Erdoğan neyin peşinde?

Başbakan Erdoğan bir yandan açlık grevi yapan PKK yandaşlarını devlete şantaj yapmakla suçlayıp şantaja  boyun eğmeyiz diyor diğer yandan da eylemcilerin taleplerini karşılayacak düzenlemeleri Meclis gündemine getiriyor.
Açlık grevindeki PKK yandaşlarının talepleri neydi bir hatırlayalım.
-Ana dilde savunma
-Ana dilde eğitim
-Terörist başı Öcalan'a ev hapsi.
Hükümetin TBMM'ye sevk ettiği Ceza Muhakemeleri Kanunu ve Ceza İnfaz Kanunu'nda değişiklikler yapılmasına ilişkin tasarı ana dilde savunma hakkı getiriyor.
Bu, açlık grevindeki PKKlıların taleplerinden biriydi.
13 maddelik düzenlemede yeralan maddelerden biri de mahkumlara sağlık sorunlarından dolayı tahliye hakkı verilmesi.
İşte bu düzenlemeyle de terörist başının İmralı'dan çıkışının zemini mi hazırlanıyor sorusu gündeme geldi.
Büyükşehir yasasında da oldukça dikkat çekici bir düzenleme var.
O da Milli Eğitim Bakanlığının yetkilerinin belediyelere devredilmesine yeşil ışık yakılması.
Eğitim işi belediyelerin eline geçtiğinde BDP'nin ne yapacağı malum!
Şimdi bu iki yasayla anadilde savunmaya onay veriliyor, ana dilde eğitimin kapısı aralanıyor.
Bu da yargıda ve eğitimde özerk bölgeler oluşturulması demek.
Sonuç: Fiilen federasyon!
Bir taraftan da AKP'nin başkanlık sistemi teklifinin TBMM'ye  sunulduğunu hatırlarsak tablo daha net bir şekilde ortaya çıkıyor.
Türkiye adım adım üniter yapıdan federasyona doğru kayıyor.
Bir sonraki adım da federatif bölgelerin bağımsızlığı olacak. Bunu tahmin etmek için müneccim olmaya falan gerek yok. Görünen köy kılavuz istemez.
Bütün bunların Başbakan Erdoğan'ın milliyetçi söylemlerinin zirveye çıktığı bir döneme denk gelmesi de son derece manidar.
Erdoğan idam diyor, BDP ile milliyetçi duyguları okşayan polemiklere giriyor.
Haber bültenleri Erdoğan'ın bu tarz açıklamalarıyla dolarken bir taraftan da yukarıda aktardığımız süreç işliyor.
Yoksa Erdoğan milliyetçi çıkışlarıyla federasyona gidişi vatandaşın gündeminden kaçırmak mı istiyor?
***
Bir alıntı: "Gazze yazısı"
"Yeniden seçildi diye sevindirik olduğumuz Obama şöyle demiş:
'İsrail'in kendini savunma hakkı var. İsrail'i destekliyoruz.'
- İsrail füzeleri bebekleri vururken...
- Mazlum Gazze'den ölüm feryatları yükselirken...
- Suçsuz masumlar katledilirken...
- Gazze bir kez daha yakılıp yıkılırken...
Obama'dan çıkan ses şu:
'İsrail'in kendini savunma hakkı var. İsrail'i destekliyoruz.'
Gazze insafsızca vurulurken...
Obama böyle yapıyor da...
- Suriye'de Esad rejimi yıkılsın diye Obama ile işbirliği yaparak kesenin
ağzını açan Katar ne yapıyor?
- Obama ile Suriye konusunda uzlaşarak Esad'a karşı milyonlar akıtan Suudi
Arabistan ne yapıyor?
- Bırakalım Katar ile Suudi Arabistan'ı... Esad'a karşı gür bir seda ile
haykıran Başbakan Erdoğan ne yapıyor?"
(Hürriyet- A. Hakan Coşkun)