Savaşın en kanlı yüzünü gösteren, Mel Gibson, Greg Kinnear, Sam Elliott ve Chris Klein'dan oluşan dev bir kadronun rol aldığı "Bir Zamanlar Askerdik-We were Soldiers" sinemalarda.
Yönetmenliğini Randall Wallace'ın üstlendiği film, Vietnam Savaşı'nda 400 Amerikan askerini savaşın en kanlı çarpışmasının içine sokan Hal Moore'un gerçek hikayesini aktarıyor.
Filmin konusu kısaca şöyle: Kimsenin değiştirmeye gücünün yetemeyeceği bir kararla Amerika, Vietnam ile savaş başlattı.
14 Kasım 1965... Pazar günü, sabah 10:48'de Albay Hal Moore (Mel Gibson) ve askerleri, Vietnam'daki Ia Drang Vadisi'ne helikopterlerle indiler. Moore, alana ilk ayak basan kişiydi ve arkasından 400 askeri de onu takip etti, karşılarında, kendilerinden tam beş kat kalabalık bir Vietkong grubu vardı. Birazdan Vietnam Savaşı'nın ilk sıcak teması başlayacaktı.
Albay Moore, cepheye gitmeden önce, askerlerine cesaret verici bir konuşma yapmış ve alana ilk ayak basan ve en son ayrılan kişinin kendisi olacağını söylemişti. Bu savaşta farklı kuşaklardan askerler aynı safları paylaşmaktaydılar ve her iki tarafın askerlerinin de, evlerde bekleyen gözü yaşlı sevdikleri vardı.
"Ölümün Gölgesi denen vadiye doğru gireceğiz.. Yanınızdaki adamın arkasını kollayacaksınız, o da sizinkini. Zorlu ve kararlı bir düşmanla karşılaşacağız. Sizleri evlerinize sağ getirebileceğime söz veremem. Ama şuna yemin ederim ki savaşmaya gittiğimizde alana ilk ayak basan da, ayağını en son çeken de ben olacağım. Hiç kimseyi arkada bırakmayacağım, canlı ya da ölü, eve hepimiz birlikte döneceğiz" diye yemin eden Moore'un bu sözünü tutup tutamayacağını ve yaşanların onları nereye götüreceğini tarih gösterecektir.
Yönetmenliğini Randall Wallace'ın üstlendiği film, Vietnam Savaşı'nda 400 Amerikan askerini savaşın en kanlı çarpışmasının içine sokan Hal Moore'un gerçek hikayesini aktarıyor.
Filmin konusu kısaca şöyle: Kimsenin değiştirmeye gücünün yetemeyeceği bir kararla Amerika, Vietnam ile savaş başlattı.
14 Kasım 1965... Pazar günü, sabah 10:48'de Albay Hal Moore (Mel Gibson) ve askerleri, Vietnam'daki Ia Drang Vadisi'ne helikopterlerle indiler. Moore, alana ilk ayak basan kişiydi ve arkasından 400 askeri de onu takip etti, karşılarında, kendilerinden tam beş kat kalabalık bir Vietkong grubu vardı. Birazdan Vietnam Savaşı'nın ilk sıcak teması başlayacaktı.
Albay Moore, cepheye gitmeden önce, askerlerine cesaret verici bir konuşma yapmış ve alana ilk ayak basan ve en son ayrılan kişinin kendisi olacağını söylemişti. Bu savaşta farklı kuşaklardan askerler aynı safları paylaşmaktaydılar ve her iki tarafın askerlerinin de, evlerde bekleyen gözü yaşlı sevdikleri vardı.
"Ölümün Gölgesi denen vadiye doğru gireceğiz.. Yanınızdaki adamın arkasını kollayacaksınız, o da sizinkini. Zorlu ve kararlı bir düşmanla karşılaşacağız. Sizleri evlerinize sağ getirebileceğime söz veremem. Ama şuna yemin ederim ki savaşmaya gittiğimizde alana ilk ayak basan da, ayağını en son çeken de ben olacağım. Hiç kimseyi arkada bırakmayacağım, canlı ya da ölü, eve hepimiz birlikte döneceğiz" diye yemin eden Moore'un bu sözünü tutup tutamayacağını ve yaşanların onları nereye götüreceğini tarih gösterecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.