Uzatmaların son dakikası Galatasaray hücumu var. Ortada hiçbir şey yok Galatasaray lehine bir serbest vuruş ve Karagümrüklü futbolcuya sarı kart. Bu bir.
İkincisi de şu. Ceza alanı dışında hiç durmadan gördüğümüz ve gerçekten faul olmayan vücut temaslarında faul olmayan bir mücadelede bir düdük ve bir penaltı. Bu ceza alanı içinde oluyor ve Galatasaray lehine oluyor. İki pozisyonda gol olmadı. Aslına bakarsanız Galatasaray'ın böyle çıkmalara ihtiyacı yok.
Hakemler bunu neden yapıyor yıllardır bunu anlamış değilim. Hani sahadaki hakem oyun takibi heyecanı tamamda VAR'dakiler neden yapıyor?
Sonra medyada yani bizlerde mal bulmuş mağribi gibi işin üzerine gidiyoruz.
Karagümrük maçında şampiyonluk mücadelesi oynanmış oynanmamış maçlar açısından dört puan farka indi. Eğer Fenerbahçe haftayı yine galip bitirirse ortalık iyice şenlenecek.
Bana göre Galatasaray ne kadar puan kaybederse etsin bu sene ipi göğüsler. Aslında Karagümrük maçında bu açıkça bir kere daha görüldü.
Karagümrük çok bol atan ve çok gol yiyen bir takım. Galatasaray'a karşı erken gelen gole rağmen iki farklı öne geçmeyi başardı karşılaşmada.
Bu durum Karagümrük'ün çok yüksek tempoda futbol oynamasından kaynaklanıyor. Futbolculuğunda teknik kapasitesi yüksek ve çok seri oynayan Pirlo bu özelliğini Karagümrük'e yansıtmış. Ve başarılı da olmuş.
Az önce değindim gibi sen önce Galatasaray gibi bir takımdan bir gol yiyeceksin ardından kısa bir süre içinde üç gol atacaksın. Bu Pirlo'nun futbolcularına verdiği yüksek fizik kondisyon ve galip gelme inancının düşünsel olgusundan kaynaklanıyor.
Ayrıca Galatasaray gibi şampiyonluğa giden büyük bir takımı yenme iç güdüsü de bu sonucun bir başka kaynağı.
Bu formattaki Karagümrük karşısında Galatasaray ne yapabilir di?.
Fizik gücünü yüksek tuttu. Bu gücü doksan dakika boyunca hiç düşürmedi. Üç gol yediği rakibi karşısında sürekli risk aldı. Hiç durmadan hücum etti. Herhangi bir negatif anlayışı sahaya yansıtmadı ve korkmadan oynadı.
İşte Galatasaray'ın yenik durumda ortaya koyduğu bu mücadele Galatasaray'ı rakibi Fenerbahçe'den farklı kılan en önemli özellikler olarak bir kere daha gözler önüne serildi.
Bu nedenle diyorum ki Galatasaray hiçbir kimseye hiçbir olaya ihtiyacı olmadan şampiyonluğun en büyük adayıdır. Hele hakemlerin durduk yere Galatasaray'a avantaj sağlayacak kararlarına hiç ihtiyacı yoktur.
Bilerek ya da bilmeden verilen bu kararlar futbol kamuoyunu gereksiz yorgunluğa itmekten başka bir işe yaramaz.
Onun için biraz daha dikkat biraz daha futbol.
İkincisi de şu. Ceza alanı dışında hiç durmadan gördüğümüz ve gerçekten faul olmayan vücut temaslarında faul olmayan bir mücadelede bir düdük ve bir penaltı. Bu ceza alanı içinde oluyor ve Galatasaray lehine oluyor. İki pozisyonda gol olmadı. Aslına bakarsanız Galatasaray'ın böyle çıkmalara ihtiyacı yok.
Hakemler bunu neden yapıyor yıllardır bunu anlamış değilim. Hani sahadaki hakem oyun takibi heyecanı tamamda VAR'dakiler neden yapıyor?
Sonra medyada yani bizlerde mal bulmuş mağribi gibi işin üzerine gidiyoruz.
Karagümrük maçında şampiyonluk mücadelesi oynanmış oynanmamış maçlar açısından dört puan farka indi. Eğer Fenerbahçe haftayı yine galip bitirirse ortalık iyice şenlenecek.
Bana göre Galatasaray ne kadar puan kaybederse etsin bu sene ipi göğüsler. Aslında Karagümrük maçında bu açıkça bir kere daha görüldü.
Karagümrük çok bol atan ve çok gol yiyen bir takım. Galatasaray'a karşı erken gelen gole rağmen iki farklı öne geçmeyi başardı karşılaşmada.
Bu durum Karagümrük'ün çok yüksek tempoda futbol oynamasından kaynaklanıyor. Futbolculuğunda teknik kapasitesi yüksek ve çok seri oynayan Pirlo bu özelliğini Karagümrük'e yansıtmış. Ve başarılı da olmuş.
Az önce değindim gibi sen önce Galatasaray gibi bir takımdan bir gol yiyeceksin ardından kısa bir süre içinde üç gol atacaksın. Bu Pirlo'nun futbolcularına verdiği yüksek fizik kondisyon ve galip gelme inancının düşünsel olgusundan kaynaklanıyor.
Ayrıca Galatasaray gibi şampiyonluğa giden büyük bir takımı yenme iç güdüsü de bu sonucun bir başka kaynağı.
Bu formattaki Karagümrük karşısında Galatasaray ne yapabilir di?.
Fizik gücünü yüksek tuttu. Bu gücü doksan dakika boyunca hiç düşürmedi. Üç gol yediği rakibi karşısında sürekli risk aldı. Hiç durmadan hücum etti. Herhangi bir negatif anlayışı sahaya yansıtmadı ve korkmadan oynadı.
İşte Galatasaray'ın yenik durumda ortaya koyduğu bu mücadele Galatasaray'ı rakibi Fenerbahçe'den farklı kılan en önemli özellikler olarak bir kere daha gözler önüne serildi.
Bu nedenle diyorum ki Galatasaray hiçbir kimseye hiçbir olaya ihtiyacı olmadan şampiyonluğun en büyük adayıdır. Hele hakemlerin durduk yere Galatasaray'a avantaj sağlayacak kararlarına hiç ihtiyacı yoktur.
Bilerek ya da bilmeden verilen bu kararlar futbol kamuoyunu gereksiz yorgunluğa itmekten başka bir işe yaramaz.
Onun için biraz daha dikkat biraz daha futbol.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025