Başkan Bush, 11 Eylül'ün hemen devamında tüm dünyaya seslenerek kendisinin uluslararası teröre karşı savaş açtığını duyurdu.
Günün büyük bölümünü Beyaz Saray'ın bodrumunda tanrısına dua ederek geçiren Evanjelik Bush, Birleşmiş Milletler ve NATO'dan kendi safında olmalarını istedi. Onlar ise verilecek destek için şartların oluşmadığını ve aksi halde düzenlenecek yeni saldırının meşru olmayacağını izah ettiler.
Özellikle BM Genel Sekreteri Annan, Bush'a mesafeli davranarak dikkatli davranması gerektiğini ifade etti.
Irak'a savaş açılırken " önleyici müdahale'' denen doktrin kullanıldı.
Teröre karşı anti -terör taktikleri uygulanacaktı.
Terör ve teröristin tanımı tam olarak yapılmadan ve delil olmadan savaş başladı.
Aslında bu bir savaş değildi.
Savaş olması için, karşılıklı iki ülkenin ve bu ülkelerin ortak iradelerinin birbirine savaş ilan etmesi gerekiyordu.
Oysa ortada ne böyle bir irade ne de bu iradeyi ortaya koyan karşı devlet vardı. Tek bir devlet vardı ve o devlet somut bir kanıt yokken ta Atlantik ötesinden gelip Irak'ı vurmaşa başladı.
Savaş değil, bir işgal sözkonusuydu. İşgali başlatan ülke ise asimetrik bir güç gösterisi sergiliyordu.
Amerika önleyici müdahale ile neyin önünü alıyor ve neyin müdahalesini yapıyordu?
11 Eylül sonrası ortamda Amerika yönetimi Ortadoğu'da daha katı ve kesin bir politika izlemeye başladı. Bazen uluslararası hukukun sınırlarını zorlayan bu politika i Ortadoğu dengeleri açısından sorunlu bir dönem teşkil etti..
Amerika'nın Ortadoğu'daki vuruşları yeni değil . Ortadoğu'nun kırık fay hattında çatışmaların kökeni ta eskilere dayanıyor. 18'inci yüzyılların Ortadoğu denkleminde tek güç İngiltere olurken 19'ncu yüzyıl ortalarında İngiltere'nin hakimiyet alanına Almanya ve Fransa da girdi. 20'nci yüzyılda Rusya ve Amerika bunu sürdürmeye çabaladı. İçerisinde bulunduğumuz yüzyılın ilk çeyreğinde de tek başına kalan Aberika bunu idame ettirecek görünüyor.
Bu hakimiyet alanının tam merkezinde ve her döneminde su ve petrol eksenli politikalar uygulandı..Amerika Atlantik ötesinde kaldığı için etkisini sürdürebilmek için bu bölgede İsrail'i bıraktı Ortadoğu'nun küçük Amerikası İsrail oldu.
Günün büyük bölümünü Beyaz Saray'ın bodrumunda tanrısına dua ederek geçiren Evanjelik Bush, Birleşmiş Milletler ve NATO'dan kendi safında olmalarını istedi. Onlar ise verilecek destek için şartların oluşmadığını ve aksi halde düzenlenecek yeni saldırının meşru olmayacağını izah ettiler.
Özellikle BM Genel Sekreteri Annan, Bush'a mesafeli davranarak dikkatli davranması gerektiğini ifade etti.
Irak'a savaş açılırken " önleyici müdahale'' denen doktrin kullanıldı.
Teröre karşı anti -terör taktikleri uygulanacaktı.
Terör ve teröristin tanımı tam olarak yapılmadan ve delil olmadan savaş başladı.
Aslında bu bir savaş değildi.
Savaş olması için, karşılıklı iki ülkenin ve bu ülkelerin ortak iradelerinin birbirine savaş ilan etmesi gerekiyordu.
Oysa ortada ne böyle bir irade ne de bu iradeyi ortaya koyan karşı devlet vardı. Tek bir devlet vardı ve o devlet somut bir kanıt yokken ta Atlantik ötesinden gelip Irak'ı vurmaşa başladı.
Savaş değil, bir işgal sözkonusuydu. İşgali başlatan ülke ise asimetrik bir güç gösterisi sergiliyordu.
Amerika önleyici müdahale ile neyin önünü alıyor ve neyin müdahalesini yapıyordu?
11 Eylül sonrası ortamda Amerika yönetimi Ortadoğu'da daha katı ve kesin bir politika izlemeye başladı. Bazen uluslararası hukukun sınırlarını zorlayan bu politika i Ortadoğu dengeleri açısından sorunlu bir dönem teşkil etti..
Amerika'nın Ortadoğu'daki vuruşları yeni değil . Ortadoğu'nun kırık fay hattında çatışmaların kökeni ta eskilere dayanıyor. 18'inci yüzyılların Ortadoğu denkleminde tek güç İngiltere olurken 19'ncu yüzyıl ortalarında İngiltere'nin hakimiyet alanına Almanya ve Fransa da girdi. 20'nci yüzyılda Rusya ve Amerika bunu sürdürmeye çabaladı. İçerisinde bulunduğumuz yüzyılın ilk çeyreğinde de tek başına kalan Aberika bunu idame ettirecek görünüyor.
Bu hakimiyet alanının tam merkezinde ve her döneminde su ve petrol eksenli politikalar uygulandı..Amerika Atlantik ötesinde kaldığı için etkisini sürdürebilmek için bu bölgede İsrail'i bıraktı Ortadoğu'nun küçük Amerikası İsrail oldu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005