Bazı kimseler Gadir-i Hum hadisesini inkâr ediyor. Bazıları da Gadir-i Hum hutbesini ve Hz. Ali hakkında beyan edilen Gadir hadisini kabul ediyor ancak buradaki "Mevla" ifadesini halife olarak değil de dost olarak izah etmeye çalışarak meseleyi hafife alıp mecrasından çıkartıyor. Önce Gadir Hadisini hatırlayalım: "Ben kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır. Allah'ım! Onu seveni sev, O'na düşman olana düşman ol, O'na yardım edene yardım et, yardım etmeyerek yalnız bırakanı yalnız bırak" (Tirmizi, Menakıb,19; İbn Mace, Mukaddime,11; İbn Hanbel, 1/84,118, 119..) Gadir Hadisi olarak geçen bu hadisi şerif Gadir-i Hum günü Peygamberimizin irad ettiği hutbedeki beyanıdır.Gadir hadisi ve hadiste geçen "Mevla" ifadesinin ne manaya geldiğini Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın İmam Cafer Es-Sadık adlı eserinden İmam Cafer'in 86. İlkesinden aktarmaya çalışalım: "Gadir Hadisi, mütevatir hadislerdendir ve bu hadisin ravileri olan sahabe, tabiin ve İslam muhaddisleri onu her asırda mütevatir olarak ilan etmişlerdir. Sahabeden 110, tabiinden 89, İslam ulaması ve muhaddislerden 3.500 kişi Gadir Hadisini nakletmiştir. Böyle bir tevatüre sahip olan bu hadisin varlık ve itibarında hiçbir şüpheye yer yoktur. Yine ulemadan bir grup, Gadir Hadisi hakkında müstakil kitaplar yazmışlardır. Bunların arasında, bu hadisin senetlerini de bir araya toplayan en temel belge, Allame Abdulhüseyin'in (1320-1390 Hicri Kameri) eseri olan "el Gadir" kitabıdır. Şimdi, Hz. Resûlullah (s.a.v.) ve Ali'nin(a.s.) "Mevla" oluşundan maksadın ne olduğunu inceleyelim.Karineler, bu tabirden, rehberlik ve önderliğin kastedildiğini açıkça ortaya koymaktadır:a-Gadir-i Hum olayında, Hz. Resul-ü Ekrem (s.a.v.) hac kafilesini susuz ve bitki yeşermeyen kurak bir çölde ve günün çok sıcak bir zamanında durdurdu. Hava o kadar sıcaktı ki, orada olanlar abalarının yarısını başlarının üzerine örtmüşler, diğer yarısını da altlarına sermişlerdi. Böyle bir durumda, doğal olarak Hz. Resûlullah (s.a.v), ümmetin hidayetinde kader belirleyici çok önemli bir konuyu açıklayacak demekti. Evet, Müslümanların kaderini belirlemede, vahdetin kaynağı ve dinin koruyucusu olan halife tayininden daha önemli bir şey olabilir miydi?b- Hz. Resulü Ekrem (s.a.v.) Hz. Ali'nin(a.s.) velayet ve hilafetini söz konusu etmeden önce, usûlü'd-dini teşkil eden tevhid, nübüvvet ve mead konusundan bahsedip, halktan onlar hakkında ikrar aldı ve sonra İlahi mesajı tebliğ etti. Hz. Resûlullah'ın (s.a.v.) insanlardan usûl'd-din konusunda ikrar almasının hemen peşinden ilahi mesajı tebliğ edişinden, bu mesajın önemini ve O Hazretin bu büyük kongreden hedefinin, belli bir kişiyle dost olmak, onu sevmek gibi sıradan bir şey olamayacağını anlamak mümkündür. c- Hz. Resul-i Ekrem (s.a.v.) hutbesinin başında, yakında dünyadan göçeceğini bildirmiştir ve bu da Hazretin kendisinden sonra ümmetin durumundan endişelendiğini göstermektedir. O halde dininin, gelecekteki olaylar fırtınasında bir tehlikeyle karşılaşmaması için bir çare araması daha uygun olurdu.d- İmam Ali (a.s.) hakkındaki ilahi mesajı açıklamadan önce, kendisi evlâ ?üstün- ve Mevla ?efendi- oluşundan bahsederek, "Allah Benim mevlamdır ve Ben de mü'minlerin mevlasıyım, mü'minlere, onların kendi canlarından daha evlayım" buyurdu. Resûlullah'ın (s.a.v.) bu buyruğu, Hz. Ali'nin (a.s.) Mevlalığının, Resûlullah'ın (s.a.v.) Mevlalık ve evlatlığı türünden olduğunu ve O Hazretin, Allah'ın emriyle bu Mevlalığı İmam Ali (a.s.) için de ispatladığını göstermektedir.e- Hz. Resul-i Ekrem (s.a.v.) İlahi mesajı açıkladıktan sonra, orada bulunanların, bulunmayanlara duyurmasını istedi." İmam Cafer Es- Sâdık/ Prof. Dr. Haydar Baş/ sayfa 779-780)Makalemizin sonunda şunu da belirtelim: Gadir-i Hum günü irad edilen hutbede sadece bir tek Gadir hadisi beyan edilmedi ki. Yaklaşık 20 sayfa uzunluğunda bir hutbedir. Hutbenin tam metni Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın İmam Ali eserinde mevcuttur. (Sayfa; 353-371) Resûlullah Gadir-i Hum hutbesinde, sadece Gadir hadisinde değil, hutbenin altı yerinde kendisinden sonra Müslümanların halifesinin Hz. Ali olduğunu beyan etmiştir. Doğruya ulaşmak isteyenlere, ön yargı ve inattan uzak kalmak isteyenlere, Nuh'un gemisi hükmünde olan Ehl-i Beyt'in yoluna tabi olup kurtulmak isteyenlere bu bilgiler yeter. Tercih sizin değerli okurlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara fardır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025