Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan 6 Mayıs 1972 tarihinde, gece 1:00-3:00 arası, Ulucanlar Cezaevi'nde asılarak idam edildi. (Allah rahmet eylesin)
Deniz Gezmiş ve arkadaşları kimdir, neyin mücadelesini, niçin ve kimin için verdiler?
Bu gençler, birilerinin iddia ettiği gibi komünist, dinsiz, Rus sevdalısı gençler miydi?
Yoksa yine birilerinin kendilerindeki milli ve manevi değerlerimize olan düşmanlıklarını örtmek için kullandıkları veya kendi siyasi simgeleri haline getirdikleri figüranlar mı?
İtiraf edeyim ki, lise yıllarımda bende, bu çınarları milli ve manevi değerlerimize düşman, komünist olarak tanımıştım daha doğrusu öyle tanıtılmıştı.
(Allah razı olsun) Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın açıklamalarıyla işin içine girdim. Onları okuyunca yakarıda bahsettiğim iki anlayıştan da uzak olduklarını anladım.
Açık ifade edeyim ki, Deniz Gezmiş ve arkadaşları en koyu milliyetçilerden daha milliyetçi, en hızlı Atatürkçülerden daha Atatürkçü ve (sözüm onlara) dinci, cihatçı vs. geçinenlerden daha samimi olarak İslam mücadelesi vermiş kişilerdi.
Örnek mi istiyorsunuz? Deniz Gezmiş'in açıklama ve mahkemedeki sözlerinden vereyim.
'Türk kızlarını, Amerikan conilere cariye yaptırmayacağız' diyerek milletin namusuna sahip çıkılıyorlardı.
Bugün devletin malı talan ediliyor. O gün ise "Vatan, onu parsel parsel satanların değil, uğrunda darağacına gidenlerin vatanıdır" diyorlardı.
Filistin başlığını en çok kullananları görüyorsunuz, biliyorsunuz. 'Gazze'ye gideceğim' diye söz verenler, İsrail ile dost oldular. Şimdi 'küstük' modundalar.
Oysa Deniz Gezmiş, Filistin Kurtuluş Örgütünün resmi üyesidir. Onlarca arkadaşıyla Filistin'de, İsrail ve ABD'ye karşı savaşmıştı.
"Biz, şahsi hiçbir çıkar gözetmeden, halkımızın bağımsızlığı ve mutluluğu için savaştık!"
"Gençlik sadece devrime karşı sorumludur. Partilere karşı değil."
"Ben 24 yaşında kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum" diyorlardı.
Deniz Gezmiş'i ananlar
Her yıl olduğu gibi bu yıl 6 Mayıs'ta da başta CHP olmak üzere birçok siyasi ve sosyal yapılanma Deniz Gezmiş'i andı. CHP Gençlik kolları, Taksim'den Dolmabahçe'ye yürüyüş düzenledi.
Diğer taraftan orak-çekiç amblemli bir çok örgüt benzer etkinlikler düzenledi.
İlginçtir! Ne CHP'nin anma etkinliklerinde ve ne de bu orak-çekiçlilerin etkinliklerinde 'kapitalizme hayır, milletin alın terini, patronların sefasını yem ettirmeyiz, emperyalistlerin ülkemizin yeraltını ve yerüstünü talan etmesine müsaade etmeyeceğiz…
AB, ABD emeğin, alın terinin, tam bağımsızlığın önündeki engellerdir. Onları da, işbirlikçilerini de bu topraklarda istemiyoruz.
Emperyalistlerin hedefi Türkiye'dir, İslam coğrafyasıdır, Asya'dır. Önce ülkemizi sonra dünyayı emperyalistlerden kurtaracağız' gibi sloganları bile atmadılar, atamadılar.
Çünkü Deniz Gezmiş'i ananlarda, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını, 'dinsiz' ilan edenlerde emperyalistlerin sandalında kürekçilik yapıyorlar.
Prof. Dr. Haydar Baş
"Amerika'nın 6. Filosu İstanbul'a geliyor ve Tophane'de demirliyor. Solcu arkadaşlar, Amerikan askerlerini karaya çıkarmamak için yürüyüşe başladılar. Müslüman, dediğimiz insanlar da, Amerikan filosuna karşı namaz kılıyor.
Yani Amerikan filosuna karşı namaz kılan bu adamlar Müslüman, Amerikanlıları protesto eden Deniz Gezmiş ve arkadaşları kâfir, öyle mi? Ben reddediyorum bunu."
BTP lideri Hüseyin Baş
"Deniz Gezmiş'in son cümleleri, 'Kendimi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bağımsızlığına adıyorum' oldu.
Hüseyin İnan'la birlikte idam ediliyorlar, 'Hüseyin, korkmuyor musun' diyor. Hüseyin de 'Biz korkuyu Kerbela'da bıraktık' diyor.
Yani böyle kendilerini bir fikre, bir düşünceye adamış insanlar ve bu Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığıyla ilgili.
Türkiye'de milliyetçi ve milliyetçi kesim tarafından çokça hedef tahtasına konuldular. Bunu asla doğru bulmuyorum, muhafazakar milliyetçi bir birey olarak söylüyorum bunu.
İşte banka soydu, adam kaçırdı, adam vurdu gibi... Bunların hiçbirinin tarihsel olarak ispatı yoktur. 23 yaşında bir gencin Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne oluşturabileceği hiçbir tehdit de yoktur. Bunu da çok net bir şekilde söyleyeyim.
Bugün Türkiye'deki 23 yaşında bütün gençleri toplayalım tamamı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne bir tehdit oluşturamaz. Bu tamamen bir propagandanın eseriydi.
O günün şartlarında idamlarına 'evet' diyenler bile daha sonra pişmanlıklarını ortaya koydular. Rahmetli Demirel bile 'O günün şartlarında böyle olması gerekiyordu' diye açıklama yapanlardan birisi.
Bu şuna benziyor: Saraydan 19 tane bebek tabutu (padişah çocuklarını katlediyor) çıkıyor ve bugün tarihçiler 'Devlet yönetmek böyle bir şey, ölmesi gerekiyor' gibi saçma sapan, hiçbir şekilde kabullenmeyeceğimiz bir tarih perspektifi ortaya koyuyor.
Bu ne kadar saçma bir bakış açısı ise 'O günün şartlarında böyle olması gerekiyordu' demek de o kadar saçma bakış açısı. Dolayısıyla ben rahmet diliyorum, Türkiye için mücadele etmiş insanlardı."
Rahmet olsun…
- AKP ve MHP, Türkiye’nin gerçek düşmanını perdeliyor / 27.11.2024
- Tam bağımsız Türkiye için vakit tamam, söz konusu vatandır / 25.11.2024
- Sinirde Avrupa’da birinci dünyada ikinci olmuşuz / 24.11.2024
- Tarımı bitirdiler… Şahidim Sayın Erdoğan’dır / 23.11.2024
- Ümmü'l-Benin gibi Ehl-i Beyt’i sevmek / 22.11.2024
- Mevzu kılıç kaldırmak değil, Atatürk / 21.11.2024
- AKP, Türkiye’de fakirliği bitiren partidir! / 20.11.2024
- Türk Milleti nasıl sıradanlaştırıldı? / 18.11.2024
- AKP’den önce Suriye’de PYD yoktu / 17.11.2024