Cenab-ı Hak ayet-i kerimede, "Allah, siz Ehl-i Beyt'ten her türlü günah ve çirkinliği gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister" (Ahzab, 33) buyurmuştur.Ehl-i Beyt Hz. Peygamber, Hz. Fâtıma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Efendimizdir. Bu beş mübarek kişidir. Ehl-i Beyt'in sınırlarını Cenab-ı Hak ve Peygamber belirlemiştir.İslam'ın özü olan Ehl-i Beyt'in kimler olduğu konusunda Haşimoğullarının, Peygamberin hanımlarının ve hatta ümmetin Ehl-i Beyt kavramı içine girdiğini iddia edenler, bugün olduğu gibi İmamların döneminde de vardı.Biz, İmam Rıza Efendimiz ile Me'mun arasındaki bir münazarayı vermek istiyoruz.Bu münazara, bir İmam'dan diğerine geçen büyük ilmin göstergesidir. Aynı zamanda İmamların hakkı olan hilafet makamının gasp edildiğinin de ispatıdır. Zira hilafeti gasp edenlerde İmamların ilminin zerresi bulunmamaktadır.Ayette geçen "temiz ıtret" hakkında halife Me'mun'un sorusuna İmam Rıza ayetlerle izah getirmiştir:İmam (a.s), "Onlar Allah-u Teâlâ'nın kendi Kitabında şu şekilde vasfettiği kimselerdir: 'Ancak ve ancak Allah, siz Ehl-i Beyt'ten her çeşit günah ve çirkinliği gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister.' Yine onlar Resûlullah'ın, haklarında şu şekilde buyurduğu kimselerdir: Ben aranızda iki ağır emanet bırakıyorum. Allah'ın Kitabı ve ıtretim olan Ehl-i Beyt'im. Bilesiniz ki, bu ikisi havuz başında Bana gelinceye dek birbirlerinden ayrılmazlar. Öyleyse Benden sonra bu ikisi hakkında nasıl davranacağınıza dikkat edin. İnsanlar! Onlara bir şey öğretmeye kalkışmayın. Zira onlar sizden âlimdirler."Âlimler: "Ey Ebu'l-Hasan! Acaba ıtret dediğin Âl'in kendisi midir, yoksa diğer kimseleri de kapsıyor mu?"İmam: "Onlar Âl'in ta kendisidir."Âlimler: "Resûlullah'tan, 'Ümmetim Benim Âl'imdir' diye nakledilmektedir. Ashabdan inkâr edilemeyecek rivayetlerde, 'Muhammed'in Âl'i onun ümmetidir' denilmiştir."İmam: "Bana söyleyiniz, acaba sadaka Âl-i Muhammed'e haram mıdır?"Ashab: "Evet, haramdır."İmam: "Sadaka bütün ümmete haram mıdır?"Âlimler: "Hayır."İmam: "İşte Al ve ümmet arasındaki fark da budur. Yazık sizlere? Kur'an'dan yüz mü çevirdiniz?"Me'mun: "Acaba Allah ıtreti diğer insanlardan üstün mü kıldı?"İmam: "Allah ıtretin diğer insanlardan üstünlüğünü Kitabında açıklamıştır."Me'mun: "Kur'an'ın neresinde?"İmam: "Şüphe yok ki Allah, Âdem'i, Nuh'u, İbrahim soyunu ve İmran soyunu seçti. Âlemlere üstün etti. Birbirlerinden türemiş bir soydur onlar ve Allah işitendir bilendir." (Âl-i İmran, 33-34).Öyleyse şu ayetten, yoksa Allah'ın lutfedip insanlara ihsan ettiği şeylere hased mi ediyorlar? Gerçekten de biz İbrahim soyuna kitap ve hikmet verdik ve onlara büyük bir saltanat ihsan ettikten maksat tertemiz olan seçkinlere itaat etmektir.? Allah-u Teâlâ yarattıklarından tertemiz olanları ayırdığında, mübarek ayetinde Peygamberine onlarla beraber lanetleşmeye gitmesini emrederek şöyle buyurdu: 'Ey Muhammed! Artık Sana gelen bunca ilimden sonra da gene bu hususta seninle çekişip tartışmalara girişirlerse de ki: Gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, sonra da dua edelim ve Allah'ın lanetini yalancıların üstüne kılalım.' (Âl-i İmran, 61). Bu ilahi emirden sonra Resûlullah, Ali'yi, Fâtıma'yı, Hasan ve Hüseyin'i yanına aldı. Ayette geçen 'kendimiz ve kendiniz' ibaresinin anlamını biliyor musunuz?"Âlimler: "Allah-u Teâlâ onunla Peygamberin kendisini kastetmiştir."