Bilindiği gibi belli bir yaştan sonra baktığınız harfler küçülüyor, kelimeler büzüşüyor ve cümleler kıvrım kıvrım oluyor, satırlar birbirine karışıp gidiyor.
Önünüze aldığınız bir metni rahat okuyabilmeniz için mutlaka "yakın için" gözlük gerekiyorsa, hem tarihi olayları hem de güncel gelişmeleri doğru okuyabilmek için bir "Kur'an gözlüğü" şarttır ve de zaruridir.
Böylesine hayati öneme sahip olan Kur'an gözlüğünü takınmaktan ısrarla kaçınanlar, hayat boyu görünür-görünmez kazalardan kaçamıyorlar, zaman zaman duvarlara toslamaktan ve derelere yuvarlanmaktan kaçamıyorlar, özellikle de insan ve cin şeytanlarının tuzaklarından asla kaçamıyorlar.
Kur'an gözlüğünü gözlerine takmadan şeytanların tuzaklarını bertaraf etmek asla mümkün değildir, tarihi tecrübeler de bu gerçeği kulağımıza fısıldamaktadır zaten.
İşin başında, bir kere şeytanı ve yandaşlarını yakından tanıyıp şerlerinden emin olmanız için başka çareniz yok, Kur'an gözlüğünü takmak zorundasınız.
"Ey insanlar! Yeryüzündeki yiyeceklerin helâl ve temiz olanlarından yiyiniz, şeytanın adımlarını takip etmeyiniz; gerçekten o, sizin açık düşmanınızdır."(Bakara:168)
"Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve cimriliği emreder. Oysa Allah size bağışlamasını ve lütfunu vaad eder. Allah'ın lütfu boldur; O, her şeyi bilir."(Bakara:268)
"Uhud'da iki ordunun karşılaştığı gün, sizi bırakıp gidenleri, sırf işledikleri bazı hatalar yüzünden şeytan tökezletti. Yine de Allah onları affetti. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, yumuşak davranandır."(Al-i İmran:155)
"Allah'a ve âhiret gününe inanmadıkları halde mallarını insanlara gösteriş için infak edenler de, âhirette azaba dûçar olurlar. Şeytan, bir kimseye arkadaş olursa ne kötü bir arkadaştır o!"(Nisa:38)
"İman edenler, Allah'ın uğrunda savaşırlar; inanmayanlar ise tâğût/Allah'a karşı gelenin uğrunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarına karşı savaşınız; şüphe yok ki şeytanın kurduğu düzen zayıftır."(Nisa:76)
"Şeytan onlara söz verir ve onları ümitlendirir. Fakat şeytanın onlara söz vermesi aldatmacadan başka bir şey değildir."(Nisa:120)
"De ki: "Allah'ı bırakıp da, bize ne fayda ne de zarar veren şeylere mi yalvaralım? Allah bizi doğru yola ilettikten sonra topuklarımızın üzerinde gerisin geri mi dönelim? Tıpkı kendisini doğru yola çağıran arkadaşları: 'Bizimle gel' diye seslendikleri halde şeytanların ayartmasına kapılıp dünyevî zevkler peşinde körü körüne koşturan kimse gibi mi olalım?" De ki: "Allah'ın gösterdiği yol, doğru yolun ta kendisidir ve biz âlemlerin Rabbine teslim olmakla emr olunduk." (En'am:71)
"Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. Bunlar, aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi, onu da yapamazlardı. Artık onları, uydurdukları şeylerle baş başa bırak." (En'am:112)
"Ey Âdemoğulları! Şeytan, anne babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın! Çünkü o ve yandaşları, sizin onları görmeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık." (A'raf:27)
"Allah, bir grubu doğru yola iletti, bir gruba da sapıklık müstehak oldu. Çünkü onlar Allah'ı bırakıp şeytanları kendilerine dost edindiler. Böyle iken, kendilerinin doğru yolda olduklarını sanıyorlar." (A'raf:30)
"Allah'tan korkanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese iliştiği zaman, durup düşünürler de derhal kendi basiretlerine sahib olurlar." (A'raf:201)
"Hani şeytan onlara yaptıklarını süslü gösterdi de, "Bugün insanlardan size galip gelecek kimse yoktur; şüphesiz ben de sizin yardımcınızım" dedi. Fakat iki ordu birbirini görünce ardına döndü ve "Ben sizden uzağım, ben sizin görmediklerinizi görüyorum, ben Allah'tan korkuyorum, Allah'ın azabı şiddetlidir" dedi." (Enfal:48)
Bugün, an itibariyle topyekun millet olarak böylesine hayati olan Kur'an gözlüğünden mahrum olduğumuzdan el yordamı ile yol almaya çalışıyoruz ve kafa-göz kazlarından da kurtulamıyoruz bir türlü.
