GEZGİN ADAM
Akif'in damadı Muhiddin Bey, bir otomobil şirketinin acentalığını yapmaktadır. İş münasebetiyle her gün ilden ile gezip durmaktadır. Kayınpederi bir gün yazdığı mektupta damadına şöyle der: "Süpürge bilmecesinden farkın yok. Çat şuradasın, çat burada... Nereye, hangi adrese mektup göndereceğimi bilmiyorum ki..."
BURSALI HAFIZ
Akif, Edirne'de tanıştığı Bursalı Hafız Emin'i çok severdi. Onun Davudi sesine, ince zekasına ve engin bilgisine hayrandı. Kur'an okuduğu zaman, şairimiz vecd içinde kalırdı. İstiklal Marşı şairi bir gün dostuna şöyle der: "Benimle sen, Yesari ile İzzet Molla'ya benziyoruz. Birimiz yazar, birimiz okuruz."
Edebiyatımızın Güleryüzü/ Mehmet Nuri YARDIM
Akif'in damadı Muhiddin Bey, bir otomobil şirketinin acentalığını yapmaktadır. İş münasebetiyle her gün ilden ile gezip durmaktadır. Kayınpederi bir gün yazdığı mektupta damadına şöyle der: "Süpürge bilmecesinden farkın yok. Çat şuradasın, çat burada... Nereye, hangi adrese mektup göndereceğimi bilmiyorum ki..."
BURSALI HAFIZ
Akif, Edirne'de tanıştığı Bursalı Hafız Emin'i çok severdi. Onun Davudi sesine, ince zekasına ve engin bilgisine hayrandı. Kur'an okuduğu zaman, şairimiz vecd içinde kalırdı. İstiklal Marşı şairi bir gün dostuna şöyle der: "Benimle sen, Yesari ile İzzet Molla'ya benziyoruz. Birimiz yazar, birimiz okuruz."
Edebiyatımızın Güleryüzü/ Mehmet Nuri YARDIM
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.