İmam: "Yanıldınız çünkü Allah-u Teâlâ onunla Ali bin Ebu Tâlib'i kastetmiştir.Bir başka ayet: Peygamber ıtretinin dışında herkesi caminin dışına çıkardı. Bu duruma halk ve Abbas itiraz edip şöyle dediler: 'Ey Allah'ın Resûlü neden Ali'yi bırakıp da sizi çıkaran ben değilim?' 'Bunu Allah böyle yapmıştır' buyurdu." Âlimler: "Bu söz Kur'an'ın neresinde geçiyor?"İmam: "Allah şöyle buyuruyor: 'Musa'ya ve kardeşine Mısır'da kavminiz için evler hazırlayın ve evlerinizi kıble yapın diye vahyettik.' (Yunus, 87). Bu ayet Harun'un, Musa'nın yanındaki ve Hz. Ali'nin de Peygamberin nezdindeki makamını beyan eder."Resûlullah (s.a.v.), 'Ben ilmin şehriyim, Ali de onun kapısıdır, ilmin şehrini dileyen onun kapısından geçmelidir' buyururken bizim bu mevkiimizi kim inkâr edebilir?Başka bir delil de, 'Akrabalarının hakkını ver' (İsra, 26) ayetidir. Bu ayetten sonra Resûlullah Fâtıma'yı yanına çağırdı. Resûlullah, 'Şu Fedek savaşsız elde edilen ganimetler arasındadır. Bu yüzden Bana aittir. Başkalarının onda hakkı yoktur. Şimdi, Allah emrettiği için onu sana bağışladım. Öyleyse, onu kendin ve evlatların için al' buyurdu.Başka bir ayet, Allah-u Teâlâ'nın buyurmuş olduğu şu ayet: 'De ki: Sizden tebliğime karşılık bir ücret istemiyorum. İstediğim ancak yakınlarıma sevgidir.' (Şura, 23).Başka bir ayet de, 'Şüphe yok ki, Allah ve melekleri salat ve selam ederler Peygambere! Ey inananlar! Siz de O'na salat edin ve selam verin.' (Ahzab, 56).Ashab, 'Ey Allah'ın Resûlü, Sana selam vermeyi biliyoruz da Sana salat nasıl olur?' diye sordular.Resûlullah şöyle buyurdu: 'Şöyle diyeceksiniz: Allahümme salli ala Muhammedin ve ala âl-i Muhammed, kema salleyte ala İbrahime ve ala âl-i İbrahim, inneke hamidün mecid/Allah'ım, İbrahim'e ve âline salat ettiğin gibi, Muhammed ve Âl-i Muhammed'e de salat eyle. Şüphesiz Sen Hamid ve Mecid'sin.' Aranızda bu konuda bir ihtilaf var mı?"Oradakiler, "Hayır" dediler.İmam (a.s.) buyurdu: "Başka bir ayet: 'Ve iyice bilin ki, ganimet olarak elde ettiğiniz şeyin beşte biri, muhakkak Allah'ın, Peygamberin ve yakınlarınındır.' (Enfal, 41).'Anneleriniz, kızlarınız ve kızkardeşleriniz? size haram kılındı.' (Nisa, 23)Şimdi söyleyin, Resûlullah hayatta olmuş olsa, benim, kızım ve oğlumun kızı ve yahut benim neslimden olan diğer kızlarla evlenmesi doğru olur muydu?"Âlimler, "Hayır, olmazdı" dediler.İmam: "Resûlullah sizin kızlarınızla evlenebilir miydi?"Âlimler, "Evet, evlenebilirdi" dediler.İmam: "İşte bunun kendisi, benim O'nun Âl'inden olduğuma delildir. Eğer siz O'nun Âl'inden olsaydınız, Benim kızlarımın O'na haram olduğu gibi, sizin kızlarınız da ona haram olurdu.Allah, 'Ve ehline namazı emret ve kendinden de ona karşı sabırlı ol' (Taha, 132) buyurdu. Resûlullah bu ayetin nazil olmasından sonra 9 ay boyunca her gün beş defa namaz vakitlerinde Ali ve Fâtıma'nın kapısına gelerek şöyle buyurdu: 'Namaza! Allah size rahmet etsin!'Allah-u Teâlâ hiçbir peygamberin evladına, bize ikram ettiği derecede ikram etmemiştir, peygamberler ailesinden sadece bizi has kılmıştır."Evet, Ehl-i Beyt; Peygamberimiz, Hz. Fâtıma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'dir. Bunlar, Cenab-ı Hakk'ın sevip seçtiği mümtaz şahsiyetlerdir. Onları Cenab-ı Hak ayetle belirtmiş, Hz. Peygamber sadece beş kişi olduğunu pek çok hadis ile işaret buyurmuştur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018