Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2019-2020 Yükseköğretim akademik yılı açılış töreninde bir konuşma ve yorumlar yaptı. Yaptığı konuşma ve yorumlarına bazı eleştirilerim olacak.
Çünkü soruna doğru teşhis konulmazsa, tedavi de yanlış olacaktır. Gayemiz kendi penceremizden gördüklerimizi paylaşarak fayda sağlamaktır.
Kim ne derse desin, Türk milli eğitimi hala milli bir çizgide değil ve Türk milleti şanına layık bir eğitim sistemine kavuşmuş değil. İlkokulundan ortaokuluna, ortaokulundan lise ve üniversitesine varıncaya kadar, Avrupa ve dünya standartlarının çok altındayız. Bırakın Avrupa ve dünya standardını, velilerimiz ve eğitim camiası bile eğitim sitemindeki sıkıntılardan şikâyetçidir.
Sayın Erdoğan konuşmalarında zaten eğitimde istenilen seviyeye gelinemediğini söylüyor. Eğitimde mutlaka adaletin sağlanmasını dile getiriyor:
"En büyük adaletsizlik eğitim öğretim hayatındaki adaletsizliktir. Çünkü bunun telafisi çok zordur" diyor.
Sayın Erdoğan eğitimde fırsat eşitliği, ya da adaleti sağladığınızı iddia ediyorsanız yanılırsınız. Zaten ülke olarak ahlaki çözüntümüz, işsizlik ve yoksulluğumuz; milletimizin eğitilemediğinden ve adaletin sağlanamadığındandır. Mızrak çuvala sığmıyor artık…
Konuşmalarının bir bölümünde de şu ifadeyi kullanıyor Sayın Erdoğan:
"Efendim işte, 'işsizlik var' olabilir, her üniversiteyi bitirdiği zaman iş sahibi olacak diye de bir şey yok. Bunu dünyanın hiçbir yerinde bulamazsınız."
Dünyanın hiçbir yerinde her üniversiteyi bitirenin iş sahibi olamaması sadece Türkiye'nin değil, dünyanın ayıbıdır. İktidar sahipleri bu ayıpla daha ne kadar insanlığa hizmet sunduğunu iddia edecek! Eğitimde fırsat eşitliği ve adaleti sağlayamamak ayrı bir ayıp, eğittiği insanına iş imkânı bulamamak daha ayıptır.
Şimdi bir fikir jimnastiği yapalım. Sayın Erdoğan katıldığı nikâh merasimlerinde ve fırsat bulduğu her ortamda yeni çiftlerden 3 çocuk istiyor. Madem çocuk sahibi olmalarını istiyorsunuz. O zaman onlara; barınma, sağlıklı yaşam, eğitim ve iş imkânı da sağlamak zorundasınız.
Elinizdeki çözümler size bu konuda bir çıkış yolu göstermiyorsa; "ben bu işi yaparım" diyene sormak zorundasınız.
Sadece Türkiye'nin değil, bütün insanlığın; eğitimden üretime, işsizlikten yoksulluğuna, çözüm sunan bir lider var. Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) lideri Prof. Dr. Haydar Baş, yıllardır "Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal Devlet Milli Devlet" tezleriyle, isteyen her ferdin istediği eğitimi alabileceğini ve okulunu bitirene mutlaka iş sağlanacağını, formülleriyle ortaya koyuyor. Dünya O'nun tezi etrafında şekilleniyor. Siz hala çözümsüzlüğünüze bahaneler üretme peşindesiniz. Benim buna itirazım var. Yapamayan; "yaparım" diyene yol açsın!
- Hüseyin Baş soruyor ‘Türkiye Suriye'de ne kazandı?’ / 25.12.2024
- Suriye’de kim kazandı? / 24.12.2024
- Çukurova Hüseyin Baş’ı bağrına bastı / 18.12.2024
- ‘Kandırıldık’ der geçerler! / 17.12.2024
- Suriye’de yalan ve talan / 16.12.2024
- ‘At yalanı seveyim inananı’ / 14.12.2024
- Suriye’de oynanan oyunlardan kim kârlı çıkacak? / 13.12.2024
- Hüseyin Baş, 'ABD ve İsrail emellerine ulaştı' diyor / 12.12.2024
- Suriye asıl sahiplerinin eline mi geçti? / 11.12.2024