Bugün 30 Ocak. Irak'ta demokrasiye ve özgürlüğe oldukça ırak seçimlerin yapılacağı gün. Amerika, bu sözde seçimlere haddinden fazla anlam yüklüyor ve seçimleri Irak işgalini nihai demokrasi hedefine ulaştıran çok önemli bir dönüm noktası olarak takdim ediyor. Oysa bu seçimler, kanla boyanan seçim sandıkları, ABD işgal ve katliamlarını kamufle etmek için uydurulan demokratik bir kılıf, anlamsız bir demokrasi dekoru olmaktan öte bir anlam ifade etmiyor.
Irak seçimi kadar, bu seçimin sonuçları da önemsiz. Hatta seçim sonuçları çoktan belirlenmiş. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) yetkililerine göre Irak seçimlerinin sonuçları şöyle şekillenecek:
Birleşik Şii İttifakı yüzde 43 oy oranıyla 120 sandalyeye sahip olacak. Talabani ve Barzani peşmergelerinden müteşekkil Kürt ittifakı yüzde 36.4 oy oranıyla 100 sandalye kazanacak. Allavi'nin Irak Ulusal İttifakı yüzde 8.1 oy oranıyla 22 sandalye, Irak Komünist Partisi yüzde 1.6 oy oranıyla 5 sandalye, Asuri, Türkmen ve Yezidiler ise sadece ve sadece 4 sandalyeye sahip olabilecekler. İşte demokratik Irak'ın, seçimlerden haftalar önce belli olan demokratik seçim sonuçları! Irak'ın toplam nüfusunda yüzde 14-15 gibi bir orana sahip olan peşmergeler neredeyse Irak Ulusal Meclisi'ndeki sandalye sayısının yarısına yakınını alıp, yüzde 60 gibi bir temsil oranına sahip olan Şiilerle hemen hemen aynı oranda yönetime ortak olacaklar. Irak'ın yüzde 12-13'ünü temsil eden Türkmenler ise ortada görünmüyor. Bu sonuçlar sayısal anlamda tam olarak gerçekleşmese de, sonuç itibariyle farklı bir manzara çıkacağını sanmıyorum. Zaten Sünnilerin yüzde 80'e yakını bu seçimlere katılmama kararı aldılar. Türkmenler ise Türkiye'nin zorlamalarıyla kerhen katılacak ama hiçbir umutları yok. Türkiye'ye dair umutları ise hiç ama hiç kalmamış ve kırgınlar. Tek güven ve umut kaynakları Türkiye'nin kendilerine sahip çıkmadığını düşünüyorlar. Hükümet ve Genelkurmay'ın açıklamalarını ise "Çok geç kaldılar" şeklinde değerlendiriyorlar. Kerkük için artık yapacak pek bir şey kalmadığına inanan Türkmenler, ABD destekli peşmergelerin Kerkük'ün yönetimini ele geçireceğine kesin gözüyle bakıyor. Kerkük İl Meclisinin Türkmen üyesi Ali Mehdi şunları söylüyor: "Türkiye'nin açıklamaları ve verdiği sözler hep beyanat olarak kalıyor, kırmızı çizgiler çoktan aşılmış durumda. Bir Türkiye var diye düşünüyorduk. Ancak oradan da şimdiye kadar somut bir şey gelmedi."
İşte Türkmenlerin Türkiye'ye dair yaşadıkları hayal kırıklığını özetleyen cümleler?
Türkiye'de askeri ve sivil kanattan yapılan Kerkük açıklamaları Türkmenler'de olduğu gibi işgal güçlerince de ciddiye alınmıyor. Bir İngiliz diplomat bu konuyla ilgili şöyle diyor: "Türkiye'nin askeri müdahale yapamayacağı çok açık. Açıklamalara anlam veremiyoruz. Türk yetkililerin bu açıklamaların anlamını bilmediğini görüyoruz. Ortada bir operasyon stratejisi yok."
