FETÖ tevhid inancını yok etmek istedi
TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, 15 Temmuz raporunu açıkladı. 652 sayfalık raporda 15 Temmuz ihanetine ilişkin teknik detaylar verilirken, FETÖ'nün bir Vatikan projesi olan Dinlerarası Diyalog projesini sahiplenmesinin nedenleri üzerine de çarpıcı bilgiler aktarıldı
26.05.2017 00:00:00
HABER MERKEZİ
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin en kapsamlı rapor açıklandı. TBMM Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu yaklaşık 4.5 ay süren çalışma sonunda hazırlanan raporunu açıkladı. Kameraların karşısına geçen FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek, "15 Temmuz hadisesinin arkasında Fetullahçı Terör Örgütü'nün bulunduğu bu raporumuzla bütün açıklığıyla ve kesin olarak ortaya konulmuştur" dedi. Reşat Petek, 652 sayfalık rapordan çarpıcı bilgiler verdi. Petek, "Tüm delil ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, 15 Temmuz darbe girişimine, ülkemiz dışındaki bazı odakların bulup yetiştirdiği, himaye ettiği, yurtiçi ve yurtdışında yarım asırdır hep desteklediği, Fetullah Gülen'in sözde liderliğinde FETÖ/PDY örgütünün karar verdiği ve icra ettiği anlaşılmıştır" ifadelerini kullandı. Komisyon Başkanı Petek açıklamalarına şöyle devam etti: "Elde ettiğimiz bütün bilgiler, belgeler şu gerçeği ortaya koyuyor: Fetullah Gülen bir sahtekârdır, sahtecilik suçları işlemiştir. Başka bir kişi yaptığında ağır cezaya çarptırılacak sahtecilik eylemlerinden dolayı hiçbir soruşturma geçirmemiştir. Yeşil pasaportu, düzenlediği sahte belgelerle almıştır. Emeklilik işlemlerini yine sahte evraklarla sağlamıştır. Komisyonumuza ulaşan bilgi ve belgeler bu sahtelikleri hep teyit etmektedir."
'İstihbarat zafiyeti var'
Darbe girişiminin önlememesinde istihbarat zafiyeti olduğunu kesin olduğunu da ifade eden Başkan Petek şunları söyledi: "Darbe girişiminin önceden haber alınamamasının bir istihbarat zaafı olduğunda kuşku yoktur. Ancak Kara Havacılık'tan gelen pilot subayın MİT Müsteşarına yönelik verdiği bilgilerden sonra MİT'in ve Genelkurmay Başkanlığı'nın önleyici girişimleri sayesinde darbe girişim saatinin 16 Temmuz gece saat 03.00'ten 15 Temmuz 2016 saat 20.30'a çekilmesi, darbenin önlenmesinde en önemli faktörlerden biri olarak görülmektedir. Ülkemizin mevcut kurumsal istihbarat yapısının iç ve dış istihbarat ihtiyacını tam anlamıyla tatmin edici şekilde karşılamadığı görülmektedir. Mevcut yapının sorunlu ya da yetersiz noktaları gözden geçirilmeli, ülkemizin istihbari ihtiyaç ve hedeflerini karşılayacak yeni bir iç ve dış istihbarat konsepti ve yapılanması tüm yönleriyle müzakere edilmelidir."
