Bugünün toplumu içerisinde birey ve aileyi göz önüne alarak biraz düşündüğüm endişelenmek hatta dehşete kapılmak içten bile değil!
Erkek: Ailenin reisi olan baba, evine ekmek getirmede ciddi bir acziyet yaşıyor! Bu acziyet ile eşine kocalık ve çocuklarına babalık yapabilme kabiliyetini neredeyse tamamen kaybetmiş durumda…
Anne: Kocasına ve evlatlarına karşı sorumlu olan kadın, kültürünün gerektirdiği donanımdan mahrum olduğu için aile içi hiyerarşiyi olağan statüde tutamıyor! Başta evladının ilk mürebbisi olma yetisini kaybetmiş durumda…
Çocuklar: Erkek ve kız çocuklarımız ise ideal bir örnek olma yetisini kaybeden anne ve babalarının kural ve ölçülerinden ziyade gerek nefsi dünyalarının gerekse tv veya sosyal medyanın güdümünde, dümensiz bir gemi misali hayat okyanusunda, kendilerine çarpan dalgaların şiddeti istikametinde yön değiştirerek rotasız seyir halindeler…
Devlet: Türk tarihinde tebaasına her alanda hamilik yapan devlet, ulusunun yeme içme, barınma, eğitim, sağlık, din ve vicdan emniyetini ve birliğini sağlayabilme imkan ve ahlakından uzaklaşmış…
Siyaset Kurumu: Bugün siyasi arenada bizleri yöneten veya yönetmeye aday olanların aralarında "hayırda birbirinizle yarışın" ölçüsüyerini oy avcılığına veya kayıkçı kavgası vari bir iktidar muhalefet çizgine taşıdı…
Peki nedir bu kayıkçı kavgası?
Eskiden İstanbul'da Eminönü - Karaköy arasında yolcu taşıyan kayıkçılar, müşteri beklerken kendi aralarında kavgaya tutuşurmuş. Durup dururken çıkan kavgada sesler yükselir, kürekler havaya kalkar, sağa sola savrulurmuş. Kavga çıkınca etraflarında toplanan halktan bazılarının kafasına kürekler iner, ama kürekler ne hikmet ise kavga eden kürekçilerin hiçbirinin başına değmezmiş. Bu kavga daha sonra denizden karaya taşınmış ve yankesiciler, cami önünde kayıkçı kavgası benzeri düzmece kavgalar ile halkı çevrelerine toplayıp soymayı adet edinmiş.
Hikâye bu da soyulan kim?
Terör: Falan örgüt şu eylemi yaptı… şu kadar şehidimiz var! Ne kadar kolay söyleniyor değil mi!
Yahu ölen insan! Hem de Müslüman Türk insanı! Kimin için ne anlam ifade ediyor?
Meselinin özü eğitimli insan.
Burada sorumluluk evine ekmek götüren babaya, o ekmeği doğrayan anneye ve o lokmayı yutan gençlere düşüyor!
Lütfen tarihinize, kültürünüze, ahlakınıza sahip çıkın!
Bu da mutlaka kendiliğinden olmayacak!
Bu sahiplenmenin çekirdeği Ehl-i Beyt'tir.
Lütfen Ehl-i Beyt'i merak edin, O'nu arayın, bulun, tanıyın ve sevin!
Bu sevgi Ehl-i Beyt'in şahsında bizi 'var' eden birbirimizi sevmektir. Babanın eşini, annenin çocuğunu, çocukların birbirini ve anne-babasını sevmesidir.
Bu sevgi, toplumu 'ulus millet' olma çizgisine çekecek, bir ve beraber edecektir.
Bu sevgiye sizleri muhatap kılacak mümtaz kaynak ise merhum, Prof. Dr. Hayda Baş beyin kale almış olduğu, "Ehl-i Beyt Külliyatı"dır.
- Davet / 03.06.2024
- Algı yönetimi / 04.05.2023
- Küçülen insanı yüceltmek! / 09.04.2022
- Empati / 07.04.2022
- ‘Baba’ devlet! / 05.04.2022
- Her doğum bir tecellidir! / 01.04.2022
- Sözüm esnaf kesimine! / 28.01.2022
- İlm-i siyaset’te laiklik! / 18.09.2021
- Özgürlük mü esaret mi? / 11.09.2021