Darbeli matkap ile duvar delenlere matkabın darbesizinin bile yasaklandığı bir dönemde Amerikan malı HİLTİ kullanarak bırakın duvarı koca binayı paramparça edip, matkap kullanmaya tövbe edenleri duvar enkazının altında bırakanları seyreyledik, ibret alıp düşünmemiz gerektiği halde zil takıp oynayarak!
Irak’tan çekilme senaryosu yazıp oynayanların, aslında Irak’ın güneyinde fitilini ateşledikleri Şii–Sünni kavgasında ortalarda gözükmemek niyetinde olduklarını anladık ardı ardına patlayan bombaların ışığında!
Mümtaz bir er olmanın isim ile değil hal ile olması gerektiğini, önde giden Türk olmanın ise mangal gibi yürek istediğini, Atatürkçü olmayı kendine hakaret sayan mümtaz bir şahsiyeti Atatürk’ün kurduğu bir kurumun başına getirme cesaretinin ise ancak ve ancak İngiliz Kraliçesi’nin taktığı haçlı madalyası ile elde edilebileceğini öğrendik, ardına bakmadan kaçıp giden mümtaz şahsiyeti seyrederken!
72 milyon GSS’li olduk bir anda! GSS’li olmayı Galatasaraylı olmanın bir versiyonu zannedip sevinenler çalışmasalar da genel sağlık sigortası primi ödemek zorunda kaldıklarını öğrendiklerinde ne diyecekler bilemiyorum artık?!
Fenerbahçe’yi küme düşmekten kurtarma tiyatrosunun oynanacağı günler hızla yaklaşırken hakka, hukuka, adalete, FIFA’dan ve UEFA’dan gelecek yıllar boyu boykot edilme tehlikesine rağmen bu tiyatroyu oynamaya hazırlananların gaflete düşüp dillerinin ve ellerinin sürçmesini önlemek için Metris’ten yükselen “14 Şubat’ta öyle şeyler söyleyeceğim ki yer yerinden oynayacak” seslerini duyuyoruz nedense hiç şaşırmadan!
Darbe mevsiminin Şubat ayı sonları olduğunu, Eylül ayında darbe yapmanın zinhar haram olduğunu, aradan 30 yıl bile geçse adaletin kılıcının Eylül ayında darbe yapanların gölgelerini, gölgelerin gücü adına gölgeleyeceğini ispatladık cümle âleme! (Şimdi bir millet heyecanla bekliyor Başbuğ ile Evren’in buluşma anını!!!)
Kendisini satan, kurtlar sofrasında ölüme terk eden başkanlara ve başkan mahdumlarına inat, cebinde beş para kalmamasına, topçuları, tüfekçileri ve bilumum savaşçıları çil yavrusu gibi dağılmasına rağmen inancını kaybetmeyen gencecik kadrosuyla savaşarak önce Süper Lig’in flaş takımı Mersin İdman Yurdu’nu deplasmanda dağıtışını ardından da Lig üçüncüsü Beşiktaş’a kafa tutuşunu izledik ve böylece görmüş olduk Ankara’nın gerçek Gücü’nü!
İşinin ehli gerçek bir liderin vazifesinin olayları kenardan seyretmek, başkalarının müdahale etmesine müsaade etmek ve gidişatın kendi kendine düzeleceği saflığını gösterip beklemek değil olayın her anına tam zamanında müdahale ederek kötü gidişatı bir anda tersine çevirip zafere dönüştürebilmek olduğunu öğretti bize Fatih Terim, Samsun’a yaptığı çıkarmada! (Can sıkıntısından patlama raddesine gelip kendisine geyik malzemesi arayan sosyal medyayı bir anda canlandıran Sabri’ye teşekkürü de bir borç biliyoruz!!!)
NERDE HABER - ORDA YORUM
Beşiktaş Kulübü Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz, 15 yaş altı kategorisinde Fenerbahçe’ye karşı alınan 8–0’lık yenilgi ile ilgili olarak “Ağır mağlubiyetin izahı olmalı” dedi.
