Nice geçmiş dinlerin bozulmasının, peygamberlerin, velilerin, şehit edilmesinde, kan davalarında, İmametin gaspında; dedelerinin, babalarının, aşiretlerinin, dostlarının hatırının üstün görülmesi etken olmaktadır! İnsanlar, Hak tarafından gönderilen kitapların doğruluğunu bildikleri halde; ilahi buyruklara, peygamberlere itiraz ederken genel mantık buydu? Bu gün de manzara aynı değil mi? Sadece; yer, zaman, şekil ve roller değişik? Mantık gene aynı mantıktır? Bu mantığı yıkmanın ve gerçekle buluşmanın yolunu da ilim şehrinin kapısı olan İmam Ali (a.s.) haber vermiştir: "Hakikatin hatırı, dostun hatırından üstündür" Hz. Ali (a.s.) bu sözü bizatihi kendi yaşamına rehber edinmiştir. Onun Hz. Muhammed'e(s.a.a.) tabi olması da bu sözün tezahürü niteliğindedir? Hz. Ali henüz 9 - 10 yaşlarındaydı? Bir gün Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed(s.a.a.) Efendimizi Hz. Hatice ile namaz kılarken gördü. Hayranlıkla seyredip, namaz bitince; "Nedir bu?" diye sordu. Peygamber efendimiz; "Ey Ali, bu Allah`ın seçtiği, beğendiği dindir. Ben seni bir olan Allah`a iman etmeye davet eder, insana ne faydası, ne de zararı dokunmayan Lat ve Uzza'ya tapmaktan sakındırırım" dedi. Hz. Ali, bu teklif karşısında bir an durakladı. Sonra dedi ki: "Benim şimdiye kadar görmediğim, işitmediğim bir şey bu. Babam Ebû Talib'e danışmadan bir şey diyemem." Peygamber Efendimiz, henüz davasını açıkça ilan etme emrini almadığı için Hz. Ali'yi ikaz etti; "Ey Ali" dedi. "Eğer söylediklerimi yaparsan yap. Yok, eğer yapmayacak olursan, gördüğünü ve işittiğini gizli tut. Kimseye bir şey söyleme" Hz. Ali, bu ikaz üzerine sırrını muhafaza edeceğine söz verdi. O geceyi düşünerek geçirdi. Ertesi sabah Resulullahın huzuruna giderek; "Allah, beni yaratırken Ebû Talib'e sormadı ki, ben de Ona ibadet etmek için gidip kendisine danışayım," dedi ve Müslüman oldu. (İbn-i Kesir/ Sire: 1/428.) İmam Ali (a.s.) günahla, batıl ve boş işlerle tanışmadan, tertemiz iken Müslümanlığı seçmiştir. Evveli ve sonu temiz olan da O'dur? Değerli dostlar, Hz. Ali(a.s.) bu davranışı ile hakikatin hatırını, en yakın dostu olan babasının hatırından bile üstün görerek sarsılmaz bir hayat ölçüsü vermiştir. Başka söze ne hacet! Geçmişten hafızamıza yerleşen yanlışlardan kurtulmanın, gerçekle buluşmanın da yolu budur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara fardır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025