Ekonomi büyümeden GSMH'nın artmasının mümkün olmadığını söyleyen BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, büyümenin mal ve hizmet üretiminin artması, üretimin de paranın kıt olduğu piyasaya gerekli miktarda para sürmekle doğru orantılı olduğunu belirtti
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, yaptığı açıklamada, GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla) ile büyüme arasındaki ilişkiye dikkat çekerek, büyüme olmadan GSMH'nın artmasının mümkün olmayacağını söyledi. Prof. Dr. Haydar Baş, üretim olmadan büyüme, piyasanın para ihtiyacı giderilmeden de üretimin artmasının mümkün olmadığını belirtti.
GSMH ekonomi büyümeden GSMH artmaz
Gayri Safi Milli Hasılanın (GSMH); toplam mal ve hizmet üretiminin belli bir dönem içerisinde ne kadar arttığını gösteren ölçü olduğuna dikkat çeken, bir ekonominin büyümesinin GSMH artışı ile doğru orantılı olduğunu ifade eden BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, "GSMH' nın artması ülke vatandaşlarının refah seviyesinin artması demektir. GSMH' nın artması yani ekonominin sağlıklı büyümesi, işsizliğin azalması, tüketim gruplarının alım gücünün yükselmesi ve TL'nin talep edilir hale gelmesi gibi olumlu makro ekonomik sonuçlar doğurur. Bunun yanında firmalar kâr ettikleri için daha fazla gelir ve satış vergisi öder, devlet bütçesinin de gelirler yükselir" dedi.
Tedavüldeki para ile GSMH ilişkisi
GSMH ile piyasada bulunması gereken para arasındaki vazgeçilmez ilişkiye dikkat çektiği açıklamasında Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "İktisatta bilinen bir gerçektir ki piyasada GSMH'nın %30'unun para olarak bulunması zaruridir. Tedavülde bulunması gereken bu para, insan vücudundaki kan gibidir. Nasıl vücutta olması gereken kan miktarı zaruri ise, bu nispette paranın da tedavülde olması bir zarurettir. İktisadın bir kuralıdır. Devlet, ticari hayatın sağlıklı bir şekilde işlemesi için bu oranı korumalıdır. Ancak, IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar tavsiye ettikleri programlarda emisyonun arttırılmasını ciddi bir tehlike unsuru olarak göstermektedirler. Bu anlayışın bir neticesi olarak piyasada mutlak bir para kıtlığı görülmektedir."
Milli Ekonomi Modeli'nin getirdiği çözüm
GSMH ile piyasadaki para miktarı arasındaki bağlantının koparılarak piyasada parayı kıt hale getirmenin faizleri yükselttiğini, böyle bir ortamda girişimcilerin emek ve üretime yatırım yapmak yerine servetlerini devlete kiraya vererek, parayla para kazanma gibi rantiyeci bir gelir yöntemini benimsediklerini, bu durumun da parayı belli ellerde bloke edip tekelleşmesine yol açtığını, kıymeti olmayan parayı faiz yoluyla pahalı hale getirdiğini ve ülke ekonomisi açısından hayati öneme sahip emisyonun piyasadan çekilmesine sebep olduğunu söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Milli Ekonomi anlayışına göre ekonomideki durgunluğu aşmak ve ticari hayatı hareketlendirmek için öncelikle piyasada bulunması gereken emisyon hacmi %3'lerden % 30'lara çıkartılacaktır. Daha sonra ekonominin büyüme oranı çerçevesinde emisyon hacmi arttırılarak piyasadaki para dengesi korunacaktır" dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, yaptığı açıklamada, GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla) ile büyüme arasındaki ilişkiye dikkat çekerek, büyüme olmadan GSMH'nın artmasının mümkün olmayacağını söyledi. Prof. Dr. Haydar Baş, üretim olmadan büyüme, piyasanın para ihtiyacı giderilmeden de üretimin artmasının mümkün olmadığını belirtti.
GSMH ekonomi büyümeden GSMH artmaz
Gayri Safi Milli Hasılanın (GSMH); toplam mal ve hizmet üretiminin belli bir dönem içerisinde ne kadar arttığını gösteren ölçü olduğuna dikkat çeken, bir ekonominin büyümesinin GSMH artışı ile doğru orantılı olduğunu ifade eden BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, "GSMH' nın artması ülke vatandaşlarının refah seviyesinin artması demektir. GSMH' nın artması yani ekonominin sağlıklı büyümesi, işsizliğin azalması, tüketim gruplarının alım gücünün yükselmesi ve TL'nin talep edilir hale gelmesi gibi olumlu makro ekonomik sonuçlar doğurur. Bunun yanında firmalar kâr ettikleri için daha fazla gelir ve satış vergisi öder, devlet bütçesinin de gelirler yükselir" dedi.
Tedavüldeki para ile GSMH ilişkisi
GSMH ile piyasada bulunması gereken para arasındaki vazgeçilmez ilişkiye dikkat çektiği açıklamasında Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "İktisatta bilinen bir gerçektir ki piyasada GSMH'nın %30'unun para olarak bulunması zaruridir. Tedavülde bulunması gereken bu para, insan vücudundaki kan gibidir. Nasıl vücutta olması gereken kan miktarı zaruri ise, bu nispette paranın da tedavülde olması bir zarurettir. İktisadın bir kuralıdır. Devlet, ticari hayatın sağlıklı bir şekilde işlemesi için bu oranı korumalıdır. Ancak, IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar tavsiye ettikleri programlarda emisyonun arttırılmasını ciddi bir tehlike unsuru olarak göstermektedirler. Bu anlayışın bir neticesi olarak piyasada mutlak bir para kıtlığı görülmektedir."
Milli Ekonomi Modeli'nin getirdiği çözüm
GSMH ile piyasadaki para miktarı arasındaki bağlantının koparılarak piyasada parayı kıt hale getirmenin faizleri yükselttiğini, böyle bir ortamda girişimcilerin emek ve üretime yatırım yapmak yerine servetlerini devlete kiraya vererek, parayla para kazanma gibi rantiyeci bir gelir yöntemini benimsediklerini, bu durumun da parayı belli ellerde bloke edip tekelleşmesine yol açtığını, kıymeti olmayan parayı faiz yoluyla pahalı hale getirdiğini ve ülke ekonomisi açısından hayati öneme sahip emisyonun piyasadan çekilmesine sebep olduğunu söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Milli Ekonomi anlayışına göre ekonomideki durgunluğu aşmak ve ticari hayatı hareketlendirmek için öncelikle piyasada bulunması gereken emisyon hacmi %3'lerden % 30'lara çıkartılacaktır. Daha sonra ekonominin büyüme oranı çerçevesinde emisyon hacmi arttırılarak piyasadaki para dengesi korunacaktır" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.