Galatasaray hala 6–0’ı izah edememişken siz 8–0’ın nasıl izah edersiniz bilemiyorum artık?!
***
Başbakan Erdoğan’ın Sarkozy’ye seslenerek “Cezayir katliamından haberi yoksa gitsin babası Paul Sarkozy’ye sorsun” demesi üzerine baba Pal Sarkozy, Erdoğan’ın iddialarını da gülünç olarak niteledi.
Şıracıya bozacıyı şahit tutarsan tabii ki gülünç duruma düşersin!
***
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) 35 vatandaşımızın bombalanması olayıyla alakalı istihbaratın kendileri tarafından verilmediğini söyledi.
MİT’i tenzih ederim ama işin içinde bir BİT YENİĞİ olduğu ve ortada yanlış istihbarat veren bir İT olduğu kesin gibi!
***
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP’nin kapatılması için İçişleri Bakanlığı’nın bilgi ve delil topladığını iddia etti.
Önce DTP ardından BDP! Sizden tek bir ricam var! Eğer olur ya kapatılırsanız, lütfen kısaltması BTP’ye benzemeyen bir isim bulun yeni kuracağınız partiye!!!
***
Bakan Şahin, iki polisin bir genç kadına dayak atması olayı için “O görevlilere hukukun ötesinde bir ceza mı verelim. Yani, İzmir Konak meydanına darağacı kuralım asalım mı?” dedi.
Bence en ağır cezayı verin ve o görevlilere ibreti alem için “ONE MINUTE” deyin!
Irak’tan çekilme senaryosu yazıp oynayanların, aslında Irak’ın güneyinde fitilini ateşledikleri Şii–Sünni kavgasında ortalarda gözükmemek niyetinde olduklarını anladık ardı ardına patlayan bombaların ışığında!
Mümtaz bir er olmanın isim ile değil hal ile olması gerektiğini, önde giden Türk olmanın ise mangal gibi yürek istediğini, Atatürkçü olmayı kendine hakaret sayan mümtaz bir şahsiyeti Atatürk’ün kurduğu bir kurumun başına getirme cesaretinin ise ancak ve ancak İngiliz Kraliçesi’nin taktığı haçlı madalyası ile elde edilebileceğini öğrendik, ardına bakmadan kaçıp giden mümtaz şahsiyeti seyrederken!
72 milyon GSS’li olduk bir anda! GSS’li olmayı Galatasaraylı olmanın bir versiyonu zannedip sevinenler çalışmasalar da genel sağlık sigortası primi ödemek zorunda kaldıklarını öğrendiklerinde ne diyecekler bilemiyorum artık?!
Fenerbahçe’yi küme düşmekten kurtarma tiyatrosunun oynanacağı günler hızla yaklaşırken hakka, hukuka, adalete, FIFA’dan ve UEFA’dan gelecek yıllar boyu boykot edilme tehlikesine rağmen bu tiyatroyu oynamaya hazırlananların gaflete düşüp dillerinin ve ellerinin sürçmesini önlemek için Metris’ten yükselen “14 Şubat’ta öyle şeyler söyleyeceğim ki yer yerinden oynayacak” seslerini duyuyoruz nedense hiç şaşırmadan!
Darbe mevsiminin Şubat ayı sonları olduğunu, Eylül ayında darbe yapmanın zinhar haram olduğunu, aradan 30 yıl bile geçse adaletin kılıcının Eylül ayında darbe yapanların gölgelerini, gölgelerin gücü adına gölgeleyeceğini ispatladık cümle âleme! (Şimdi bir millet heyecanla bekliyor Başbuğ ile Evren’in buluşma anını!!!)
Kendisini satan, kurtlar sofrasında ölüme terk eden başkanlara ve başkan mahdumlarına inat, cebinde beş para kalmamasına, topçuları, tüfekçileri ve bilumum savaşçıları çil yavrusu gibi dağılmasına rağmen inancını kaybetmeyen gencecik kadrosuyla savaşarak önce Süper Lig’in flaş takımı Mersin İdman Yurdu’nu deplasmanda dağıtışını ardından da Lig üçüncüsü Beşiktaş’a kafa tutuşunu izledik ve böylece görmüş olduk Ankara’nın gerçek Gücü’nü!
