AKP seçim müziği tam da icraatlarına yakışır bir hal aldı.Bestesi, Nogam Türkü Arslanbeg Sultanbekav'a ait "Dombra"yı Recep Tayyip Erdoğan'a uyarlayan Uğur Işılak eleştirilere cevap verme saadetinde özrü kabahatini geçti.Dombra sözleri ile sayın Erdoğan nasıl buluşturuldu? Bu zihniyetten mantıklı bir açıklama beklemek de olmaz ya.Neyse!... Zaten Işılak "Ahlaksızların ahkâm kestiği, edepsizlerin edebiyat yaptığı, arsızların hırsız aradığı bir ortamda susmak en güzel cevaptır" diyerek susma hakkını kullanmıştı. İsabet olmuştu bir bakıma...Bununla kalmadı, daha neler dedi neler..Işılak; Sultanbekov'u "Ben halk ozanıyım, Dombra'yı siyasete alet ettirmem!" dediği için çocukluk yapmakla suçladı.Ayrıca Işılak; bunu siyasi polemik malzemesi haline getirmenin de hoş olmadığını düşünmekteymiş. Altını çizelim "siyasi polemik malzemesi (!)"Başka ne diyebilir ki?Sen besteyi sahipsiz zannedip seçim şarkısına uyarla sonra da "Siyasi polemik yapma, aramızda halledelim. Olmadı sen çal ben söyleyeyim" de!...Sultanbekov: "Türk halkı beni tanıyor. Buna rağmen bana sorulmaması beni çok üzdü. İki gündür uyuyamıyorum. Şarkımı kullanmaya devam ederlerse dava açacağım" deyince Işılak "Şu iki gün içinde Edirne'den Kars'a kadar duyuldu, Kazakistan'ın adı anıldı. Arslanbeg yılların sanatçısı, belki onu Türkiye'de kimse tanımıyordu. Bu vesileyle onun adı da duyulmuş oldu. Bundan dolayı bahtiyarım" diyerek vicdanını rahatlattı zannımca...Yetmedi..."Sultanbekov inat ederse, biz de bu besteyi kaldırır, daha alasını yapar yolumuza bakarız!" diyerek meydan okudu!...Özetlemek gerekirse; insan kime, neye, neden hizmet ettiğinin farkında olmalı. Asıl gaye hakka hizmet etmek değil de reklam olmaksa şayet, böyle sağını solunu ayırt edemez duruma gelmek, kaçınılmaz son!...Reklamın da bir adabı olur yahu!...
Merve Baş / diğer yazıları