Çiftçiyi telaş sardı
Borç altında kıvranan çiftçiler için borç yapılandırma imkanı tanınan genelge çiftçiler tarafından tepkiyle karşılanıyor. Son başvuru tarihine 2 aydan az bir süre kalan çiftçiler yüzde 30'luk peşinatı nasıl ödeyeceklerini kara kara düşünüyor. Üreticiler bir yandan da Türkiye'nin birçok bölgesinde kuraklıkla boğuşuyor
07.06.2021 18:40:00
EYÜP KABİL / HABER
İcralık çiftçilerin borçlarını yapılandırmak için son başvuru tarihi olan 31 Temmuz'a 2 aydan az bir süre kaldı. Temmuz'un sonuna kadar başvurularını tamamlayan çiftçilerin Ekim sonuna kadar yüzde 30'luk peşinatı ödemesi gerekiyor. Peşinatı ödeme güçleri olmadığını belirten üreticiler, genelgenin çiftçiler için adeta "ölüm fermanı" olduğunu söylüyor. Devletten borçların yapılandırılması için talepte bulunduklarını ancak istedikleri gibi bir yapılandırma çıkmadığını ifade eden üreticiler, "Yüzde 30'u peşin ödemek şartıyla, faizinde hiçbir indirim olmadan, çiftçinin belinde bir kambur olacak bir yapılandırma oldu. Yüzde 30'unu peşin ödeyecek paramız olsa biz yapılandırmayı zaten istemezdik. Biz, peşinatı ödedikten sonra Tarım Kredi Kooperatifi yüzde 30'u kendisi yapılandırıyordu zaten. Biz, Tarım Kredi'nin ve Ziraat Bankası'nın borçlarının faizi silinip ana paranın beş eşit parçaya bölünmesi gibi bir yapılandırma istedik, ama maaleasef olmadı" ifadelerini kullandı.
Haciz kapıya dayanabilir
Genelgeye göre yapılandırılan borçların tamamı ödenmeden çiftçiye yeni kredi de verilmeyecek. Peşinat sonrasındaki ilk taksidin vadesi 31 Ekim 2022, diğer taksitlerin vadeleri ise sırasıyla 31 Ekim 2023 ve 31 Ekim 2024 olarak belirlenecek. Genelgeden önce yapılan tahsilatlar peşinattan sayılmayacak. Bunun yanında genelgeye göre peşinatı bulamayan çiftçinin neyi var neyi yoksa haczedilecek. Genelgede, "Yapılandırmadan faydalanan borçlunun yapılandırma taksitlerinden birini vade tarihinden itibaren en geç 90 gün içerisinde ödememesi ya da eksik ödenmesi halinde icra taahhüdünden dolayı durdurulan icra dosyalarının takip ve tahsiline devam edilmesi, icra takibi başlatılmayanlar hakkında da derhal icra takibi başlatılması sağlanacak. Bunun yanında İcra Mahkemesi'nden borçlu için hapis talep edilecek" ifadeleri yer alıyor. Çiftçinin işini kolaylaştıran bir yapılandırma olmadığının altını çizen tarım kesimi, traktörünü ya da tarlasını satmadan hiçbir çiftçinin yüzde 30 olan peşinatı ödeyemeyeceğini, bunun çiftçiye sağlanmış bir kolaylık olmadığını belirtiyor.
Bankalara borç katlanıyor
Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) verilerine göre, Ağustos 2020'de çiftçinin özel ve kamu bankalarına 128 milyar TL olan borcu, Nisan 2021'de 142 milyar TL'ye çıktı. Yüksek girdi maliyetleri ile hükümetin düşük ve zamanında ödemediği destekler, çiftçinin belini büküyor. Zor durumda kalan çiftçi de aldığı krediyi ödeyemiyor. Çiftçiler, kısa bir süre sonra yine borç ve haciz kıskacına gireceklerinden endişeli. Üreticiler ayrıca Türkiye'nin birçok bölgesinde kuraklıkla boğuşuyor. Yüksek girdi maliyetleri ve kuraklıktan olumsuz etkilenen ve borcunu nasıl ödeyeceğini düşünen çiftçi, 15 Haziran'da, Ankara'da, Tarım ve Orman Bakanlığı önünden hükümete seslenmeye hazırlanıyor. Çiftçiler, borçlarının faizlerinin silinmesini, ana paranın beş yıl vadelendirilmesini istiyor.
Çiftçinin sorunları aslında çözümsüz değil
Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni parti programına alan Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP), tarım kesiminin sorunlarını kökten çözecek projeleri çok dikkat çekiyor. Çözüm olacak projeleriyle diğer partilerden ayrılan BTP, tarım projelerini şu şekilde sıralıyor:
1- Çiftçiden, planlı ve sürekli üretime katıldığı sürece vergi alınmayacak ve ürün alım garantisiyle doğrudan desteklenecek.
2- Toprağı olmayan köylüye, üretim yapılması şartıyla toprak verilerek üretime katılması sağlanacak.
3- Devlet tarafından ürünün tahmini bedelinin yüzde 50'si üreticiye avans olarak ürün ayından altı ay önce peşin olarak ödenecek.
4- Kuraklık, don, sel gibi doğal afetlere karşı, ürün sigorta sistemi getirilerek üreticilerin zararları devlet tarafından karşılanacak.
5- Stratejik öneme sahip tarım sektöründe yerli üretim, ithal ürünlere karşı gümrük duvarları yoluyla korunacak.
6- Tarım ürünlerine IMF ve Dünya Bankası dayatmasıyla getirilen tahditler tamamen kaldırılacak, yerli üretimin arttırılması teşvik edilecek.
