Erdoğan'ın ayak izleri Kılıçdaroğlu'nu ABD'ye çıkardı

CHP genel başkanı daha önceden ABD'ye gitmek istedi. Öncü gurup gidip, geldi. Muhatap olunacak makam ve merci bulunamadığı için bu ziyaret ertelendi. Erdoğan icraatları ile ABD'nin tepkisini iyice kendisine çekmeye başladı. Putin'den yardım istemesi, cemaatle dalaşmaya girmesi bu tepkinin tuzu, biberi oldu. Arınç'ın ABD ziyareti bir gönül alma olarak algılandı ama fırsat bu fırsattır diyerek Kılıçtaroğlu ABD yolunu tuttu. Muhataplarda bulmuşlardı. ABD yoluna ise zaten 40'lı yıllarda girmişlerdi.  Ben başka bir boyuta geçmek istiyorum. Sayın Kılıçtaroğlu'nun, Türk Milletinin kültüründe olmayan aciz açıklama ve açık teslimiyetini içeren söylemleriyle yaptığı ABD ziyaretini eleştiren kaç yayın organı, yazar, çizer, siyasi parti veya sosyal kuruluşa rastladınız? Böyle solculuk olmaz olsun, diyen kaç solcuya rastladınız? Şiiit! Kafirin elini tutarak Hz. Ali'yi (k.v) sevdiğini (Alevi olduğunu) nasıl söyleyebilirsin? Tepkisini gösteren kaç Ali (a.s) sevdalısına rastladınız? Sözde Erdoğan'a muhalefet ettiklerini iddia eden, Erdoğan hükümetlerinin AB ve ABD'ye teslimiyetlerini eleştiren, kınayan gazete ve yazarlar, Kılıçtaroğlu'na "neden bizi de, ABD'ye götürmüyorsun" diye sitem ettiler.Yine aynı paralelde kendisini, sözüm ona devlete adamış, ulusalcı, Atatürkçü vs. geçinen, AKP karşıtlığıyla ünlerine ün katan, cepleri geçmişten beri dolu olan yazarlara bakıyorum, CHP'nin bu ziyaretini alkışlıyorlar, umudu ABD'ye bağlamışlar?AKP ve Erdoğan, Kılıçtaroğlu'nun ziyaretine, açıklamalarına, teslimiyetine, artık iktidara gelme sırası bende (CHP'de) gibi söylem ve duruşlarına, "çıt" bile çıkarmıyorlar. Neden? Çünkü Kılıçtaroğlu, ABD'ye, Erdoğan'ın ayak izlerini takip ederek gitti.  * * *Mümtazer Türköne, eski ülkücü, diyorlar, Abdullah Çatlı'nın arkadaşıymış. Bir dönem Çiller'in danışmanlığını da yapmış artı prof. Şimdilik Zaman gazetesi yazarı. Türköne, Çiller'in yanındayken "Bu memleket için kurşun atan da, yiyen de şereflidir" derken, Erdoğan saflarında "Apo'yu paşa yapıp, Bodrum'a yerleştirelim" mantığına geçen bir isim? Yine iktidardan iyi paslar aldığı dönemde; "AKP, bu ülkeyi birleştiren yegane kurumdur" diye haykıran Mümtazer bey, şimdi ise AKP'yi cahillik (değilseler) hainlikle suçlayan bir isim oldu. Mümtazer Türköne, Erdoğan hayranıydı veya öyle görünme gayretindeydi? Öyle ki, eşi AKP'den vekildi. 12 Haziran seçimleri öncesi Mümtazer Bey, AKP'den vekilliğe hazırlandığı için eşi tekrar aday olmadı.  Hatta Bay Türköne, Zaman gazetesinde 22 Mart tarihli yazısında adaylığını duyurmuş ve "Helâllik diliyorum. Allah utandırmasın." Demişti. Aday gösterilmeyen Mümtazer Bey "boyumun ölçüsünü aldım" itirafının hemen ardından AKP'nin eski vekili olan eşinden de boşanmıştı.Hayatı boyunca birçok eksene giren, her girdiği eksendeki liderlerini göklere çıkaran Türköne, son dershane tartışmasıyla (asıl ekseni midir bilmiyorum) Gülen'e yanaştı. Göklere çıkardığı AKP ve Erdoğan'ı "ya cahil, ya hain" olmakla itham etti.  Son günlerde AKP, cemaat eksenli gündemlere, karşılıklı göndermelere bakıyorum? Aklıma hep gazetemizin değerli yazarı Mustafa Aslan ağabeyimizin köşesinde okuduğum şu söz aklıma geliyor; "Menfaat ortaklığı biter ama suç ortaklığı bitmez"