(dünden devam…)
Haydar Baş Bey bunca yıldır saklanan Atatürk'ün gerçek kimliğiyle milletini tanıştırmak için 'Atatürk Vatandır' sempozyumları yapılmasını istiyordu. Bu isteği üzere ülkenin dört bir yanında 'Atatürk Vatandır' sempozyumları düzenlenmeye başlandı. Yüzyıllık fitneye son veren yine Haydar Hoca oldu.
Atatürk ile ilgili yaptığı araştırmaları 10 Kasım 2017'de "Hoş Geldin Atatürk" eseriyle taçlandırarak gerçek Mustafa Kemal'i belgeleriyle ve canlı şahitlerin beyanları ile bir kez daha Türk Milletine ilan etmiş oldu. Hoş Geldin Atatürk eseriyle tanıştıktan sonra bizden saklanan daha birçok gerçeği daha öğrendik; İngiliz ve Yunan ajanları vasıtasıyla "O dinsizdir, annesi ahlaksız bir kadındır" iftiraları karşısında Atatürk'ün baba tarafından 12 İmamlardan İmam Ali Rıza'nın torunu, anne tarafından Şems-i Tebrizi'nin torunu yani hem anne hem baba tarafından Peygamber torunu ve Seyyid olduğunu, dinsiz denilen Mustafa Kemal Atatürk'ün bir Bektaşi olduğunu ve Abdülkerim Paşa'ya gönderdiği bir mektupta kendisini Selanik Meydan Dedesi ve Kutbu'l Aktab olarak tanıttığını gördük. Kutbu'l Aktab tasavvuftaki en büyük makama erişmiş velidir.
Bunların yanı sıra; Atatürk, "Bütün dünya Müslümanları, Allah'ın son Peygamberi Hz. Muhammed'in gösterdiği yolu takip etmeli, İslamiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli; zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler" diyerek rotasının hangi yönde olduğunu
ortaya koymuştur.
Atatürk Cumhuriyet rejimini, milli iradenin hayata geçmesinin anahtarı olarak görmüş, İslam inancında insanın ancak Allah'a karşı mesul olduğunu ve Cumhuriyet'in İslam inancında önemli yere sahip olan adalet anlayışını taçlandırdığını vurgulamıştır.
Zamanın fetva veren misyoner hocaları Milli Mücadeleyi başlatan Kuvva hareketi ve Atatürk hakkında, "Mustafa Kemal ve Kuva-yi Milliye maskaraları" şeklinde ithamlarda bulunup eşkıya demişlerdir. Atatürk din alimi, sarıklı hoca görünüp, İngiliz ajanlığı yapanlara karşı savaş açmıştır zira Kurtuluş Savaşı'nda Milli Mücadeleyi başlatan ve destekleyen, mecliste vekillik yapan müftüler, hocalar, din adamlarıyla beraber olmuş onlardan destek istemiştir.
Atatürk Kongrelerde, savaş meydanlarında, mektuplarında dualar ile Allah'tan yardım istemeyi eksik etmemiş özellikle Millet Meclisinin açılışında Kuran-ı Kerim hatimleri okutup,'Cenab-ı Hakk'ın avn ü inayeti bizimledir' diyerek ihlasını göstermiştir.
"Hoş Geldin Atatürk" eserinde geçen bu bilgiler ve bunun gibi kitapta bahsi geçen birçok mesele ile Gazi'nin inancına ne kadar değer verdiğini görmüş olduk.
Devam edecek olursak; Mustafa Kemal Milletinin dinini iyi şekilde kavrayıp uygulayabilmesi için Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'a nasıl hazırlanacağını kendinin belirlediği şekilde bir Kuran-ı Kerim tefsiri hazırlatmıştır. Hurafelere yobaz takımına dinin alet edilerek saf halkın kandırılmasına karşı camilerde okutulmak üzere dönemin Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi'ye Türkçe hutbeler kitabı yazdırmıştır.
Bu çalışmalar savaştan çıkmış Türk halkının, İslam Dinini anlayabilmesi, doğru şekilde yaşaması ve İslam'a hizmet için yapılmıştır.
Atatürk, döneminde hiçbir Müslüman ülkeyle savaşmamış, dinimizin 'Müslüman Müslümanın kardeşidir' emrine uymuştur ve ezilen Müslüman devletler için örnek bir devlet adamı olmuştur.
Yine bu zamana kadar asker kimliği ile dindar kimliğinin buluşmadığı aslında "Vatan sevgisi imandandır" hadisinin muhatabı "Ben cihad Müslümanıyım" diyen Mustafa Kemal ile Haydar Baş Bey sayesinde tanıştık.
Atatürk, Hacı Bektaş Veli'nin Anadolu'da etnik grupları İslam hamuruyla yoğurup Müslüman Türk haline getirdiği gibi Lozan Antlaşmasında azınlıklar ancak gayrimüslimlerdir diyerek azınlık tanımını ortaya koymuş ve milletini "Ne mutlu Türküm diyene" çatısı altında bir ve
beraber kılmıştır. Milletini tevhid (Birlik) inancı etrafında toplamıştır.
Haydar Baş Bey, "hakiki Müslüman Türk nasıl olmalıdır" sorusuna "Mustafa Kemal gibi olmalıdır" cevabını vererek biz Türk Gençliğin milli ve manevi değerler konusunda önüne Atatürk'ü rehber olarak koymuştur.
Yazıma Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözleriyle son vermek istiyorum: "Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz… Görürsünüz ki, milleti mahveden, esir eden fenalıklar hep din kisvesi altında küfür ve melanetten gelmiştir. Onlar her türlü hareketi dinle karıştırırlar. Halbuki elhamdulillah,
hepimiz Müslümanız hepimiz dindarız." Atası ile milletini buluşturan Hoca Atatürk'e selam olsun.
- BURHAN BORAN: Deprem / 27.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Maarif yüzyılı mı, masallar yüzyılı mı? / 20.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Parayı kim basarsa düzeni o kurar / 19.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Petro-Dolar Tuzağından Kurtuluş: Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Vizyonu / 18.02.2025
- AYŞE ZIVALI: Hoca Atatürk / 08.02.2025
- OZANCAN DERNEK /Efendi kim, köle kim? / 17.01.2025
- MELEK KERESTECİ: Birlik ve beraberlik üzerine / 23.12.2024
- AV. AHMET HAYDAR İLİK: Türk gençliğine verilen büyük vazife / 26.11.2024
- HAYDAR NECMEDDİN KAZANCI / Çözümsüz vaatler / 24.11.2024