Deve-cüce oyunu!

Bir çocuk oyunu var; adı deve-cüce oyunu.Oyunu yöneten kişi "deve" der ayağa kalkarsın "cüce" der oturursun.İşin püf noktası ise şaşırtmalarda."Deve-cüce, deve-cüce" derken ters bir komut gelir ve oyuncular tek tek elenmeye başlar.Oturması gerekirken ayağa kalkanlar ya da ayağa kalkması gerekirken oturanlar oyun dışı kalır.Bu oyunda kaybetmemek için 3 şart var;1- Ya algılarınız çok açık olacak2- Ya oyunu yöneten kişi olacaksınız3- Ya da başkalarının oyununda figüran olmayacaksınız, oyuna katılmayacaksınız.* * *Şimdi Türkiye'nin dış politikası ne yazık ki buna benziyor.Okyanus ötesindeki irade "yat" diyor yatıyoruz, "kalk" diyor kalkıyoruz.Acı ama gerçek, Türkiye'nin durumu bu!Suriye konusu bu durumun en çarpıcı örneği.Fiyasko üstüne fiyasko!İşte son gelişmeABD bükemediği eli öpmek zorunda kaldı ve Esadlı bir Suriye'ye "evet" dedi.İşte tam bu noktada az önce bahsettiğimiz deve-cüce oyununda elenenlerin başına gelenler bizimkilerin başına geldi. Herkes otururken bizimkiler ayağa kalktı ve iyot gibi açığa çıktı. Türkiye'nin adının teröre destek veren ülkeye çıkması, kan ve gözyaşının Türkiye'ye taşınması, milyonlarca Suriyeli yanımıza kâr kaldı!"Ortadoğu'da bizden habersiz yaprak kıpırdamaz" diye efelenirken stratejik ortağı tarafından ters köşeye yatırılan bizimkilere düşen ise amiyane tabirle tükürdüklerini yalamak oldu.Yabancı basında çıkan haberlere göre Türkiye, Esadlı bir Suriye'ye "evet" dedi.Hoş demese ne olur!Ortadoğu'da esamesi okunmayan, hiçbir şekilde kâle alınmayan bir Türkiye var.Artık Suriye zirvelerine bile Rusya'nın özel çabalarıyla katılabilen bir ülke durumuna düştük.* * *Yeniden başa dönecek olursak,Okyanus ötesinden bir düdük çalınıyor bizimkiler dün "kardeşim" dediği Esad'a düşman oluyor. Başka bir düdük çalınıyor "düşmanım" dediği Esad'a "evet" diyor. Bunların dostlukları da düşmanlıkları da kendi iradesi ile değil anlaşılan.İradesini okyanus ötesine kaptıranlar daha doğrusu oturduğu koltuğu okyanus ötesine borçlu olanlar ya da bir başka ifade ile çalınan düdüğe göre hareket edenler tıpkı deve-cüce oyununda olduğu gibi sap gibi ortada kalmaya mahkumdur.Ortadoğu denen kurtlar sofrasında sap gibi ortada kalanların başına nelerin geldiği malum, izaha gerek yok!O yüzden Türkiye'nin çok ama çok acil bir şekilde milli bir hükümete, bağımsız kadrolara ihtiyacı var.Bu anlamda son şans ise 1 Kasım. Sonu yok oluş olan başkalarının oyununda piyonluk yapan bir Türkiye değil de dimdik ayakta duran bölgesine ve dünyaya huzur, adalet dağıtan bir Türkiye istiyorsak 1 Kasım seçimleri Türkiye'nin son çıkış yoludur.O halde gerçek anlamda bağımsız bir Türkiye için Bağımsız Türkiye Partisi şart.Davutoğlu konuşuyor!1) 12 Ekim 2015"İntihar eylemi yapabilecek kişilerin belli bir listesi dahi var. Bunları takip ediyorsunuz ve biliyorsunuz ki, bu bir eylem hazırlığı içinde ama bunu gerçek bir eyleme dönüştürmedikçe tutuklayamazsınız çünkü Türkiye demokratik bir hukuk devletidir."2) 21 Ekim 2015"Hükümet böyle bir saldırı olacağını bilecek ve bunun gereğini yapmayacak. Bunu akıl, izan en önemlisi vicdan alır mı? Hiçbir Başbakan, hiçbir hükümet yetkilisi, hiçbir kamu görevlisi suç işleyeceğini bildikleri bir terör örgütüne karşı tedbir almaktan kaçınmaz"