İşinin ehli gerçek bir liderin vazifesinin olayları kenardan seyretmek, başkalarının müdahale etmesine müsaade etmek ve gidişatın kendi kendine düzeleceği saflığını gösterip beklemek değil olayın her anına tam zamanında müdahale ederek kötü gidişatı bir anda tersine çevirip zafere dönüştürebilmek olduğunu öğretti bize Fatih Terim, Samsun’a yaptığı çıkarmada! (Can sıkıntısından patlama raddesine gelip kendisine geyik malzemesi arayan sosyal medyayı bir anda canlandıran Sabri’ye teşekkürü de bir borç biliyoruz!!!)
NERDE HABER - ORDA YORUM
Beşiktaş Kulübü Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz, 15 yaş altı kategorisinde Fenerbahçe’ye karşı alınan 8–0’lık yenilgi ile ilgili olarak “Ağır mağlubiyetin izahı olmalı” dedi.
Galatasaray hala 6–0’ı izah edememişken siz 8–0’ın nasıl izah edersiniz bilemiyorum artık?!
***
Başbakan Erdoğan’ın Sarkozy’ye seslenerek “Cezayir katliamından haberi yoksa gitsin babası Paul Sarkozy’ye sorsun” demesi üzerine baba Pal Sarkozy, Erdoğan’ın iddialarını da gülünç olarak niteledi.
Şıracıya bozacıyı şahit tutarsan tabii ki gülünç duruma düşersin!
***
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) 35 vatandaşımızın bombalanması olayıyla alakalı istihbaratın kendileri tarafından verilmediğini söyledi.
MİT’i tenzih ederim ama işin içinde bir BİT YENİĞİ olduğu ve ortada yanlış istihbarat veren bir İT olduğu kesin gibi!
***
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP’nin kapatılması için İçişleri Bakanlığı’nın bilgi ve delil topladığını iddia etti.
Önce DTP ardından BDP! Sizden tek bir ricam var! Eğer olur ya kapatılırsanız, lütfen kısaltması BTP’ye benzemeyen bir isim bulun yeni kuracağınız partiye!!!
***
Bakan Şahin, iki polisin bir genç kadına dayak atması olayı için “O görevlilere hukukun ötesinde bir ceza mı verelim. Yani, İzmir Konak meydanına darağacı kuralım asalım mı?” dedi.
Bence en ağır cezayı verin ve o görevlilere ibreti alem için “ONE MINUTE” deyin!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Zühtü Kazancı / diğer yazıları
- Ateist devlet olmayacağız / 08.09.2022
- Cem Yılmaz ve Cilalı Güldürü Devri / 29.08.2022
- Bırakın beni milleti uyandırın / 24.08.2022
- Aramıza katılmanızı bekliyoruz / 16.08.2022
- Suriye’nin kuzeyi mi, Büyük İsrail’in kilidi mi? / 01.08.2022
- 15 Temmuz ve alınmayan dersler / 19.07.2022
- Adalet yoksa zulüm vardır / 21.06.2022
- Polemikten beslenen siyaset / 09.05.2022
- Haydar Baş ve Aşk / 14.04.2022
- AK-YÜZBİM / 12.04.2022
- Cem Yılmaz ve Cilalı Güldürü Devri / 29.08.2022
- Bırakın beni milleti uyandırın / 24.08.2022
- Aramıza katılmanızı bekliyoruz / 16.08.2022
- Suriye’nin kuzeyi mi, Büyük İsrail’in kilidi mi? / 01.08.2022
- 15 Temmuz ve alınmayan dersler / 19.07.2022
- Adalet yoksa zulüm vardır / 21.06.2022
- Polemikten beslenen siyaset / 09.05.2022
- Haydar Baş ve Aşk / 14.04.2022
- AK-YÜZBİM / 12.04.2022