İzmit'te vatandaşlarla buluşan Prof. Dr. Haydar Baş, hükümetin yasama, yürütmeden sonra yargıyı da kontrolüne geçirmesi durumunda ülkede demokrasi değil, saltanat ya da kraliyet olacağını söyledi
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş kurmay kadrosuyla birlikte İzmitli vatandaşlarla buluştu. İzmit'te Anayasa referandumu üzerine önemli değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Baş, bu paketle birlikte anayasa mahkemesi, HSYK ve Danıştay gibi yüksek yargı organlarının yapısının değiştirileceğini söyledi. "Hükümet yasama ve yürütmeden sonra yargıyı da kontrol etmek istiyor" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Yasama, yürütme ve yargıyı yönlendirme ve yönetme olur ki bunun adına da demokrasi denmez. Her ne kadar bunun adına siz demokrasi demiş olsanız da bunun adı ya saltanat olur ya da kraliyet olur."
Fiili krallık başlar
Hükümetin mevcut Anayasa'yla bile kendisini eleştiren kesimleri baskı altına aldığını ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, "bir de istedikleri düzenlemeler hayata geçerse Türkiye'de fiili olarak krallık başlar" dedi. BTP Genel Başkanı şöyle konuştu: "Hayır safında iradesini belli eden insanlara adeta düşman muamelesi yapıyor. Bu memursa hemen onu ezmeye çalışıyor, başka birisiyse bütün imkânlarıyla beraber susturma politikası uygulanıyor. Şu anda mevcut olan Anayasa'yla bunu yapan adam yarın icraatın bütün yetkileri eline geçtiği takdirde neler yapabilir varın siz düşünün."
Sen kim Menderes kim?
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, Başbakan Erdoğan'ın referandum mitinglerinde "Adnan Menderes" vurgusu yapan konuşmalarına da şöyle cevap verdi: "Rahmetli Menderes'in idam edilişinin üç tane sebebi vardır. Bu sebeplerden bir tanesi Türkiye'nin yer altı kaynaklarına sahip çıkması, ikincisi, o günün şartlarında sanayi hamlesini başlatması, üç, din ve vicdan emniyetini millete doya doya yaşatmasıdır. Üç tane sebep var. Ve ABD ben sana 15 kurula buğdayı bunun için mi verdim, dedi. Ve bir takım kurumları ayağa kaldırdı ve 1960'ta bir ihtilal oldu. Şimdi gelelim Sayın Başbakan'a? Soruyorum, yer altı kaynaklarını bu millete mi verdi yoksa başkalarına peşkeş mi çekti? Sen kim Menderes kim? Çoğu Yahudi 350 tane yabancı firmanın kendi yandaşları bu firmaların ortakları sadece 10 tanesinin 2009 yılı karı 100 milyar dolar. Nerede bu servet? Şimdi bütün bunlara kısmen de olsa gerek Anayasa Mahkemesi gerekse de Danıştay 'dur' dedi. Eğer 'evet' dersek yeminle konuşuyorum tamamı elimizden gidecek. Bunun için milletçe 'hayır' diyeceğiz. Çünkü o servet milletindir."
Türkiye'nin serveti gidiyor?
Konuşmasında AKP hükümeti döneminde çıkarılan yasalardan da örnekler veren Prof. Dr. Baş yer altı kaynaklarına dikkat çekti. Topraklarımızın yüzde 20'sinin yabancılara geçtiğini söyleyen Prof. Dr. Baş konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu iktidar döneminde çıkan yasalarla birlikte topraklarımızın yüzde 20'si ecnebi güçlerin eline geçti. Yer altı kaynaklarımız çıkan yasalara göre 350 tane yabancı firmaya teslim edildi. Bunların hedefi yılda 30 trilyon dolar tutarındaki Türkiye'nin servetini kendi ülkelerine taşımaktır. Haydar Hoca şimdi yırtınıyor, 'Ey millet neredesin ayağa kalk bu serveti verme.' 30 trilyon dolar işlenmiş halidir. 3 trilyon dolar çıkartacaklar, işleyecekler 30 trilyon dolar olacak. Dikkat edin, Türkiye'de tam 1000 yıllık gelir kaynağı var. Amerika bitti, Avrupa, Uzakdoğu bitti. Dünyada tek bir ülke kaldı, o da Türkiye'dir haberiniz olsun. Ülkemizde çıkan mermeri biz değerlendirmeyi bilsek Türkiye'yi tam 50 sene bakarız. Sadece bizim taşımız böyle, bırak altını, borunu, şusunu busunu? Bize ait bunlar bizim kimsenin malında gözümüz yok. Biz milyonları şehit verdik, şimdi adamları kendi elimizle besleyerek, servetimizi ikram ediyoruz. Hangi vicdan bunu kabul eder? Benim insanım aç, susuz geziyor. İşimiz var mı? Aşımız var mı? Yok?"
