AKP iktidarının ekonomi taktiklerinden birisi de az, az ama sürekli zam yapmasıdır. Bu ufak gözüken zamlara kılıflar bulunarak vatandaşa hazmettiriliyordu.
Hatırlarsınız! 2019 yılında doğalgaz ve elektriğe 10 kez zam, 2 kez indirim yapılmıştı. 'Damlaya damlaya göl olur' atasözümüzü unutan milletimiz demokratik tepkisini kullanmamıştı.
Öyle ki 2018 ile 2021 yılları arasında yani üç yılda iktidarın elektriğe yaptığı zam miktarı yüzde 122 civarında. Yani kova dolmuştu.
İktidar partisi kovanın dolduğunu çok iyi biliyordu. Ama boşalan bir de Hazine vardı. Hazine'yi doldurmak için kovayı devirmeye razı oldu ve 2022'nin ilk sabahı elektriği % 50 ila % 125 arasında zam yaptılar.
Kademeli, dediler. Tasarruf, dediler. Hangi cihazların ne kadar elektrik tükettiğini, elektrik tasarrufu nasıl yapılacağını bile anlattılar.
Ama kovası devrilen vatandaşın kafası da bozulmuştu. Çünkü vatandaş asgari ücretin en az onda birini elektrik faturasına ayırmak zorunda kalmıştı. İşveren ise 'elektrik faturam nasıl olurda işyeri kirasından daha fazla olur' serzenişindeydi.
Evet, vatandaş yıllar önce yapması gereken sorgulamayı yapmaya, göstermesi gereken demokratik tepkilerini göstermeye başlamıştı.
Artık lokantalarda, işyerlerinde fiyat listeleri yerine bir önceki ay ile son ayın elektrik faturaları sergileniyordu. Yandaş kanallar bile vatandaşın serzenişine kayıtsız kalamıyordu.
İstanbul'a yağan kar, Isparta ilindeki 4 günlük elektrik kesintisi, İran'dan gelen doğalgazın kesintiye uğraması akabinde fabrikaların üretimi durdurması olayın biberi oldu.
'Terörle mücadelede şöyle yaptık, FETÖ ile şöyle mücadele ediyoruz, onlar HDP ile kol kola, asgari ücreti % 50 artırdık, ezanlarımızı susturamayacaksınız' gibi söylemler vatandaşın tepkisini dindirmiyordu.
Haliyle iktidar partisi taktik değiştirdi. Bir kısmı, 'halinize şükredin, dünyayı görmüyor musunuz' mantığında açıklama yaparken diğer kesimi de adeta millet ile dalga geçti.
İşte delillerim!
Cumhurbaşkanı ve AKP genel başkanı Erdoğan: "Muhalefetin yaygarasını kopardığı gibi bir durum söz konusu değil. Televizyonlara baktığımız zaman batıda şu an elektrik, doğal gaz fiyatları nerelerde."
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki:" Doğalgazın yüzde 75'ini devlet karşılıyor. Doğalgaz bir vatandaşa 1000 liralık geliyorsa aslında o fatura 4000 liralık. Doğalgazda en ucuz ülkeyiz. Kesin bu!"
Maliye Bakanı Nurettin Nebati: "Elektrik fiyatlarındaki yükselişten serzenişte bulunanlar şunu çok iyi bilsinler: Türkiye'de elektrik ve doğal gaz fiyatları reel fiyatların da altındadır."
AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal: "Bu zamları devlet yapmıyor. Uluslararası piyasalardan gelen zamlar bir süredir yansıtılmaya başlandı. Hiper enflasyon ABD'nin de sorunu."
AKP İstanbul milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı: "Bu zamların oluşmasında bizim bir dahlimiz yok. En büyük dahil CHP'de. Bugün olan doğalgaz, elektrik zamları tamamı bu zihniyetin ürünüdür. Çünkü onlar paramparça etti memleketi."
AKP Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir: "Geçen bir arkadaşımız, 'Eğer bugün elektrik pahalıysa bunun sebebi muhalefettir, geçmiş zamanlardaki ihmaller ve yanlış politikalardır' diye bir demeç verdi. Mesele de böyledir."
Meselenin öyle olmadığını, her alanda olduğu gibi enerji alanında da yapılan özelleştirmelerin bu tablonun sebebi olduğunu bizzat yandaş medyadan Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur itiraf etti. Uğur: "Özelleştirme olmasaydı, devlet vatandaşa elektriği 60 kuruştan satar, kendi de zarar etmezdi, vatandaş da."
Malum kişilere satılan enerji dağıtım şirketleri, devletten aldıkları fiyatı katlayıp, vatandaşın önüne fatura diye koyuyormuş. Hükümetimiz ise fahiş fiyatlarla mücadele ediyormuş.
Bu siyaset taktiğinin tutmadığını gören iktidar partisi, MHP ile işi sulandırmaya gitti.
Bayram değil, seyran değil, konu elektrik ama Sayın Erdoğan ve Bahçeli, parti belediyelerine suda indirim yapın, talimatı verdiler. Yandaş medya bu indirimleri ve ortaya konulan fedakarlığı konuşuyor.
Ama unuttukları şey! Su ile elektrik faturalarının ateşi düşmez.
Bahçeli ağzından kaçırdı
Bu süreçte Sayın Devlet Bahçeli: 'Elektrik dağıtımı devlet eliyle yapılmalı. Denetim yetkisi tekrar TEDAŞ'a verilmelidir' cümlesini kurdu ama kimse dönüp de ne diyor, diye bakmadı.
Sayın Bahçeli sözünde samimiyse teklifini meclise getirir. Böyle kimin milletten, kimin de ranttan yana olduğu yapılacak oylamada ortaya çıkar. Hadi buyurun…
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025