Gülen'i CIA destekliyor
Terörist başı Fethullah Gülen'in CIA tarafından desteklendiğini ifade eden Petek "Gülen'in eski CIA üyesi Graham Fuller ile yakın irtibatı görülmüştür. Vaiz olarak tayin edilmesi dikkate şayandır. Vaizliğe müracaatından 1 ay sonra diplomasını almıştır.10 Temmuz 1959 tariginde göreve başlamış, kendisini bir gizli el himaye etmiş, 1966'da asalete tasdik olmuştur. Normal bir memurun 1 yıl adaylığı olur. 7 yıl aday memur olarak çalıştığı gözüküyor" dedi. Komisyon Başkanı Petek şuanda Pensilvanya'da ABD himayesindeki terörist Gülen'in nüfus bilgilerinin bile karışık olduğunu belirtti. Petek, "Nüfus kayıt örneği bile şaibeli bile karışık. Bazı yerlerde doğum tarihi 1942 olarak geçer, kendi yazılı beyanlarında da 1938 olarak geçmiştir. Farklı yorumlarla Atatürk'ün ölümünden sonraki tarihi işaret etmesi bakımından kullandığı şekilde yorumlara sebebiyet vermiştir. Pasaport istek formu var. Anne adını nüfus kayıtlarına aykırı olarak 'Rabin' olarak doldurduğu görülüyor" dedi.
FETÖ'nün diyalog ihanete
TBMM Meclis Darbe Komisyonu raporunda FETÖ'nün dinlerarası diyalog projesi hakkında da ayrıntılı bilgiler verildi. İşte o bilgilerden bazı önemli notlar. Dinler arası diyalog söylemi neredeyse FETÖ ile özdeşleşmiş bir kavramdır. Diyalog kavramının teolojik açıdan meşruiyeti 1962-1965 yılları arasında gerçekleşen Vatikan Konsili'nde oluşturulmuştur. Diyalog kapsamındaki çalışmaların millî, İslamî hassasiyetler olmayıp Batılı küresel teolojik, politik ve finansal güçlerin amaçlarına 'hizmet' etme arzusu olduğu gözlemlenmiştir. Dinler arası diyalog, Fetullah Gülen için diğer dinlerin himayesine sığınmak ve onların amaçlarına gönüllü hizmetkârlık yapmak için vazgeçilmez bir araç işlevi görmüştür. Fetullah Gülen tarafından Papa'ya gönderilen mektupta İslam'ın yanlış anlaşılan ve tanınan bir din olduğu vurgulanmıştır. Bu durumun ortaya çıkışında en çok Müslümanların suçlanması gerektiğinin belirtildiği mektupta dikkat çeken en belirgin özellik, Papalık tarafından açıklanan diyalog misyonun bir parçası olmaya dair aşırı isteklilik ve sürekli olarak bunu vurgulayan abartılı tevazudur.
Gülen'in Papa ziyareti
Örgütün medyadaki en önemli yayın aracı olan Zaman Gazetesinin manşetlerinden de anlaşılacağı üzere, Fetullah Gülen'in Vatikan ziyareti, Örgütün meseleye olan yaklaşımını kökten değiştirmiştir. Bu yüzden Vatikan Ziyaretinde nelerin konuşulduğu, ziyaretin içeriğinin ne olduğu önem kazanmaktadır. Ancak bu ziyaretin ve görüşmenin içeriği, taraflarca ayrıntılı bir şekilde açıklanmamakta, yapılan açıklamalar ise yüzeysel kalmaktadır. Bu görüşmeye, -muhtemelen dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve/veya Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in şifahi talimatlarıyla- Türkiye'nin Vatikan Büyükelçiliği de dahil olmuştur.
Ilımlı İslam Projesi
FETÖ örgütü ülke içinde sürdürdüğü örgütsel yapılanmasını belirli bir aşamaya getirdikten sonra, dünyaya açılmaya ve küresel bir aktör olmaya karar vermiştir. Ilımlı İslam kavramı, politik ve teolojik düzlemde şiddet, sertlik yanlısı olmayan esnek, uzlaşı ve diyaloga açık bir din anlayışını tanımlamak üzere kullanılmaktadır. Daha da açık bir anlatımla, cihat ve terör gibi yöntemlere karşı olan, bu yöntemlerin İslam'a ve Müslümanlara zarar verdiğini ileri süren, İslam'ın imajını dünyada kötü gösteren, İslam'ı ılımlı bir dille, kültür, sanat ve düşünce ürünleri üzerinden tanıtmanın doğru olduğunu savunan yaklaşımdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.