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş kurmay kadrosuyla birlikte İzmitli vatandaşlarla buluştu. İzmit'te Anayasa referandumu üzerine önemli değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Baş, bu paketle birlikte anayasa mahkemesi, HSYK ve Danıştay gibi yüksek yargı organlarının yapısının değiştirileceğini söyledi. "Hükümet yasama ve yürütmeden sonra yargıyı da kontrol etmek istiyor" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Yasama, yürütme ve yargıyı yönlendirme ve yönetme olur ki bunun adına da demokrasi denmez. Her ne kadar bunun adına siz demokrasi demiş olsanız da bunun adı ya saltanat olur ya da kraliyet olur."
Fiili krallık başlar
Hükümetin mevcut Anayasa'yla bile kendisini eleştiren kesimleri baskı altına aldığını ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, "bir de istedikleri düzenlemeler hayata geçerse Türkiye'de fiili olarak krallık başlar" dedi. BTP Genel Başkanı şöyle konuştu: "Hayır safında iradesini belli eden insanlara adeta düşman muamelesi yapıyor. Bu memursa hemen onu ezmeye çalışıyor, başka birisiyse bütün imkânlarıyla beraber susturma politikası uygulanıyor. Şu anda mevcut olan Anayasa'yla bunu yapan adam yarın icraatın bütün yetkileri eline geçtiği takdirde neler yapabilir varın siz düşünün."
Sen kim Menderes kim?
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, Başbakan Erdoğan'ın referandum mitinglerinde "Adnan Menderes" vurgusu yapan konuşmalarına da şöyle cevap verdi: "Rahmetli Menderes'in idam edilişinin üç tane sebebi vardır. Bu sebeplerden bir tanesi Türkiye'nin yer altı kaynaklarına sahip çıkması, ikincisi, o günün şartlarında sanayi hamlesini başlatması, üç, din ve vicdan emniyetini millete doya doya yaşatmasıdır. Üç tane sebep var. Ve ABD ben sana 15 kurula buğdayı bunun için mi verdim, dedi. Ve bir takım kurumları ayağa kaldırdı ve 1960'ta bir ihtilal oldu. Şimdi gelelim Sayın Başbakan'a? Soruyorum, yer altı kaynaklarını bu millete mi verdi yoksa başkalarına peşkeş mi çekti? Sen kim Menderes kim? Çoğu Yahudi 350 tane yabancı firmanın kendi yandaşları bu firmaların ortakları sadece 10 tanesinin 2009 yılı karı 100 milyar dolar. Nerede bu servet? Şimdi bütün bunlara kısmen de olsa gerek Anayasa Mahkemesi gerekse de Danıştay 'dur' dedi. Eğer 'evet' dersek yeminle konuşuyorum tamamı elimizden gidecek. Bunun için milletçe 'hayır' diyeceğiz. Çünkü o servet milletindir."
Türkiye'nin serveti gidiyor?
Konuşmasında AKP hükümeti döneminde çıkarılan yasalardan da örnekler veren Prof. Dr. Baş yer altı kaynaklarına dikkat çekti. Topraklarımızın yüzde 20'sinin yabancılara geçtiğini söyleyen Prof. Dr. Baş konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu iktidar döneminde çıkan yasalarla birlikte topraklarımızın yüzde 20'si ecnebi güçlerin eline geçti. Yer altı kaynaklarımız çıkan yasalara göre 350 tane yabancı firmaya teslim edildi. Bunların hedefi yılda 30 trilyon dolar tutarındaki Türkiye'nin servetini kendi ülkelerine taşımaktır. Haydar Hoca şimdi yırtınıyor, 'Ey millet neredesin ayağa kalk bu serveti verme.' 30 trilyon dolar işlenmiş halidir. 3 trilyon dolar çıkartacaklar, işleyecekler 30 trilyon dolar olacak. Dikkat edin, Türkiye'de tam 1000 yıllık gelir kaynağı var. Amerika bitti, Avrupa, Uzakdoğu bitti. Dünyada tek bir ülke kaldı, o da Türkiye'dir haberiniz olsun. Ülkemizde çıkan mermeri biz değerlendirmeyi bilsek Türkiye'yi tam 50 sene bakarız. Sadece bizim taşımız böyle, bırak altını, borunu, şusunu busunu? Bize ait bunlar bizim kimsenin malında gözümüz yok. Biz milyonları şehit verdik, şimdi adamları kendi elimizle besleyerek, servetimizi ikram ediyoruz. Hangi vicdan bunu kabul eder? Benim insanım aç, susuz geziyor. İşimiz var mı? Aşımız var mı? Yok?"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.