Hırs ve ihtirasta sınır tanımayan mevcut siyasi iktidar kadroları ve yıllardır onun yamacına yaslanarak keyif çatan tüfeyli çetesinin gözleri, onların sayesinde bir türlü dikiş tutmayan ceplerimize dikilmiş vaziyette.
Evet, göz diktiler dikiş tutmaz cebimize.
Kesinlikle, zaten yıllardan beridir göz dikmişlerdi dikiş tutmayan ceplerimize.
Yetim yoksul, emekli emekçi, köylü çiftçi oldukça sınırlı gelirinden, oldukça kıt imkânlarından bu aç gözlü kesime sürekli pay ayırdı doyuramadı, onlara ayrılan pay büyüdükçe büyüdü, sofrasındaki lokmalar küçüldükçe küçüldü ama yine doyuramadı.
Bu kadro ne yazık ki, işin başından beri, vatan sathına ağaç dikmeyi de, hane halkının ocağına incir ağacı dikmek olarak algıladı ve uyguladı.
Vatandaşının söküklerini dikme vazifesini, gözlerini dikiş tutmaz ceplerine dikmek olarak algıladı ve uyguladı.
Yurt sathını ağaçlandırma vazifesini, çıplak dağlara ve vadilere ağaç dikmek görevini de, herhalde ses benzerliğinden olacak, mevcut ağaçlıkları, mevcut zeytinlikleri sökmek olarak algıladı ve uyguladı.
Yaklaşık çeyrek asırdan beri iktidar koltuğunda oturmakta olan kadrolar, vergileri ile saltanat sürdükleri halk kitlelerinin yollarına da oturdular, hareket edemesinler diye kollarına da oturdular, artmasın diye mallarına da oturdular, daha ceplerine girmeden paralarına-pullarına da oturdular, kımıldamasınlar diye sağlarına-sollarına da oturdular, memleket havaları çalamasınlar diye sazlarına-tellerine de oturdular ve hâlâ oturuyorlar.
Yirmi şu kadar yıl içinde, ocağına incir ağacı dikilen hane sayısını öğrenmek isteyen, aydan aya katlanarak artan icra dosyası sayısına ve tüm illerde sürekli artırılan icra dairelerine bakabilirler.
Evet, hiç abartısız, son çeyrek asrın özeti; sürekli göz dikilen dikiş tutmaz ceplerimiz ve tam orta yerine incir ağacı dikilen ocaklarımız, yoksul hanelerimiz, çilekeş insanımız.
Köyde, 'el emeğim ve alın terim toprağa gömüldü, karşılığını alamadım' diye feryad eden çiftçiler…
Şehirde, 'bakkala-manava, çarşıya-pazara, el yakan fiyatlardan ötürü yaklaşamıyorum' diye feryad eden kitleler…
Kiraların, beyaz eşya fiyatlarının ve düğün masraflarının astronomik rakamlara ulaşmasından ötürü evlenmeyi, düğünü ve yuva kurmayı sürekli erteleyen gençler…
Vatan sathında bozuk satıh ve namüsait şartlardan ötürü sürekli gözü dışarıda olan kalifiye elemanlar…
Çeyrek asırdan beri yönetimin en tepesindekiler ey!
Rahat mı seriniz?
İşte eseriniz…
- Bin yalanın ardından… / 13.01.2025
- Gözleri yaş dolu yaşlı insanlar / 12.01.2025
- OĞUL / 11.01.2025
- Aile yılı mı dediniz? Eyvahlar olsun! / 10.01.2025
- Farklı bir ses farklı bir soluk / 08.01.2025
- Sebep ne ki, kimine bin kimine de bir verile? / 07.01.2025
- Hayret! Bunca minareye kılıf mı yetişir? / 06.01.2025
- 2025 geldi hoş geldi / 02.01.2025
- Cümle yolsuzluğu yol eylemişler / 01.01.2025