Yaşanan gerçekleri zamanı geçtikten sonra görenlere espri mahiyetinde bazı sözler söylenir. Ben bu sözleri yazarak kimseyi incitmek istemiyorum ama bazı kimselere de söylenecek sözlerimizi söylemeli, yazacaklarımızı da yazmalıyız. Sorumlu bir vatandaş ve iman sahibi bir insan olarak bazı aymazlara birkaç şeyi hatırlatmaya çalışmalıyız. Bütçe alt komisyonunda Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesi görüşülürken Başbakan Yardımcısı Sayın Bekir Bozdağ ilgi çekici bir açıklamada bulunmuş.
Basına yansıyan habere göre Bozdağ; "Avrupa'da 4 bin Türk çocuğunun Gençlik Daireleri aracılığıyla ailelerden alındığını ve Hıristiyan ailelere verildiğini dile getirerek "Adeta bir Hıristiyanlaştırma kampanyası yapılıyor. Büyük bir dramla ve asimilasyonla karşı karşıyayız" ifadesine yer vermiş.
Bu haber gayet doğru bir haberdir. Ancak doğru olduğu kadar da çok geç kalınmış, önlem almanın neredeyse imkânsız bir hale geldiği noktadadır. Sayın Bozdağa şunu hatırlatmakta fayda vardır. Gerek yurt dışında, gerekse de yurt içinde Müslüman evlatlarımızın Hıristiyan, Yahudi ya da başka dinleri seçmesinde başta Başbakanın, sonra da sizin partinizin emeği vardır. Siz iktidarsınız, bu konuda bırakın önlem almayı, aksine bu konuda bütün misyoner faaliyetlerin önünü açtınız. Çağın fitnesi ve şeytanca misyonerlik faaliyeti olan dinlerarası diyalog sürecine katkı sağladınız.
Sayın Başbakan, yıllardır yurtdışı toplantılarında Türk vatandaşlarına, yaşadıkları toplumlara entegre olmalarını öğütlemedi mi? 2008 yılında Almanya da gurbetçilerimize yaptığı konuşma hala kulaklarımızdan silinmedi. Ne diyordu Sayın Başbakan; "Dili, ırkı, dini, milliyeti bir tarafa bırakıp insanlık ortak paydasında entegre olunuz… Buradaki huzurunuz Alman vatandaşlığına entegre olmakla mümkündür." Bu tür konuşmaları sadece Almanya'da yapmadınız. Fransa'da yaptınız. Hollanda'da yaptınız…
Vatandaşlarımız da Başbakanlarının sözlerini tutmuş, entegre olmaya çalışıyorlar. Eee, sen entegre olmaya kalkışırsan, onlarda seni en kıymetli gayen olan dininden alır, kendi dinlerine kendi kültürlerine adapte ederler, entegre ederler; olacağı da buydu zaten. Hem siz değil misiniz medeniyetler ittifakını savunan, batılı hakka karıştırıp eski yeni, eğri doğru demeden dinleri, medeniyetleri birleştirmeye çalışan. Şimdi şikâyetçi olmaya sizin asla hakkınız yoktur. Bundan sonra siz önlem de alamazsınız. Çünkü bu konuda çığırı siz açtınız.
Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed'in (s.a.v.) buyurduğuna göre bakınız sizi ne gibi bir ilahi tehlike bekliyor; "İslâm'da iyi bir çığır açan kimseye, bunun sevabı vardır. O çığırda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir. Fakat onların sevabından hiçbir şey noksanlaşmaz. Her kim de İslâm'da kötü bir çığır açarsa, o kişiye onun günahı vardır. O kötü çığırda yürüyenlerin günahından da ona pay ayrılır. Fakat onların günahından da hiçbir şey noksanlaşmaz." (Müslim, Zekât 69. Ayrıca bk. Nesâî, Zekât 64)
Siz misyonerlik kapısını sonuna kadar açtınız. Bu konuda yeni açılan çığırdan gidenlerin vebalini de siz taşıyacak ve ahirette hak ettiğinize kavuşacaksınız.
Basına yansıyan habere göre Bozdağ; "Avrupa'da 4 bin Türk çocuğunun Gençlik Daireleri aracılığıyla ailelerden alındığını ve Hıristiyan ailelere verildiğini dile getirerek "Adeta bir Hıristiyanlaştırma kampanyası yapılıyor. Büyük bir dramla ve asimilasyonla karşı karşıyayız" ifadesine yer vermiş.
Bu haber gayet doğru bir haberdir. Ancak doğru olduğu kadar da çok geç kalınmış, önlem almanın neredeyse imkânsız bir hale geldiği noktadadır. Sayın Bozdağa şunu hatırlatmakta fayda vardır. Gerek yurt dışında, gerekse de yurt içinde Müslüman evlatlarımızın Hıristiyan, Yahudi ya da başka dinleri seçmesinde başta Başbakanın, sonra da sizin partinizin emeği vardır. Siz iktidarsınız, bu konuda bırakın önlem almayı, aksine bu konuda bütün misyoner faaliyetlerin önünü açtınız. Çağın fitnesi ve şeytanca misyonerlik faaliyeti olan dinlerarası diyalog sürecine katkı sağladınız.
Sayın Başbakan, yıllardır yurtdışı toplantılarında Türk vatandaşlarına, yaşadıkları toplumlara entegre olmalarını öğütlemedi mi? 2008 yılında Almanya da gurbetçilerimize yaptığı konuşma hala kulaklarımızdan silinmedi. Ne diyordu Sayın Başbakan; "Dili, ırkı, dini, milliyeti bir tarafa bırakıp insanlık ortak paydasında entegre olunuz… Buradaki huzurunuz Alman vatandaşlığına entegre olmakla mümkündür." Bu tür konuşmaları sadece Almanya'da yapmadınız. Fransa'da yaptınız. Hollanda'da yaptınız…
Vatandaşlarımız da Başbakanlarının sözlerini tutmuş, entegre olmaya çalışıyorlar. Eee, sen entegre olmaya kalkışırsan, onlarda seni en kıymetli gayen olan dininden alır, kendi dinlerine kendi kültürlerine adapte ederler, entegre ederler; olacağı da buydu zaten. Hem siz değil misiniz medeniyetler ittifakını savunan, batılı hakka karıştırıp eski yeni, eğri doğru demeden dinleri, medeniyetleri birleştirmeye çalışan. Şimdi şikâyetçi olmaya sizin asla hakkınız yoktur. Bundan sonra siz önlem de alamazsınız. Çünkü bu konuda çığırı siz açtınız.
Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed'in (s.a.v.) buyurduğuna göre bakınız sizi ne gibi bir ilahi tehlike bekliyor; "İslâm'da iyi bir çığır açan kimseye, bunun sevabı vardır. O çığırda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir. Fakat onların sevabından hiçbir şey noksanlaşmaz. Her kim de İslâm'da kötü bir çığır açarsa, o kişiye onun günahı vardır. O kötü çığırda yürüyenlerin günahından da ona pay ayrılır. Fakat onların günahından da hiçbir şey noksanlaşmaz." (Müslim, Zekât 69. Ayrıca bk. Nesâî, Zekât 64)
Siz misyonerlik kapısını sonuna kadar açtınız. Bu konuda yeni açılan çığırdan gidenlerin vebalini de siz taşıyacak ve ahirette hak ettiğinize kavuşacaksınız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025