Önünüze aldığınız bir metni rahat okuyabilmeniz için mutlaka "yakın için" gözlük gerekiyorsa, hem tarihi olayları hem de güncel gelişmeleri doğru okuyabilmek için bir "Kur'an gözlüğü" şarttır ve de zaruridir.
Böylesine hayati öneme sahip olan Kur'an gözlüğünü takınmaktan ısrarla kaçınanlar, hayat boyu görünür-görünmez kazalardan kaçamıyorlar, zaman zaman duvarlara toslamaktan ve derelere yuvarlanmaktan kaçamıyorlar, özellikle de insan ve cin şeytanlarının tuzaklarından asla kaçamıyorlar.
Kur'an gözlüğünü gözlerine takmadan şeytanların tuzaklarını bertaraf etmek asla mümkün değildir, tarihi tecrübeler de bu gerçeği kulağımıza fısıldamaktadır zaten.
İşin başında, bir kere şeytanı ve yandaşlarını yakından tanıyıp şerlerinden emin olmanız için başka çareniz yok, Kur'an gözlüğünü takmak zorundasınız.
"Ey insanlar! Yeryüzündeki yiyeceklerin helâl ve temiz olanlarından yiyiniz, şeytanın adımlarını takip etmeyiniz; gerçekten o, sizin açık düşmanınızdır."(Bakara:168)
"Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve cimriliği emreder. Oysa Allah size bağışlamasını ve lütfunu vaad eder. Allah'ın lütfu boldur; O, her şeyi bilir."(Bakara:268)
"Uhud'da iki ordunun karşılaştığı gün, sizi bırakıp gidenleri, sırf işledikleri bazı hatalar yüzünden şeytan tökezletti. Yine de Allah onları affetti. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, yumuşak davranandır."(Al-i İmran:155)
"Allah'a ve âhiret gününe inanmadıkları halde mallarını insanlara gösteriş için infak edenler de, âhirette azaba dûçar olurlar. Şeytan, bir kimseye arkadaş olursa ne kötü bir arkadaştır o!"(Nisa:38)
"İman edenler, Allah'ın uğrunda savaşırlar; inanmayanlar ise tâğût/Allah'a karşı gelenin uğrunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarına karşı savaşınız; şüphe yok ki şeytanın kurduğu düzen zayıftır."(Nisa:76)
"Şeytan onlara söz verir ve onları ümitlendirir. Fakat şeytanın onlara söz vermesi aldatmacadan başka bir şey değildir."(Nisa:120)
"De ki: "Allah'ı bırakıp da, bize ne fayda ne de zarar veren şeylere mi yalvaralım? Allah bizi doğru yola ilettikten sonra topuklarımızın üzerinde gerisin geri mi dönelim? Tıpkı kendisini doğru yola çağıran arkadaşları: 'Bizimle gel' diye seslendikleri halde şeytanların ayartmasına kapılıp dünyevî zevkler peşinde körü körüne koşturan kimse gibi mi olalım?" De ki: "Allah'ın gösterdiği yol, doğru yolun ta kendisidir ve biz âlemlerin Rabbine teslim olmakla emr olunduk." (En'am:71)
"Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. Bunlar, aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi, onu da yapamazlardı. Artık onları, uydurdukları şeylerle baş başa bırak." (En'am:112)
"Ey Âdemoğulları! Şeytan, anne babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın! Çünkü o ve yandaşları, sizin onları görmeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık." (A'raf:27)
"Allah, bir grubu doğru yola iletti, bir gruba da sapıklık müstehak oldu. Çünkü onlar Allah'ı bırakıp şeytanları kendilerine dost edindiler. Böyle iken, kendilerinin doğru yolda olduklarını sanıyorlar." (A'raf:30)
"Allah'tan korkanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese iliştiği zaman, durup düşünürler de derhal kendi basiretlerine sahib olurlar." (A'raf:201)
"Hani şeytan onlara yaptıklarını süslü gösterdi de, "Bugün insanlardan size galip gelecek kimse yoktur; şüphesiz ben de sizin yardımcınızım" dedi. Fakat iki ordu birbirini görünce ardına döndü ve "Ben sizden uzağım, ben sizin görmediklerinizi görüyorum, ben Allah'tan korkuyorum, Allah'ın azabı şiddetlidir" dedi." (Enfal:48)
Bugün, an itibariyle topyekun millet olarak böylesine hayati olan Kur'an gözlüğünden mahrum olduğumuzdan el yordamı ile yol almaya çalışıyoruz ve kafa-göz kazlarından da kurtulamıyoruz bir türlü.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025