilendirdiğine işaret ediyor. Bu bulgu, hava kirliliğinin çocuk sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin daha geniş bir yelpazede olduğunu gösteriyor.
Alerji görülme sıklığındaki artış, kentleşmenin artmasıyla benzer bir zamanda gerçekleşti. Bu da çevresel faktörlerin yüksek alerji oranlarına katkıda bulunuyor olabileceği düşüncesini akla getiriyor. Egzama ve gıda alerjileri genellikle bebeklik döneminde gelişir ve zamanla düzelebilir. Ancak bazı çocukların ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde kalıcı alerjiler de yaşanabiliyor.
Bu çalışma, hava kirliliğinin çocuk sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekiyor ve bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. Bebeklik döneminde hava kirliliğine maruz kalma riskini azaltmak için alınacak önlemler, çocukların alerji geliştirme riskini de azaltabilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.