Doğru meslek, mutlu insan
Her yıl 23 Nisan'da çocuklarımızı makamlara oturtuyor, onların gelecekteki meslekleri ile ilgili temennilerde bulunuyoruz. Peki, çocuklara gelecekleriyle ilgili rol biçerken ne kadar adil davranıyoruz? Uzman Psikolog Ayşen Kayahan, ebeveynlere çocuklarına yaptıkları kariyer yönlendirmeleri konusunda tavsiyelerde bulundu
20.04.2017 00:00:00
Uzman Psikolog Ayşen Kayahan ebeveynlerin çocuklarını yetiştirirken özellikle kariyer seçimleri konusunda yapmamaları gereken önemli noktalara dikkat çekti.
Ebeveynlerin çocukları için iyi bir gelecek hayal ettiğini belirten Psikolog Ayşen Kayahan, "Bu istek son derece doğaldır. Ancak 'iyi bir gelecek' kavramının kendisi hem kişilere göre değişmekte hem birçok belirsizlik içermektedir. Birçok ebeveynin çocukları için öngördükleri gelecek, kendilerinin isteyip gerçekleştiremedikleri hayallerden oluşur. Kendi hayallerini çocuğunun gerçeğe dönüştürmesini istemek doğal bir arzudur. Ancak bu eğilim, çoğunlukla çocuğun kişiliğini göz ardı etmeye varabilen bir dayatmaya dönüşebilir. Böylelikle çocuğu için iyi bir gelecek planı yapmak, ebeveynlerin hırslarının bir uzantısı haline gelebilir. Bu durum, fark edilmeden, iyi niyetlerle bezenmiş bir baskıya dönüşebilir. Çocuğa olumlu olduğunu düşündüğümüz hedefler sunmakla bu hedefleri gerçekleştirmesi yönünde baskı uygulamak arasındaki çizgi sandığımızdan incedir" dedi.
Hayaller toplumsal gerçeklerle örtüşmeli
Çocuk için kurulan gelecek hayalinin, zamanın ihtiyaç ve toplumsal eğilimlere göre şekillendiğini unutmamak gerektiğine değinen Ayşen Kayahan, "İyi gelecek olarak kabul ettiğimiz hedeflerin, 'makbul meslekler' olarak varsaydığımız edinimlerin, tamamen kendi özgür irademizin ürünü olmadığını, her dönemin modalarına göre bizi saran bazı değerler tarafından yönlendirildiğini bilmemizde yarar vardır. Hatta popüler kültürdeki bazı ürünlerin belli eğilimleri tetiklediği, belli meslekleri moda haline getirebildiğini bile söyleyebiliriz. Meslek seçmek bir hayat tarzı seçmek anlamına gelir. Birçok çalışkan ve yüksek not ortalamasına sahip öğrencinin, yalnızca bu özelliğinden ötürü tıp veya bilgisayar mühendisliği alanına yönelmesi için ailesi ve öğretmenleri tarafından baskı gördüğünü biliyoruz. Oysa meslek tercihi, çoğunlukla, çocuğun geri kalan bütün hayatını derinden etkileyecek bir seçimdir" dedi.
