Gazze'de İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 17 bin 487'ye yükseldi
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde can kaybı son 24 saatte 310 artarak 17 bin 487'ye yükseldi.
08.12.2023 20:59:00
AA, Haber Merkezi
AA, Haber Merkezi





İsrail'in 7 Ekim'den bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde can kaybı son 24 saatte 310 artarak 17 bin 487'ye yükseldi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in 63 gündür devam eden saldırılarına ilişkin bilgi verdi.
İsrail'in okullarda ve yerleşim yerlerinde katliam ve soykırım işlediğini vurgulayan Kudra, saldırılarda son 24 saatte 310 Filistinlinin daha öldürüldüğünü ve toplam can kaybının 17 bin 487'ye yükseldiğini kaydetti.
Yaralı sayısı 46 bin 480'e çıktı
Kudra, son saldırılar sonrasında hastanelere 558 yaralının getirildiğini ve toplam yaralı sayının 46 bin 480'e çıktığını söyledi.
Şu ana kadar 407'si yaralı ve 211'i hasta olmak üzere 618 kişinin Refah Sınır Kapısı'nı kullanarak Gazze'den ayrıldığını belirten Kudra, Gazze'de tedavi imkanı olmadığı için her gün onlarca yaralıyı kaybettiklerini dile getirdi.
İsrail 36 sağlık personelini alıkoydu
İsrail güçlerinin Şifa Hastanesi Genel Müdürü Muhammed Ebu Silmiyye başta olmak üzere 36 sağlık personelini hâlâ alıkoyduğuna dikkati çeken Kudra, saldırılar nedeniyle hastanelerin sağlık hizmeti veremez hale geldiğini vurguladı.
Kudra, güneydeki sağlık sisteminin felaket seviyesinde olduğunu ve hastanelerdeki doluluğun yüzde 262 seviyesine ulaştığını aktardı.
Tıbbi malzeme ve ilaç sıkıntısı had safhada
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Kudra ayrıca Gazze'de hizmet verebilen hastanelerdeki sıkıntılara da dikkati çekti.
Kudra, hastanelerde artık kemik kırıklarında kullanılan fiksatörlerin, cerrahi malzeme ve yanık ilaçlarının bulunmadığını, kan ünitelerinin test yapılmadan nakledildiğini ve bunun da hasta ve yaralılar için ciddi tehlike oluşturduğunu dile getirdi.
Hamas: İsrail'in Gazze'deki Ömeri Camisi'ni bombalaması medeniyete karşı nefretinin kanıtı
Hamas, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'ndeki Büyük Ömeri Camisi'ni bombalayarak, iğrenç barbarca bir suç işlediğini ve insanlığın bina ettiği medeniyete karşı beslediği nefreti ortaya koyduğunu belirtti.
Gazze kentinde bulunan Ömeri Camisi'nin bugün İsrail uçakları tarafından bombalanmasının ardından Hamas'ın Telegram hesabından yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, Gazze'nin sembol yapılarından ve önemli tarihi eserlerinden sayılan Ömeri Camisi'nin bombalanmasının çirkin bir suç olduğu vurgulandı.
"Bu, tarihi kökleri olmayan bu yapay varlığın (İsrail), insanlığın oluşturduğu medeniyete karşı beslediği nefretin ve Gazze'deki sivil yaşamı yok etme çabasının kanıtıdır." ifadesine yer verilen açıklamada, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında şu ana kadar 104 cami ve 3 kiliseyi yıktığı aktarıldı.
İsrail'in faşistlikte geldiği nokta
İsrail'in tarihi eserleri barbarca hedef almasının, faşistlikte geldiği noktayı gösterdiği belirtilen açıklamada, tarih boyunca gelip geçen diğer işgalciler gibi onun da faşistliğiyle birlikte yok olup gideceği vurgulandı.
Filistin "Safa" haber ajansına göre Ömeri Camisi bugün İsrail uçaklarının bombalaması sonucu büyük bir yıkıma uğramıştı.
Yaklaşık 1400 yıllık geçmişe sahip Ömeri Camisi, Gazze'deki en eski, Filistin genelinde ise Kudüs'teki Mescid-i Aksa ve Akka'daki Ahmed Cezzar Paşa Camisi'nden sonra 3. büyük cami olma özelliğini taşıyor.
BM: Savaş, bir bölgenin yaşanabilirliğini tehlikeye atmamalı
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Sözcüsü Jens Laerke, AA muhabirinin, BM Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısı sonrası, "İsrail'in terörle mücadele iddiasıyla Gazze'deki tünellere tuzlu su basmayı planladığı yönünde haberler var. İsrail hükümeti bunu reddetmedi. Gazze topraklarını tuzla verimsizleştirecek ve su kaynaklarını yok edecek bu tür yöntemler hakkında ne düşünüyorsunuz? Böylesi yöntemler için şimdiden insanlık adına İsrail'e bir çağrınız var mı?" şeklindeki sorusunu yanıtladı.
Çatışmaların her zaman uluslararası insancıl hukuk, insan hakları hukuku ve diğer uluslararası belgelere uygun yürütülmesi çağrısında bulunduklarını vurgulayan Laerke, "Bunun özelliklerinden biri de savaşın, bir bölgenin yaşanabilirliğini gelecek nesiller için tehlikeye atmayacak şekilde yapılmasıdır. Dolayısıyla bu endişeler, böyle bir operasyonu planlayan herkesin aklında yer etmelidir." şeklinde konuştu.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in 63 gündür devam eden saldırılarına ilişkin bilgi verdi.
