Mü'minlik, Müslümanlık iddiasındaki her insan, kadın olsun erkek olsun her kişi; Hakkın ve hakikatin dosdoğru şahidi olmak durumundadır.
Mü'min muhataplarına güven telkin eden insandır.
Mü'min, muhataplarınca güvenilen ve onlara güvenen insandır, daha da önemlisi Mü'min, gönülden bağlandığı Yüce Yaratıcıya amasız, fakatsız güvenen insandır.
Hepsinden de önemlisi, Yüce Yaratıcının güvenine mazhar olan insanlar ancak Mü'minlik vasfını kazanabilirler.
Allah'ın kullarına karşı haksızlık yapanlar, kulların haklarına tecavüz edenler aynı zamanda Yüce Yaratıcının hakkına ve hukukuna da tecavüz edenlerdir.
Yalanla ve talanla, bin bir çeşit hile ile kulların emeklerine ve alın terlerine çökenler, çöreklenenler ne kadar suçlu iseler, onların bu cürümlerine göz yumanlar, bizim partiden, bizim ekipten diyerek gözlerini kapatanlar da o kadar suçludurlar.
Hiçbir kimse, hiçbir hizip ve hiçbir gurup şahit oldukları haksızlıklar karşısında susma hakkına sahip değillerdir.
Hiç kimse haksızlığa göz yumma hakkına sahip değildir.
Bir Mü'min, ait olduğu insanlık aleminde ve özellikle yaşadığı ülkede şahit olduğu haksızlıklara, yalanlara ve talanlara, faillerinin kimliğine bakmadan isyan etmeli ve faillerini ifşa etmelidir.
Bizim partiden diye, bizim ekipten, bizim mezhepten diye göz yumulan haksızlıkların, günün birinde o göz yumanların da kapılarını çalacağı muhakkaktır, çünkü tarih boyunca da hep öyle olmuştur.
Göz göre göre haksızlıklara, arsızlık ve hırsızlıklara göz yumanlar, gün gelmiş o soygunlara, o vurgunlara maruz kalmışlardır.
Söylenen yalanlar, yapılan talanlar, gasp edilen haklar bizim partililere aitse görmeyelim, göstermeyelim, ısrarla üstünü örtelim, başkalarına aitse ifşa edelim tavrı ve anlayışı merduttur, reddedilmiştir.
Yalanı ve yalancıyı, talanı ve talancıyı, her çeşit gaspı ve gaspçıyı, tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan kamu malına çöreklenmeyi ve çöreklenenleri savunmanın, onların bu cürümlerine göz yummanın asla hiçbir mazereti, hiçbir gerekçesi olamaz.
Lütfen, tenha bir vakitte, tenha bir köşede başımızı ellerimizin arasına alarak bir düşünelim; haksızlıklar karşısında göz yumma hakkını bize kim ve hangi hukuk sistemi veriyor?
Sırf bu yüzden toplumdaki çürümenin boyutlarını bizzat her gün görmüyor muyuz?
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025