Türkiye'nin siyaset gündeminde günlerdir Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Deva Partisi lideri Ali Babacan'ın sözleri tartışılıyor.
Malumunuz geçen hafta Davutoğlu, Altılı Masa'nın cumhurbaşkanı adayının seçimleri kazanması durumunda 6 genel başkanın da cumhurbaşkanı gibi imza yetkisine sahip olacağını söylemişti.
Davutoğlu'nun bu sözleri sarf etmesinden kısa süre sonra konuyla ilgili görüşleri sorulan Deva Partisi lideri Ali Babacan ise seçilecek cumhurbaşkanının önemli kararlarda Altılı Masa'nın rızasını almasının şart olduğunu belirterek, tüm Türkiye'yi ilgilendirmeyen, çok önemli olmayan konularda ise cumhurbaşkanının kendisinin karar alabileceğini ifade etti.
Yani Babacan'a göre Altılı Masa'nın adayı hasbelkader seçilirse ancak 'tüm Türkiye'yi ilgilendirmeyen' ve 'çok önemli olmayan' konularda kendi başına karar alabilecek.
Altılı Masa'nın en küçük oy oranında sahip iki unsurunun bu açıklamaları, Altılı Masa'nın cumhurbaşkanı adayının masanın dışından olması ve elbette seçimi kazanması halinde Türkiye'nin 7 başlı bir anlayışla yönetileceğini gösteriyor.
Altı genel başkan ve yeni seçilmiş cumhurbaşkanından oluşacak bu yönetim anlayışına göre masadaki en az yetkili üye de halkın oyuyla seçilmiş cumhurbaşkanı olacak…
Bu açıklamalar yapılır yapılmaz, iktidar cenahı mal bulmuş mağribi gibi 'vesayet' iddiasını seslendirmeye başladı.
Tabiri caiz ise Davutoğlu ve Babacan'ın gollük pasını futbolcu hüneriyle kontrol eden Erdoğan, sahada gole doğru top koşturmaya başladı bile…
Bu bağlamda geçen hafta sonu Antalya'da katıldığı bir etkinlikte Altılı Masa'nın cumhurbaşkanı adayının genel başkanların imzası olmadan karar alamayacağı konusuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmişte on yıllarını kısır siyasi çekişmelerin, çok başlılığın, koalisyonların, siyasi dağınıklığın yol açtığı kayıplarla heba eden Türkiye'ye (Altılı Masa'nın) tek vaatleri yine aynı düzeni geri getirmek. Bunlar kendi vesayetlerini inşa etmeye çalışıyor. Altılı Masa'daki vesayetin adı siyasi vesayet" dedi.
Muhalefetin stratejisindeki bu yanlışlara dün Twitter hesabından yaptığı bir paylaşımla dikkat çeken Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş mesajında, "Erdoğan'ı bile Türkçü yapmayı başaran muhalefet. Aslında bir şey yapmasalar kazanacağız ama daha durmuyorlar. Bu gidişat çok kötü gidişat efendim…" ifadelerine yer verdi.
Ben de BTP liderinin bu paylaşımını alıntılayarak, "O'nu kazandırmaya azmetmiş bir muhalefet bloğunun varlığı Erdoğan'ın en büyük şansı' şeklinde bir ekleme yaptım.
İçerisinde yukarıda bahsi geçen açıklamalar gibi sözler sarf eden Davutoğlu ve Babacan gibi isimlerin yer aldığı bir muhalefet böyle giderse Türkiye'ye yine bir 'Ekmek için Ekmelettin' travması yaşatacak.
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Ne olacak bu Ege’nin hali? / 11.10.2024