Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Coşkun, çocukların, okul çevresinde açıkta satılan gıda maddelerine yönelmemeleri için, kahvaltı yaptırılmadan ya da beslenme çantasına yiyecekleri konulmadan evden çıkarılmamaları gerektiğini söyledi.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı da olan Coşkun, açıkta satılan gıdaların, bulaşıcı hastalıklar için uygun ortamlar olduklarını, bu nedenle çocukların mümkün olduğunca bu tür gıdalardan uzak durmasının sağlanması gerektiğini kaydetti.
SIKI DENETİM ŞART
Yerel yönetimler, okul yöneticileri ve ailelerin, okullardaki kantinler ve çevresinde yiyecek-içecek satışı yapılan yerleri sürekli denetleyerek, besin değeri yüksek yiyecek ve içecek satılması için çaba göstermeleri gerektiğini belirten Coşkun, "Aileler, çocuklarının beslenme ihtiyacını karşıladıktan sonra okula gitmesine izin vermeli" dedi.
Okula giden çocukların, boş enerji kaynağı yiyecekler yerine, gerçek ve doğal enerji kaynaklarını tüketmeleri için ailede ve okulda eğitilmesi gerektiğini anlatan Coşkun, "Boş enerji kaynağı olan şeker ve tatlılar yerine süt, ayran, taze meyve suları, sandviç ve poğaça tercih edilmeli" diye konuştu.
Coşkun, çocukların eve geldiklerinde, gün boyunca yetersiz tüketilen besinleri tüketmeye yöneltilmeleri ve böylece yeterli ve dengeli beslenmelerinin sağlanması gerektiğine dikkati çekti.
AİLELER ÖRNEK OLMALI
Okul çocuklarının fiziksel, zihinsel, büyüme ve gelişmelerinin sağlıklı olabilmesi için, yeterli ve dengeli beslenmelerinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Coşkun, şunları kaydetti:
"Çocuklar günde en az 2 su bardağı süt veya yoğurt tüketmeli. Meyve yemeli ya da taze meyve suyu içmeli. Bunu sağlayacak olan ise ailedir. Çocuk "süt iç, meyve ye, taze meyve suyu iç" demekle ne yer, ne de içer. Çocuğa bunları öneren anne ve babalar, öncelikle örnek olmalı. Süt içen anne ve babanın, çocuğuna süt içmesini önermesi, daha etkili olur. Bu konuda öncelikli görev annelere düşüyor. Çocuk sabah saat kaçta giderse gitsin, okula gitmeden önce kahvaltısı yaptırılmalı."
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı da olan Coşkun, açıkta satılan gıdaların, bulaşıcı hastalıklar için uygun ortamlar olduklarını, bu nedenle çocukların mümkün olduğunca bu tür gıdalardan uzak durmasının sağlanması gerektiğini kaydetti.
SIKI DENETİM ŞART
Yerel yönetimler, okul yöneticileri ve ailelerin, okullardaki kantinler ve çevresinde yiyecek-içecek satışı yapılan yerleri sürekli denetleyerek, besin değeri yüksek yiyecek ve içecek satılması için çaba göstermeleri gerektiğini belirten Coşkun, "Aileler, çocuklarının beslenme ihtiyacını karşıladıktan sonra okula gitmesine izin vermeli" dedi.
Okula giden çocukların, boş enerji kaynağı yiyecekler yerine, gerçek ve doğal enerji kaynaklarını tüketmeleri için ailede ve okulda eğitilmesi gerektiğini anlatan Coşkun, "Boş enerji kaynağı olan şeker ve tatlılar yerine süt, ayran, taze meyve suları, sandviç ve poğaça tercih edilmeli" diye konuştu.
Coşkun, çocukların eve geldiklerinde, gün boyunca yetersiz tüketilen besinleri tüketmeye yöneltilmeleri ve böylece yeterli ve dengeli beslenmelerinin sağlanması gerektiğine dikkati çekti.
AİLELER ÖRNEK OLMALI
Okul çocuklarının fiziksel, zihinsel, büyüme ve gelişmelerinin sağlıklı olabilmesi için, yeterli ve dengeli beslenmelerinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Coşkun, şunları kaydetti:
"Çocuklar günde en az 2 su bardağı süt veya yoğurt tüketmeli. Meyve yemeli ya da taze meyve suyu içmeli. Bunu sağlayacak olan ise ailedir. Çocuk "süt iç, meyve ye, taze meyve suyu iç" demekle ne yer, ne de içer. Çocuğa bunları öneren anne ve babalar, öncelikle örnek olmalı. Süt içen anne ve babanın, çocuğuna süt içmesini önermesi, daha etkili olur. Bu konuda öncelikli görev annelere düşüyor. Çocuk sabah saat kaçta giderse gitsin, okula gitmeden önce kahvaltısı yaptırılmalı."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.