Geçmişte kendimizi "Selçuklular", "Osmanlılar" ve farklı isimler altında tanımladık. Cumhuriyetle beraber de "Türk Milleti" olarak tanımlıyoruz. Bu tanım da Gazi Mustafa Kemal'in ortaya koyduğu bir tanımdır. Anadolu'yu Müslümanlaştıran Hacı Bektaş-ı Veli'nin Müslüman olan herkese verdiği 'Türk' isimi ile başladı.
Cumhuriyet'ten önceki devletimiz olan Osmanlı'da nüfusun yüzde 52'si 'Müslim', yüzde 42'si de 'Gayr-i Müslim' idi. Saray yönetiminde, sanatta, zanaatta, ticarette hakim olanlar 'Azınlık' dediğimiz o gayr-i müslümler vardı. Müslümanlar; ağırlıklı olarak tarımla uğraşan, köyde yaşayan, savaş olunca savaşa giden ve vergi veren insanlardı. Her dönemde olduğu gibi; yönetimde, ticarette, sanatta olanlar sesleri en çok çıkan ve sözleri dinlenen insanlardır. Parası olan sözü dinlenen insandır. Osmanlı'da da öyle oldu. Devleti kuran 'Türkler' kaymağını yiyen ve sesi çıkan 'Azınlıklar' oldu.
Osmanlı'da nüfus dağılımı, yüzde 52 Müslim, yüzde 42'si gayr-i müslim iken; Cumhuriyet'te yüzde 99 Müslim, yüzde 1'i gayr-i müslim olarak gerçekleşti. Bunun nasıl gerçekleştiği çok önemli bir sorudur. Atatürk, nüfus mübadelesinde Müslüman Türkleri vatana alarak, olmayanları da dışarı göndererek bunu gerçekleştirdi. Şimdi ise tam tersi yapılıyor. Müslüman Türkler Türkiye'den gönderiliyor, ne olduğu belli olmayan insanlar vatandaş yapılarak vatana dahil ediliyor.
Cumhuriyet'te Müslüman olanlar asıl unsur, gayr-i müslimler de azınlık kabul edildi. Yönetime Müslümanlar geldi. Müslümanlar içinde liyakat ehli olanlar yönetime getirildi. Asla ayrım yapılmadı. Bunun içindir ki R. Tayyip Erdoğan bir köyden gelerek Cumhurbaşkanı olabildi.
Osmanlı'da köle gibi çalışan, sadece vergi veren ve savaşa giden halk 'kul, teba' olmaktan çıktı 'efendi' oldu.
Osmanlı'da insanlar dinlerini birilerinden fısıltı halinde öğrenirken, Cumhuriyet'te bizzat kaynağından öğrenmeye başladı. Kur'an ve hadisler tercüme ve tefsir edildi. Türkçe hutbeler hazırlandı ve Diyanet kuruldu.
Osmanlı'da devletin sahibi ve yöneticisi Osmanlı ailesi ve devşirmeler iken, Cumhuriyet'te Türk milleti oldu.
Osmanlı'da millet padişahın kulu ve ona hizmet ederken, Cumhuriyet'te yalnız Allah'a kulluk yapıyor.
Osmanlı'da emir ve yasaklar saray tarafından belirlenirken, Cumhuriyet'te yasa ve kanunlarla belirleniyor.
Osmanlı'da yasalar sarayın menfaatine göre, Cumhuriyet'te ise halkın menfaatine ve adalet ön planda tutularak hazırlanıyor.
Çevremizde bulunan komşu devletlerden farkımız Atatürk'ün bize bıraktığı Cumhuriyet'ten kaynaklanmaktadır. Din Allah'ın istediği gibi yaşanıyorsa, milli gelir adil dağıtılıyorsa, adalet sağlanıyorsa Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet farkındadır.
- Sadece namaz Cennet’e götürür mü? / 06.10.2023
- Ücreti alınanın ecri olur mu? / 30.09.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ ırkçılık mı? / 28.09.2023
- Peygamberimiz kavmini Allah'a şikâyet etti mi? / 22.09.2023
- Cami yaptırmak israf olur mu? / 18.09.2023
- Şikâyet yerine şükretmek / 15.09.2023
- Çoğunluk hak değildir / 11.09.2023
- İslâm'ın ilk emri oku! / 07.09.2023
- Cahillerden olma! / 04.09.2023