İsrail'in okullarda ve yerleşim yerlerinde katliam ve soykırım işlediğini vurgulayan Kudra, saldırılarda son 24 saatte 310 Filistinlinin daha öldürüldüğünü ve toplam can kaybının 17 bin 487'ye yükseldiğini kaydetti.
Yaralı sayısı 46 bin 480'e çıktı
Kudra, son saldırılar sonrasında hastanelere 558 yaralının getirildiğini ve toplam yaralı sayının 46 bin 480'e çıktığını söyledi.
Şu ana kadar 407'si yaralı ve 211'i hasta olmak üzere 618 kişinin Refah Sınır Kapısı'nı kullanarak Gazze'den ayrıldığını belirten Kudra, Gazze'de tedavi imkanı olmadığı için her gün onlarca yaralıyı kaybettiklerini dile getirdi.
İsrail 36 sağlık personelini alıkoydu
İsrail güçlerinin Şifa Hastanesi Genel Müdürü Muhammed Ebu Silmiyye başta olmak üzere 36 sağlık personelini hâlâ alıkoyduğuna dikkati çeken Kudra, saldırılar nedeniyle hastanelerin sağlık hizmeti veremez hale geldiğini vurguladı.
Kudra, güneydeki sağlık sisteminin felaket seviyesinde olduğunu ve hastanelerdeki doluluğun yüzde 262 seviyesine ulaştığını aktardı.
Tıbbi malzeme ve ilaç sıkıntısı had safhada
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Kudra ayrıca Gazze'de hizmet verebilen hastanelerdeki sıkıntılara da dikkati çekti.
Kudra, hastanelerde artık kemik kırıklarında kullanılan fiksatörlerin, cerrahi malzeme ve yanık ilaçlarının bulunmadığını, kan ünitelerinin test yapılmadan nakledildiğini ve bunun da hasta ve yaralılar için ciddi tehlike oluşturduğunu dile getirdi.
Hamas: İsrail'in Gazze'deki Ömeri Camisi'ni bombalaması medeniyete karşı nefretinin kanıtı
Hamas, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'ndeki Büyük Ömeri Camisi'ni bombalayarak, iğrenç barbarca bir suç işlediğini ve insanlığın bina ettiği medeniyete karşı beslediği nefreti ortaya koyduğunu belirtti.
Gazze kentinde bulunan Ömeri Camisi'nin bugün İsrail uçakları tarafından bombalanmasının ardından Hamas'ın Telegram hesabından yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, Gazze'nin sembol yapılarından ve önemli tarihi eserlerinden sayılan Ömeri Camisi'nin bombalanmasının çirkin bir suç olduğu vurgulandı.
"Bu, tarihi kökleri olmayan bu yapay varlığın (İsrail), insanlığın oluşturduğu medeniyete karşı beslediği nefretin ve Gazze'deki sivil yaşamı yok etme çabasının kanıtıdır." ifadesine yer verilen açıklamada, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında şu ana kadar 104 cami ve 3 kiliseyi yıktığı aktarıldı.
İsrail'in faşistlikte geldiği nokta
İsrail'in tarihi eserleri barbarca hedef almasının, faşistlikte geldiği noktayı gösterdiği belirtilen açıklamada, tarih boyunca gelip geçen diğer işgalciler gibi onun da faşistliğiyle birlikte yok olup gideceği vurgulandı.
Filistin "Safa" haber ajansına göre Ömeri Camisi bugün İsrail uçaklarının bombalaması sonucu büyük bir yıkıma uğramıştı.
Yaklaşık 1400 yıllık geçmişe sahip Ömeri Camisi, Gazze'deki en eski, Filistin genelinde ise Kudüs'teki Mescid-i Aksa ve Akka'daki Ahmed Cezzar Paşa Camisi'nden sonra 3. büyük cami olma özelliğini taşıyor.
BM: Savaş, bir bölgenin yaşanabilirliğini tehlikeye atmamalı
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Sözcüsü Jens Laerke, AA muhabirinin, BM Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısı sonrası, "İsrail'in terörle mücadele iddiasıyla Gazze'deki tünellere tuzlu su basmayı planladığı yönünde haberler var. İsrail hükümeti bunu reddetmedi. Gazze topraklarını tuzla verimsizleştirecek ve su kaynaklarını yok edecek bu tür yöntemler hakkında ne düşünüyorsunuz? Böylesi yöntemler için şimdiden insanlık adına İsrail'e bir çağrınız var mı?" şeklindeki sorusunu yanıtladı.
Çatışmaların her zaman uluslararası insancıl hukuk, insan hakları hukuku ve diğer uluslararası belgelere uygun yürütülmesi çağrısında bulunduklarını vurgulayan Laerke, "Bunun özelliklerinden biri de savaşın, bir bölgenin yaşanabilirliğini gelecek nesiller için tehlikeye atmayacak şekilde yapılmasıdır. Dolayısıyla bu endişeler, böyle bir operasyonu planlayan herkesin aklında yer etmelidir." şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.