Gadir-i Hum dertlere devadır

Sünni dünyanın pek az bildiği, pek az bilenlerinin de kasıtlı kişiler tarafından yanlış yönlendirildiği, Peygamber (s.a.a.) Efendimiz tarafından sadır olan, İslam âlimleri tarafından mütevatir olan bir hakikattir, Gadir-i Hum. 

Gadir-i Hum, İslam âlemi tarafından kabul edilmesi ve kabul edildiğinde anlaşılması gereken önemli bir kilometre taşıdır. 

Gadir-i Hum anlaşıldığında İslam dünyasının bütün dertlerini ortadan kaldırıp, akan kardeş kanını dindirebilecek, mazlumların gariplerin biçarelerin gözyaşını durdurabilecek bir hakikattir. 

Gadir-i Hum da, Peygamber (s.a.a.) Efendimiz bizlere kendisinin bütün Müslümanların nasıl mevlası ve velisi olduğunu, kendisinden sonra Müslümanların velisinin kim olduğunu Allah-ü Teâlâ'nın emri ile Tebliğ ettiği yerdir. 

Gadir-i Hum, Allah'ın Kutlu Nebisinin, "Size iki emanet bırakıyorum onlara sarıldığınız müddetçe delalete düşmezsiniz" diye Müslümanları, Allahın Kitabı yüce Kuran-ı Kerim'inin yolunda ve pak Ehl-i Beyt'inin izinde olmayı sıkı sıkıya tembihlediği yerdir.  

Gadir-i Hum; velayetin, hilafetin, imametin, vasinin, kardeşin ve Müminlerin Emiri'nin Allah-ü Teâlâ'nın emri ile tebliğ edildiği yerdir. 

Gadir-i Hum, seçilmişliğin, övülmüşlüğün, ancak ve ancak Allah-ü Teâlâ tarafından tayin ve tensip edildiğinin en açık örneğidir. 

Gadir-i Hum, İslam dininin kemale erdiği, nübüvvet kapısından sonra velayet kapısının açıldığının müjdesinin verildiği yerdir. 

Gadir-i Hum, Kutlu Peygamber (s.a.a.) tebliğ görevini yerine getirip getirmediğini İslam Ümmetine sorup, sonrasında da Allah-ü Teâlâ'yı kendisine şahit ettiği yerdir.  

Gadir-i Hum'u duymayıp da duyanlar, yanlış öğrenmiş olup da, doğrusunu duyduğunda, hakikati idrak edip de o inat çamurunda debelenmeseler, ne hakikatler, ne gerçekler ortaya çıkar, o aydınlanmalarla ne dertlere dermanlar bulunur, ne dertlilerin gözyaşları dinerdi!  

Gadir-i Hum, derde devadır İslam âlemine bayramdır, gerçek bayramdır. Kanın, gözyaşının, adaletsizliğin, her türlü maddi ve manevi hastalıkların ortadan kalkacağı ve kaldırılacağı anlaşıldığında, iman edildiğinde, dünyada kardeşliğin, saygının, sevginin, adaletin tesis edilip cennet gibi bir hayatın dünya sahnesinde yaşanacağı bir bayramdır.  

Gadir-i Hum, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Hakkı söylemekten çekinmediğinin Hak'tan hakikatten dönmediğinin en açık ispatıdır.   

Gadir-i Hum'u, İslam âlemine tanıtıp anlatan, önemini, ehemmiyetini, kendi çağını aşarak kıyamet sabahına kadar, her bir Müslüman'a eserleri ile seminerleri ile konferansları ile gazete ve TV kanalları ile her platform da tek tek anlatan çok kıymetli Üstadımız Prof. Dr. Haydar Baş'ı rahmet minnet ve özlemle anar bu büyük bayramı bizlere tanıttığı öğrettiği ve yaşattığı için kendisine şükranlarımı bir borç bilirim.