Türkiye'nin Kerkük'le ilgili yaptığı açıklamaların anlamını bilip bilmediğini önümüzdeki günler gösterecek. Biz bu açıklamaların, Kerkük'le ilgili çizilen son kırmızı çizgilerin ve Türkmenlere verilen son sözlerin yerine getirileceğine kendimizi inandırmak istiyoruz. Aksini düşünmek bile istemiyoruz. Çünkü aksi çok vahim.
Irak seçimi kadar, bu seçimin sonuçları da önemsiz. Hatta seçim sonuçları çoktan belirlenmiş. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) yetkililerine göre Irak seçimlerinin sonuçları şöyle şekillenecek:
Birleşik Şii İttifakı yüzde 43 oy oranıyla 120 sandalyeye sahip olacak. Talabani ve Barzani peşmergelerinden müteşekkil Kürt ittifakı yüzde 36.4 oy oranıyla 100 sandalye kazanacak. Allavi'nin Irak Ulusal İttifakı yüzde 8.1 oy oranıyla 22 sandalye, Irak Komünist Partisi yüzde 1.6 oy oranıyla 5 sandalye, Asuri, Türkmen ve Yezidiler ise sadece ve sadece 4 sandalyeye sahip olabilecekler. İşte demokratik Irak'ın, seçimlerden haftalar önce belli olan demokratik seçim sonuçları! Irak'ın toplam nüfusunda yüzde 14-15 gibi bir orana sahip olan peşmergeler neredeyse Irak Ulusal Meclisi'ndeki sandalye sayısının yarısına yakınını alıp, yüzde 60 gibi bir temsil oranına sahip olan Şiilerle hemen hemen aynı oranda yönetime ortak olacaklar. Irak'ın yüzde 12-13'ünü temsil eden Türkmenler ise ortada görünmüyor. Bu sonuçlar sayısal anlamda tam olarak gerçekleşmese de, sonuç itibariyle farklı bir manzara çıkacağını sanmıyorum. Zaten Sünnilerin yüzde 80'e yakını bu seçimlere katılmama kararı aldılar. Türkmenler ise Türkiye'nin zorlamalarıyla kerhen katılacak ama hiçbir umutları yok. Türkiye'ye dair umutları ise hiç ama hiç kalmamış ve kırgınlar. Tek güven ve umut kaynakları Türkiye'nin kendilerine sahip çıkmadığını düşünüyorlar. Hükümet ve Genelkurmay'ın açıklamalarını ise "Çok geç kaldılar" şeklinde değerlendiriyorlar. Kerkük için artık yapacak pek bir şey kalmadığına inanan Türkmenler, ABD destekli peşmergelerin Kerkük'ün yönetimini ele geçireceğine kesin gözüyle bakıyor. Kerkük İl Meclisinin Türkmen üyesi Ali Mehdi şunları söylüyor: "Türkiye'nin açıklamaları ve verdiği sözler hep beyanat olarak kalıyor, kırmızı çizgiler çoktan aşılmış durumda. Bir Türkiye var diye düşünüyorduk. Ancak oradan da şimdiye kadar somut bir şey gelmedi."
İşte Türkmenlerin Türkiye'ye dair yaşadıkları hayal kırıklığını özetleyen cümleler?
Türkiye'de askeri ve sivil kanattan yapılan Kerkük açıklamaları Türkmenler'de olduğu gibi işgal güçlerince de ciddiye alınmıyor. Bir İngiliz diplomat bu konuyla ilgili şöyle diyor: "Türkiye'nin askeri müdahale yapamayacağı çok açık. Açıklamalara anlam veremiyoruz. Türk yetkililerin bu açıklamaların anlamını bilmediğini görüyoruz. Ortada bir operasyon stratejisi yok."
Türkiye'nin Kerkük'le ilgili yaptığı açıklamaların anlamını bilip bilmediğini önümüzdeki günler gösterecek. Biz bu açıklamaların, Kerkük'le ilgili çizilen son kırmızı çizgilerin ve Türkmenlere verilen son sözlerin yerine getirileceğine kendimizi inandırmak istiyoruz. Aksini düşünmek bile istemiyoruz. Çünkü aksi çok vahim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012