Araştırmacı yazar Söylemezoğlu, Osmanlı'nın Ermenilere verdiği hakların eşi benzeri olmadığını ve Ermenilerin Osmanlı İmparatorluğu'nda kendi mahkemeleri vardı" dedi. Araştırmacı yazar Ali Söylemezoğlu, Berlin'de Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD) tarafından Türk Evi'nde düzenlenen "1915'de neler oldu? Amerikan ve Ermeni kaynaklarına dayanan bir değerlendirme" konulu konferansta yaptığı konuşmada, "Osmanlıların Ermenilere verdiği hakların dünyada eşi benzeri yok. Ermenilerin Osmanlı İmparatorluğu'nda kendi mahkemeleri vardı" dedi.Ermeni soykırımı iddialarının, tarihi bir dayanağı olamayacağını belirten Söylemezoğlu, Türklerin ve Ermenilerin 800 yıldan bu yana kardeşçe bir arada yaşadıklarını söyledi.Almanya'dan çarpıcı örnekSöylemezoğlu, 1802 yılına kadar Köln kentinde Protestan kilisesinin kurulmasının yasaklanmış olduğunu hatırlatarak, "İstanbul'da ise 1547 yılında 77 kilise ve çok sayıda sinagog vardı" diye konuştu.İstanbul'da günümüzde de 40'tan fazla kilisenin faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade eden Söylemezoğlu, Ermenilerin de Türk kültürüne büyük katkıları olduğunu söyledi.Söylemezoğlu, Birinci Dünya Savaşı sırasında ve öncesinde Hıncak çetelerinin, Rusya'nın Osmanlı İmparatorluğu'na saldırmasını sağlamak amacıyla milyonlarca Ermeniyi katletmek gibi bir plan hazırlamış olduklarını belirterek, bu çetelerin o dönemde okullara kadar örgütlenip silahlandıklarını kaydetti.Söylemezoğlu, bölgede yaşayan Alman, Amerikan misyoner ve Ermeni politikacıların anılarına dayanarak yaptığı konuşmasında, tehcir kararından sonra 1919 yılında Çukurova ve Maraş'a 150 bin Ermeninin döndüğünü söyledi. Sevr Anlaşması'na Ermenilerin de taraf olduğunu hatırlatan Söylemezoğlu, bunun, Ermenilerin Osmanlı İmparatorluğu'na karşı savaştığının bir delili olduğunu sözlerine ekledi.Ermeniler terör estirdiBerlin Başkonsolosu Ahmet Nazif Alpman da kendisinin, Ermeni teröristler tarafından Los Angeles kentinde şehit edilen Başkonsolos Kemal Arıkan'ın muavin konsolosu olarak çalıştığını anlattı. Alpman, kendisinin Ermeni soykırımı iddialarıyla ilk kez, liseyi bitirdiği 1968 yılından sonra Fransa'ya üniversitede okumaya gittiğinde muhatap olduğunu ve o yıllarda bu konuda Türkiye'de yeterli bilgilendirilmemiş olduğunu anladığını kaydetti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.