'Meslek, hayatı da bir kalıba sokar'
Türkiye'de, çoğu zaman ne okulda ne aile içinde çocuğun kişisel beceri ve eğilimleri dikkate alınarak bir yönlendirme yapılmadığı için, makbul sayılan mesleklerin eğitimini almış ama sürdürdüğü hayat tarzında mutsuz olan birçok bireye rastlayabildiğimize dikkat çeken Ayşen Kayahan, "Meslek yalnızca iş değil, yaşamı da bir kalıba sokar. Ebeveynlerin, gelecekte mutsuz olacak bireyler yetiştirmemek için çocuklarının yetenek, eğilim ve kişilik özelliklerini bilmeleri ve buna göre yönlendirme yapmaları gerekir. Mesleğin geliri kuşkusuz önem arz eder. Ancak, meslek tercihi kişiye mutluluk verecek bir hayat sunmuyorsa, maddi boyut, birinci derecede önemli değildir. Diğer yandan, mesleki seçimleri, kişilik özellikleriyle uyumlu olan bireylerin, kendi alanlarında maddi anlamda da tatminkâr bir düzeyi yakalamaları son derece mümkündür" diye konuştu. OKAN EGESEL
Ebeveynlerin çocukları için iyi bir gelecek hayal ettiğini belirten Psikolog Ayşen Kayahan, "Bu istek son derece doğaldır. Ancak 'iyi bir gelecek' kavramının kendisi hem kişilere göre değişmekte hem birçok belirsizlik içermektedir. Birçok ebeveynin çocukları için öngördükleri gelecek, kendilerinin isteyip gerçekleştiremedikleri hayallerden oluşur. Kendi hayallerini çocuğunun gerçeğe dönüştürmesini istemek doğal bir arzudur. Ancak bu eğilim, çoğunlukla çocuğun kişiliğini göz ardı etmeye varabilen bir dayatmaya dönüşebilir. Böylelikle çocuğu için iyi bir gelecek planı yapmak, ebeveynlerin hırslarının bir uzantısı haline gelebilir. Bu durum, fark edilmeden, iyi niyetlerle bezenmiş bir baskıya dönüşebilir. Çocuğa olumlu olduğunu düşündüğümüz hedefler sunmakla bu hedefleri gerçekleştirmesi yönünde baskı uygulamak arasındaki çizgi sandığımızdan incedir" dedi.
Hayaller toplumsal gerçeklerle örtüşmeli
Çocuk için kurulan gelecek hayalinin, zamanın ihtiyaç ve toplumsal eğilimlere göre şekillendiğini unutmamak gerektiğine değinen Ayşen Kayahan, "İyi gelecek olarak kabul ettiğimiz hedeflerin, 'makbul meslekler' olarak varsaydığımız edinimlerin, tamamen kendi özgür irademizin ürünü olmadığını, her dönemin modalarına göre bizi saran bazı değerler tarafından yönlendirildiğini bilmemizde yarar vardır. Hatta popüler kültürdeki bazı ürünlerin belli eğilimleri tetiklediği, belli meslekleri moda haline getirebildiğini bile söyleyebiliriz. Meslek seçmek bir hayat tarzı seçmek anlamına gelir. Birçok çalışkan ve yüksek not ortalamasına sahip öğrencinin, yalnızca bu özelliğinden ötürü tıp veya bilgisayar mühendisliği alanına yönelmesi için ailesi ve öğretmenleri tarafından baskı gördüğünü biliyoruz. Oysa meslek tercihi, çoğunlukla, çocuğun geri kalan bütün hayatını derinden etkileyecek bir seçimdir" dedi.
'Meslek, hayatı da bir kalıba sokar'
Türkiye'de, çoğu zaman ne okulda ne aile içinde çocuğun kişisel beceri ve eğilimleri dikkate alınarak bir yönlendirme yapılmadığı için, makbul sayılan mesleklerin eğitimini almış ama sürdürdüğü hayat tarzında mutsuz olan birçok bireye rastlayabildiğimize dikkat çeken Ayşen Kayahan, "Meslek yalnızca iş değil, yaşamı da bir kalıba sokar. Ebeveynlerin, gelecekte mutsuz olacak bireyler yetiştirmemek için çocuklarının yetenek, eğilim ve kişilik özelliklerini bilmeleri ve buna göre yönlendirme yapmaları gerekir. Mesleğin geliri kuşkusuz önem arz eder. Ancak, meslek tercihi kişiye mutluluk verecek bir hayat sunmuyorsa, maddi boyut, birinci derecede önemli değildir. Diğer yandan, mesleki seçimleri, kişilik özellikleriyle uyumlu olan bireylerin, kendi alanlarında maddi anlamda da tatminkâr bir düzeyi yakalamaları son derece mümkündür" diye konuştu. OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.