Gözyaşı kanal tıkanıklığına dikkat
Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Barış Yeniad, gözde sulanma, iltihaplanma, gözyaşı kesesi bölgesinde şişlik, apse gibi belirtilerle ortaya çıkan gözyaşı kanal tıkanıklığı, göz sağlığını tehdit eden hastalıklardan biri olduğunu belirtti
20.04.2016 00:00:00
Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Barış Yeniad, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Gözyaşının fazla üretilmesi veya üretilen gözyaşının gözyaşı kanallarının tıkalı olmasına bağlı dışarı akmasına epifora denmektedir. Öncelikle epifora nedeninin ortaya çıkarılması gereksiz gözyaşı kanal ameliyatlarının yapılmasının önlenmesi amacı ile son derece önemlidir. Normalde gözyaşı, ana ve yardımcı gözyaşı bezlerinde üretilir. Üretilen gözyaşı alt ve üst gözkapaklarımızın iç kısmında bulunan ve punktum adı verilen ufak delikler yolu ile gözyaşı kanalımıza doğru akar. Gözyaşımızın son olarak ulaştığı yer gözyaşı kanalı vasıtası ile burnumuzun iç kısmıdır" diye konuştu.
Eğer tetkikler sonucunda gözyaşı kanalının tıkalı olduğu saptanırsa yapılacak tedavinin cerrahi olduğu ve gözyaşımızın buruna akacağı yeni bir kanal oluşturulması gerektiğini anlatan Doç. Dr. Barış Yeniad, "Gözyaşı kanalı tıkanıklıklarında hastalar devamlı gözyaşı fazlalığından ve ellerinde devamlı mendil ile dolaşmaktan şikayetçi olurlar. Uzun süreli gözyaşı kanalı tıkanıklıklarında tıkalı bölümde enfeksiyon üremesi nedeni ile ciddi göz enfeksiyonları meydana gelmektedir. Bu tür durumlarda hastalarda kapaklarda şişlik, kızarıklık ve ciddi göz ağrısı ortaya çıkmaktadır. Tedavi edilmediğinde bu enfeksiyonlar nadir de olsa görme kayıplarına yol açabilmektedir. Bu nedenle kanal tıkanıklıklarında cerrahi tedavi mümkün olduğunca erken dönemde yapılmalıdır. Tedavide laser veya açık cerrahi uygulanabilir. En yüksek başarı oranı açık yöntem ile yapılan ameliyatlarda sağlanmaktadır. Bu yöntemde burun kökünde nadiren çizgi şeklinde ufak bir iz kalabilmektedir. Bu izin minimum olması için mutlaka estetik dikişler kullanılmalıdır. Laser ile tedavide ise iz kalmaz ancak başarı oranları açık cerrahiye oranla daha düşüktür" dedi.
Eğer tetkikler sonucunda gözyaşı kanalının tıkalı olduğu saptanırsa yapılacak tedavinin cerrahi olduğu ve gözyaşımızın buruna akacağı yeni bir kanal oluşturulması gerektiğini anlatan Doç. Dr. Barış Yeniad, "Gözyaşı kanalı tıkanıklıklarında hastalar devamlı gözyaşı fazlalığından ve ellerinde devamlı mendil ile dolaşmaktan şikayetçi olurlar. Uzun süreli gözyaşı kanalı tıkanıklıklarında tıkalı bölümde enfeksiyon üremesi nedeni ile ciddi göz enfeksiyonları meydana gelmektedir. Bu tür durumlarda hastalarda kapaklarda şişlik, kızarıklık ve ciddi göz ağrısı ortaya çıkmaktadır. Tedavi edilmediğinde bu enfeksiyonlar nadir de olsa görme kayıplarına yol açabilmektedir. Bu nedenle kanal tıkanıklıklarında cerrahi tedavi mümkün olduğunca erken dönemde yapılmalıdır. Tedavide laser veya açık cerrahi uygulanabilir. En yüksek başarı oranı açık yöntem ile yapılan ameliyatlarda sağlanmaktadır. Bu yöntemde burun kökünde nadiren çizgi şeklinde ufak bir iz kalabilmektedir. Bu izin minimum olması için mutlaka estetik dikişler kullanılmalıdır. Laser ile tedavide ise iz kalmaz ancak başarı oranları açık cerrahiye oranla daha düşüktür" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.