Yavaş yavaş, tane tane, tertil tertil, ağır ağır oku.Gönlüne doğacak muhtemel manalarını sindire sindire, kalbinde zuhur edecek muhtemel ilhamları hazmede ede oku."Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resûlüne arz edin. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir." (Nisa: 59).Ümmet-i Muhammed'in ne zamandan beri, hangi tarihten itibaren nizaya düştükleri, anlaşamadıkları konuları Allah ve Resulüne arz etmek yerine kendi ictihadları ile çözmeye kalktıkları için hata üstüne hata yaptığını, uçurumdan uçuruma yuvarlandığını derin derin düşün."Hayır hayır, Rabbine and olsun ki onlar, aralarında anlaşmazlığa düştükleri her konuda sen peygamberi hakem yapmadıkça ve sonra senin kararına, kalplerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle tabi olmadıkça gerçekten inanmış olmazlar." (Nisa: 65).Tane tane, tertil tertil oku ve kafa çatlatırcasına derin anlamını düşün, Peygamberin hakemliğine razı olunmadığı için, Peygamberin verdiği hükme tam bir teslimiyetle teslim olunmadığı için yüz yıllardır nasıl da başımızın taştan taşa vurulduğunu bir tefekkür et.Hafızım! Bu ayetleri tane tane, tertil tertil, ağır ağır oku ve hem her döneme hem de bu döneme dair mesajlarını anla ve anlat."Allah ve elçisi, bir konuda hüküm verdikten sonra, artık inanmış bir erkek ve kadının, kendi işlerinde tercih hakları yoktur. Ama böyle bir hakkı kendilerinde görerek, Allah'a ve elçisine isyan eden kimse, apaçık bir sapıklıkla sapıtmış olur." (Ahzab: 36).Bir düşün bakalım ne zamandan beri, hangi devirlerden beri bu ümmet, kadınıyla erkeği ile Allah ve resulünün fermanına rağmen, ilan edilen buyruklara aykırı olarak fikir beyan etmeye, görüşler ileri sürmeye başladılar, Allah ve Resulünün vermediği böyle bir hakkı ve selahiyeti kendilerinde görerek içtihat yapmaya başladılar da yüz yıllardır felaketler bir türlü yakalarını bırakmadı, musibetler kapılarından uzaklaşmadı?Güzel sesinle, coşturucu, cûşa getirici makamınla okuyacağın bu ayetler aynasında geride kalan asırlarımızı seyretsek, bu gün yaşadığımız hayatı bir görebilsek ne büyük kayıplar yaşadığımızı ve yaşayacağımızı fark edip belki tedbir alacağız.Ne yazık ki yüz yıllardan beri üzerimize çöreklenen kâbus, baskıcı anlayış, Kur'an aynasında kendimizi seyretmemize dahi müsaade etmiyor.Onlarca saatlik programlarda, ciltler tutan tefsir çalışmalarında Nuh Peygamberin kıssasını anlatıp da; "Ehl-i Beyt'im Nuh'un gemisi gibidir, binen kurtulur, binmeyen boğulur" Hadis-i Şerifine yer veremiyorsa bir âlim, bir profesör, görünmeyen baskı sürüyor demektir.Aynı şekilde Musa Peygamber kıssasını geniş geniş anlattığı halde; "Ali'nin bana nisbeti Harun'un Musa'ya nisbeti gibidir, ancak benden sonra Peygamber gelmeyecektir" şeklindeki peygamber buyruğuna yer veremiyorsa bir müfessir, görünmeyen baskı devam ediyor demektir.Hafızım sen, Kur'an ayetlerini tane tane, tertil tertil, ağır ağır oku ve derin mesajlarını kavramaya çalış, olur mu?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025