Gizlilik kalmadı..!

Özellikle Futbolda "Gizli" sözcüğüne kafam basmaz; hiçbir zaman basmayacak da...!

Futbol oyununun gizlisi-saklısı mı olur...? Çıkarsın sahaya oynarsın; ya yenilirsin, ya da yenersin. Veyahutta berabere kalırsın...

Bu üç neticeden biri de, puan cetveline yazılır. Tıpkı önceki gün G.Saray'ın aldığı netice sonrası; gerçek liderliğinin puan cetveline yansıması gibi...

Bundan önce medayada çıkan: "G.Saray Gizli lider"... "Beşiktaş avarajla lider ama G.Saray'ın maçı eksik"... "Beşiktaş tehir maçını bekliyor"...

Tüm bu manşetler bohçacı kadın edebiyatından başka birşey değil...!

İşin aslı; Beşiktaş 15 OCAK SAAT 20:00'ye kadar liderdi ve lider kalmıştır. Ancak aynı gün saat 21.50'yi gösterirken süper Lig'in ilk yarı lideri G.Saray olmuştur. İşte realite bu olmalı; anlayana tabiiki...!

Dönelim Ali Sami Yen'in kötü zeminindeki maça...Önce sahaya "DİKKAT" diyorum... G.Saray'ı, ligi bir kenara bırakalım; Şampiyon Ligi maçları için bu saha; çok önemli bir handikap...! Hem sakatlık, hem de futbolcuları yıpratacak bir görüntüye sahip. Sarı kırmızılı yönetimin acele önlem alması kaçınılmaz...

G.Saray'ın faklı skorunda katkı payı büyük, üç oyuncuyu satırlara taşımadan geçemeyeceğim... İlk isim, ilk kez G.Saray forması giyen Joac Batista; sahanın her yerine mühür basan siyahi oyuncu, geceye renk kattı. Attığı gol, Futbolun bütün inceliklerini üstünde topluyordu. Onun gelmesi G.Saray orta bölgesine bol oksijen getirdi. Ön libero görevi üstlenen Ayhan ise; olağanüstü bir güç sarfetti. Sarışın çocuk, burayı kimseye kaptırmaz. Ve Sebastian Perez; Fransız oyuncu müzmin sakatlığından tamamen kurtulmuş görüntü çizdi. Ben onu izlerken yoruldum. G.Saray farklı skorla lider oldu. Bu güzel; çoook güzel...!

Güzel olmayan bir şey Lucescu'ya tekrar hatırlatmak isterim.

G.Saray'ın savunması bir yığın hata yapıyor. Kaleci-savunma, arasında kopukluk had safhada.. Yinelemek hata olmaz sanırım...!