Filistin'deki savaş-vahşet-soykırım artık adına ne derseniz deyin birinci ve ikinci dünya savaşı veya Vietnam katliamları veya Ukrayna-Rusya savaşı gibi bir savaş değil.
Bu savaş, din savaşıdır. Yapılan katliamlar, din adına yapılıyor. Bu bir iddia veya kişisel görüş değil bizzat katliam sahiplerinin ifadesidir. Siyasetçisiyle, hahamıyla, akademisyeniyle hepsi bunu ifade ediyorlar.
Daha İmam-Hatip yıllarında Yahudilik inancı, İsrail, Filistin, İslam ve Müslümanlar başlıklarında çok dehşete düşürücü şeyler okumuştum.
Elleriyle değiştirdikleri Tevrat'a neler koyduklarını, kendilerini nasıl üstün gördüklerini, kendilerinden olmayanlara özellikle Müslümanlara, Müslüman kadın ve çocuklara nasıl davranılacağını yazmışlar.
O yazdıklarını dünden bugüne uyguluyorlar ve kutsal kitabım emri olarak kabul ediyorlar.
Bu konularda emin olun Ali Erbaş'ta, Diyanetin fetva kurulu da, bu aralar sesi çıkmayan Cübbeli Ahmet'i de, Halil Konakçı'sı da, Abdurrahman Dilipak'ı da, Yusuf Kaplan'ı da, Ayasofya'nın devrik imamı da hülasa aklınıza gelen bütün dinci fenomenler çok daha bilgi sahibidir.
Ama alayı Yahudi inancını, tarihi yaşanmışlıkları ve günümüz gerçeklerini anlatmıyorlar, yuvarlatıp, yutturuyorlar. Diğer İslam ülkelerindeki hoca, alim, şeyh vs. hepsi de aynı kafa.
Neden mi? Allah'tan başka korktukları da var ondan.
Ama bunların diyemediklerini bizzat İsrail siyasetçileri, medyası, halkı ve Hahamları açıkça söylüyor.
En son İsrail ordusunda görevli Haham Eliezer Kashtiel: "En büyük hedef İsrail diyarını fethetmektir… Kutsal kitap, bize Beyrut'tan Amanos Dağları'na (Hatay-Kahramanmaraş) kadar almamızı emrediyor… Türkler bizi küçümsüyor. Niçin küçümsüyorlar? Niye karşılar? Tanrı bize orayı almamızı emrediyor." (Kuvva-i Milliye ruhunu hala unutmamış demek ki)
Yine İsrail ordusunda tuğgeneral rütbesinde olan Haham Eyal Karim, İsrail askerlerinin 'savaşta, Yahudi olmayan kadınlara tecavüz edebileceği' açıkladı.
Siyasetçileri açıkça hedefin sadece Gazze olmadığını açıkladı, açıklıyor.
Erdoğan, kıyamet kopmasın istiyor.
2 ay geçti. O vahşetin yaşandığı bölgeden yapılan yayınları, o çocukların, anaların feryatlarını artık izleyemiyorum.
Böyle bir şey olamaz. Böyle bir şeye kayıtsız kalınamaz. Herkes gücü yettiğince sorumludur.
Erdoğan ve İslam devletlerini yönetenler bu vahşeti gördükleri halde, bu savaşın mahiyetini çok iyi bildikleri halde tek bir somut adım bile atmaktan korkuyorlar, kaçıyorlar.
Bakın, bizler, 'İsrail'in yaptığını yapalım, bombalayalım, yok edelim' filan demedik.
Terör örgütleri nasıl ki, aldıkları yardımlarla ayakta duruyorsa terör devletleri de ticaret ile ayakta duruyor.
Madem maden İsrail terör devleti (ki, öyle), o zaman terör devleti ile her türlü ilişkiyi kesin, dedik.
Petrolünü göndermeyin, suyunu, içeceğini, gıdasını göndermeyin. Hava, deniz, kara sahalarını kapatın ki, aç kalsın. Ki o, bomba yağdıran uçakları kullanamasın. Susuz kalsın ki, bir düğme ile katliam füzelerini ateşleyemesin.
Ama laf dışında tek bir somut adım atmadılar. Siyasi, stratejik, ekonomik ve sosyal olarak tek bir somut adım atmamalarının sebebini çok düşündüm ama mazeret olabilecek bir sonuç bulamadım.
Geriye tek seçenek kaldı; Din. Evet, Erdoğan ve İslam devletlerini yönetenler sırf kıyamet kopmasın diye İsrail zulmüne, katliamlarına sessiz kalıyor.
Nasıl mı?
Maide Suresi 82. Ayette Yüce Allah; "Kuşku yok ki iman edenlerin, insanlar içinde en amansız düşmanlarının Yahudiler ve şirk koşanlar olduğunu göreceksin." (Hıristiyanlar, müşriktir bknz Tövbe 30) buyuruyor.
Sevgili Peygamberimiz ise "Müslümanlarla, Yahudiler çarpışmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Yahudi taşın, ağacın arkasına saklanacak, bunun üzerine o taş, o ağaç (dile gelip) Yahudi'yi kovalayan kimseye, 'Ey Müslüman! Arkamda bir Yahudi var, gel, onu öldür!' diyecek. Yalnız garkad ağacı bir şey söylemeyecek; çünkü o, Yahudilerin ağaçlarındandır." (Buhârî, Cihâd 94, Menâkıb 25; Müslim, Fiten 82)
Bana göre Erdoğan ve İslam devletlerini yönetenler bu ayetin gerçekliğini çok iyi bildikleri ve de sahada gördükleri halde hadisin şerifin tecellisinden yani kıyametin kopmasından korktukları için tek bir somut adım dahi atmıyorlar.
Ama Allah'ın vaadi haktır ve mutlaka gerçekleşecektir. Herkes yaptıklarından, yapması gerekenlerden ve de yapmadıklarından sorumlu tutulacaktır.
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025