Buruk geçen kaçıncı bayramdır bilemiyorum.
Liseye devam ettiğimiz yıllarda bayramlarımız hep Rus işgalinde inleyen Afganistan için inlemelerimizle geçti.
Sovyetler dağıldı, kanlı pençesini kardeşlerimizin üzerinden çekti, işte şimdi rahata erdiler, biz de ağız tadı ile bayram yapacağız derken, Sovyetleri dize getiren guruplar bu kez bir birlerini yemeye başladılar ve ardından kılıfına uydurulmuş Amerikan işgali başladı son durum malum.
Balkanlarda, Bosna'da katliamlar sürerken kaç bayram geçti yine bilemedik. Önce Bosnalı Müslümanlar sırpların saldırılarına maruz kaldı ardından da güya BM güçleri ara bulucu olmak için, katliamları önlemek için bölgeye yerleşti ve gördük ki onlar da Müslümanların silahlarını topladılar, ellerini kollarını bağladılar ve resmen Avrupanın göbeğinde Müslüman katliamının tarafı oldular.
Ramazanlar, bayramlar gelip geçiyordu ama İslam coğrafyasında, Müslümanların yaşadıkları bölgelerde zulümlerin katliamların ardı arkası kesilmiyordu.
Bu yüzden bayramlar hep buruk geçti, hep buruk geçiyor.
Bosna dramı sona ermeden, akan kanlar, akan göz yaşları kurumadan, hatırlayın Irak-İran bir birine düşürüldü ve yıllarca yine bölgede Müslüman kanı aktı durdu.
İran-Irak savaşı sona erdi, bölge rahat bir nefes alacak diye beklerken Saddam Kuveyt'e girdi bu bahane ile Birinci Körfez savaşı ateşlenmiş oldu. Bu birinci çıkarmanın ardından bizim sınırımıza yerleştirilen çekiç tuzağı ile bu gün başımızın belası olan terör beslendi, yeşertildi ve üstümüze salındı otuz senedir "Güneydoğu Şehitleri"nin elem ve ıstırabı eşliğinde güya bayram yapıyoruz.
İki bin üçün ilk aylarında başlayan Irak işgali hepsine tuz-biber ekti, on seneden beri ne bayram belli ne Ramazan belli.
Son yıllarda da malum bir Arap baharı modası başlatıldı, BOP projesi kapsamında yine İslam coğrafyası kan gölüne döndü, kaç zamandan beri Ramazanlar da bayramlar da kana bulanmış vaziyette.
Son bir yıldan beri uluslararası terörün saldırıları altında inim inim inleyen Suriye son Ramazan'ı ve bayramı daha da kanlı geçirdi.
Ben deyim otuz yıl, siz deyi kırk yıldan beri ağız tadı ile bir bayram yapamadık.
Bayramlar hep buruk geçiyor.
Bunu için Alvarlı Lütfi Efe'nin:
"Can bula cananını
Bayram o bayram ola
Kul bula sultanını
Bayram o bayram ola"
mısralarından hareketle diyoruz ki;
Cümle düşman kahrola
Bayram o bayram ola.
Liseye devam ettiğimiz yıllarda bayramlarımız hep Rus işgalinde inleyen Afganistan için inlemelerimizle geçti.
Sovyetler dağıldı, kanlı pençesini kardeşlerimizin üzerinden çekti, işte şimdi rahata erdiler, biz de ağız tadı ile bayram yapacağız derken, Sovyetleri dize getiren guruplar bu kez bir birlerini yemeye başladılar ve ardından kılıfına uydurulmuş Amerikan işgali başladı son durum malum.
Balkanlarda, Bosna'da katliamlar sürerken kaç bayram geçti yine bilemedik. Önce Bosnalı Müslümanlar sırpların saldırılarına maruz kaldı ardından da güya BM güçleri ara bulucu olmak için, katliamları önlemek için bölgeye yerleşti ve gördük ki onlar da Müslümanların silahlarını topladılar, ellerini kollarını bağladılar ve resmen Avrupanın göbeğinde Müslüman katliamının tarafı oldular.
Ramazanlar, bayramlar gelip geçiyordu ama İslam coğrafyasında, Müslümanların yaşadıkları bölgelerde zulümlerin katliamların ardı arkası kesilmiyordu.
Bu yüzden bayramlar hep buruk geçti, hep buruk geçiyor.
Bosna dramı sona ermeden, akan kanlar, akan göz yaşları kurumadan, hatırlayın Irak-İran bir birine düşürüldü ve yıllarca yine bölgede Müslüman kanı aktı durdu.
İran-Irak savaşı sona erdi, bölge rahat bir nefes alacak diye beklerken Saddam Kuveyt'e girdi bu bahane ile Birinci Körfez savaşı ateşlenmiş oldu. Bu birinci çıkarmanın ardından bizim sınırımıza yerleştirilen çekiç tuzağı ile bu gün başımızın belası olan terör beslendi, yeşertildi ve üstümüze salındı otuz senedir "Güneydoğu Şehitleri"nin elem ve ıstırabı eşliğinde güya bayram yapıyoruz.
İki bin üçün ilk aylarında başlayan Irak işgali hepsine tuz-biber ekti, on seneden beri ne bayram belli ne Ramazan belli.
Son yıllarda da malum bir Arap baharı modası başlatıldı, BOP projesi kapsamında yine İslam coğrafyası kan gölüne döndü, kaç zamandan beri Ramazanlar da bayramlar da kana bulanmış vaziyette.
Son bir yıldan beri uluslararası terörün saldırıları altında inim inim inleyen Suriye son Ramazan'ı ve bayramı daha da kanlı geçirdi.
Ben deyim otuz yıl, siz deyi kırk yıldan beri ağız tadı ile bir bayram yapamadık.
Bayramlar hep buruk geçiyor.
Bunu için Alvarlı Lütfi Efe'nin:
"Can bula cananını
Bayram o bayram ola
Kul bula sultanını
Bayram o bayram ola"
mısralarından hareketle diyoruz ki;
Cümle düşman kahrola
Bayram o bayram ola.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025