Haçlı Batı, insanlığı inançları üzerinden köleleştirdi

Batı toplumu yani haçlılar, tarih boyu insanlığı inançlar üzerinden sömürmüştür ve hala bu yöntemi kullanmaktadır. Bu gerçek sadece başka inançtakiler üzerinde kullanılmamıştır. Kendi inançlarında olan insanları da bu yöntemle ezmiş, kullanmış, ötekileştirmiştirler. 
Nasıl, derseniz Hıristiyanlıkta üç ana olgu var; Katolik, Ortodoks, Protestan. Katı, orta ve hepsini protesto eden Protestanlar.. Bu anlayışlar birbirlerini aforoz ilan etmiş, yüz yıllarca birbirleriyle savaşmışlardır. Neden? Başlarında din adına öne geçen kişilerin ihtirasları yüzünden. 
950 yıl süren bu kin ve aforoz süreci birkaç yıl önce Vatikan ve Patriğin bir araya gelip, sarılmasıyla bitmiştir. Bu zaten bize göre beklenen bir durumdu. Çünkü her ne kadar birbirleriyle kavgalı olsalar bile İslam dışı bütün inançlar tek bir millettir. Bu hüküm Allah (c.c) ve Resulüne aittir. Nasılını, merak edenler bugünkü İslam dünyası ve Müslümanlar ve yok etmeye çalışanlara baksınlar.
Neden inanç, derseniz! inanç bir insanın en zayıf noktasıdır. Oraya hitap ettiğinizde, o noktayı keşfettiğiniz de adeta o insanın veya insanların kumandasını ele geçirmiş olursunuz. Kimisi bu kumanda ile insanı Hakk'a götürürken, birçoğu da kendi çıkar ve menfaatleri uğruna köleliğe, ateşe, şeytana uşaklığa, dünya ve ahiret yokluğuna götürmektedir. 
Evet, Haçlı dünyası, insanları inanç noktalarından vurarak insanoğlunu köleleştirmiş, kendi huzur ve gelecekleri için onları sömürmüş ve de topraklarını, mallarını sömürgeleştirmiştir.  
Haçlı dünyasının bu sömürgeci mantığını Kenya'nın kurucu devlet başkanı Jomo Kenyata şu sözleriyle özetlemektedir; 
"Misyonerler Afrika'ya geldiğinde bizim topraklarımız onların İncilleri vardı. Dua edelim dediler. Gözlerimizi kapattık. Açtığımızda, bizim incilimiz, onların toprakları vardı."  
Haçlı Avrupa, Afrikalının sadece topraklarını almadı. Bedenlerini de istedi. Beyaz adam (!) Amerika kıtasını keşfetti ve bu kıtada kendine hizmet için Afrikalıları buraya taşımaya başladı. 
Nasıl, derseniz! Başta inanç olmak üzere, zenginlik, özgürlük, rahat yaşam gibi söylemler ile. Afrikalıları köleleştirme sürecini ABD'li zencilerin sembol isimlerinden İslam ile tanışıp, Müslüman olmuş Malcolm X, "Bizi İsa ile Aldattılar" isimli kitabında çok acı bir şekilde özetlemektedir; 
Kitapta, köle ticareti yapan İngiliz John Hawkings'ten bahsediliyor. Bu insan satan İngiliz'in gemisinin adı "İsa'dır". Yani insanları "yeni dünya'ya" (ABD'ye) götürmek, oralarda satmak için "İsa" adı kullanılıyordu.   
Malcolm X; "Halkımız, buraya getirildiğinde; uğradıkları zulüm ve işkencelere isyan edip, geri dönmek istemiş ve kendilerini getiren gemiyi gözlemeye başlamışlardı. 
Kölelerin bu yüzden sık sık söyledikleri eski bir ilâhîleri vardı: "İsa'ya doğru koşalım, yurdumuza doğru koşalım." Bu ilâhideki İsa, Afrika kıtasından kölelerin getirildiği geminin adıydı. Eski köleler, bu gemiye tekrar binip, Afrika'daki yurtlarına yeniden dönebilmenin hayalini kurmaktaydılar. 
Fakat bugün beyni yıkanmış bazı zavallı zenciler veya gerçek köleler, kilise sıralarına oturup hâlâ; "İsa'ya koşalım." ilâhisini söylemekteler. Bu ilâhiyi dilinden düşürmeyen zencileri şimdi alıp Afrika'ya götürmeye kalksanız, korkudan ölüp ölüp dirilirler. Bu da zihinlerin nasıl bozulup, karmakarışık hâle getirildiğini çok iyi göstermektedir."
Araştırmacılara göre 18. yy da Amerika'ya 6 milyon 265 bin Afrikalı götürüldü. 15. yy'dan 19. yy'a kadar toplam 180 milyon Afrikalı, Amerika'ya taşındı.
1960'a kadar toplu taşıma araçlarında oturma hakkı bile olmayan Afrikalılara, 1964'te seçme, 1974'te ise seçilme hakkı verildi. 
Peki, Afrikalılar (zenciler) bugün beyaz adam (!) ile aynı haklara mı sahip? Hayır. Yılda 2.500'den fazla zencinin polis tarafından hiçbir sebep gösterilmeden katledildiği bir ülke de hangi haktan bahsedilebilir!
Unutmayalım ki, 'vahşi batı' tabiri filmlerde kalmadı. Hala devam ediyor.