7- Çiftçiye devlet tarafından tohum, fidan, gübre ve ilaç konularında yardım edilecek.
8- Çiftçilere devlet tarafından sosyal güvenlik ve emeklilik hakkı sağlanacak...
İcralık çiftçilerin borçlarını yapılandırmak için son başvuru tarihi olan 31 Temmuz'a 2 aydan az bir süre kaldı. Temmuz'un sonuna kadar başvurularını tamamlayan çiftçilerin Ekim sonuna kadar yüzde 30'luk peşinatı ödemesi gerekiyor. Peşinatı ödeme güçleri olmadığını belirten üreticiler, genelgenin çiftçiler için adeta "ölüm fermanı" olduğunu söylüyor. Devletten borçların yapılandırılması için talepte bulunduklarını ancak istedikleri gibi bir yapılandırma çıkmadığını ifade eden üreticiler, "Yüzde 30'u peşin ödemek şartıyla, faizinde hiçbir indirim olmadan, çiftçinin belinde bir kambur olacak bir yapılandırma oldu. Yüzde 30'unu peşin ödeyecek paramız olsa biz yapılandırmayı zaten istemezdik. Biz, peşinatı ödedikten sonra Tarım Kredi Kooperatifi yüzde 30'u kendisi yapılandırıyordu zaten. Biz, Tarım Kredi'nin ve Ziraat Bankası'nın borçlarının faizi silinip ana paranın beş eşit parçaya bölünmesi gibi bir yapılandırma istedik, ama maaleasef olmadı" ifadelerini kullandı.
Haciz kapıya dayanabilir
Genelgeye göre yapılandırılan borçların tamamı ödenmeden çiftçiye yeni kredi de verilmeyecek. Peşinat sonrasındaki ilk taksidin vadesi 31 Ekim 2022, diğer taksitlerin vadeleri ise sırasıyla 31 Ekim 2023 ve 31 Ekim 2024 olarak belirlenecek. Genelgeden önce yapılan tahsilatlar peşinattan sayılmayacak. Bunun yanında genelgeye göre peşinatı bulamayan çiftçinin neyi var neyi yoksa haczedilecek. Genelgede, "Yapılandırmadan faydalanan borçlunun yapılandırma taksitlerinden birini vade tarihinden itibaren en geç 90 gün içerisinde ödememesi ya da eksik ödenmesi halinde icra taahhüdünden dolayı durdurulan icra dosyalarının takip ve tahsiline devam edilmesi, icra takibi başlatılmayanlar hakkında da derhal icra takibi başlatılması sağlanacak. Bunun yanında İcra Mahkemesi'nden borçlu için hapis talep edilecek" ifadeleri yer alıyor. Çiftçinin işini kolaylaştıran bir yapılandırma olmadığının altını çizen tarım kesimi, traktörünü ya da tarlasını satmadan hiçbir çiftçinin yüzde 30 olan peşinatı ödeyemeyeceğini, bunun çiftçiye sağlanmış bir kolaylık olmadığını belirtiyor.
Bankalara borç katlanıyor
Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) verilerine göre, Ağustos 2020'de çiftçinin özel ve kamu bankalarına 128 milyar TL olan borcu, Nisan 2021'de 142 milyar TL'ye çıktı. Yüksek girdi maliyetleri ile hükümetin düşük ve zamanında ödemediği destekler, çiftçinin belini büküyor. Zor durumda kalan çiftçi de aldığı krediyi ödeyemiyor. Çiftçiler, kısa bir süre sonra yine borç ve haciz kıskacına gireceklerinden endişeli. Üreticiler ayrıca Türkiye'nin birçok bölgesinde kuraklıkla boğuşuyor. Yüksek girdi maliyetleri ve kuraklıktan olumsuz etkilenen ve borcunu nasıl ödeyeceğini düşünen çiftçi, 15 Haziran'da, Ankara'da, Tarım ve Orman Bakanlığı önünden hükümete seslenmeye hazırlanıyor. Çiftçiler, borçlarının faizlerinin silinmesini, ana paranın beş yıl vadelendirilmesini istiyor.
Çiftçinin sorunları aslında çözümsüz değil
Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni parti programına alan Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP), tarım kesiminin sorunlarını kökten çözecek projeleri çok dikkat çekiyor. Çözüm olacak projeleriyle diğer partilerden ayrılan BTP, tarım projelerini şu şekilde sıralıyor:
1- Çiftçiden, planlı ve sürekli üretime katıldığı sürece vergi alınmayacak ve ürün alım garantisiyle doğrudan desteklenecek.
2- Toprağı olmayan köylüye, üretim yapılması şartıyla toprak verilerek üretime katılması sağlanacak.
3- Devlet tarafından ürünün tahmini bedelinin yüzde 50'si üreticiye avans olarak ürün ayından altı ay önce peşin olarak ödenecek.
4- Kuraklık, don, sel gibi doğal afetlere karşı, ürün sigorta sistemi getirilerek üreticilerin zararları devlet tarafından karşılanacak.
5- Stratejik öneme sahip tarım sektöründe yerli üretim, ithal ürünlere karşı gümrük duvarları yoluyla korunacak.
6- Tarım ürünlerine IMF ve Dünya Bankası dayatmasıyla getirilen tahditler tamamen kaldırılacak, yerli üretimin arttırılması teşvik edilecek.
7- Çiftçiye devlet tarafından tohum, fidan, gübre ve ilaç konularında yardım edilecek.
8- Çiftçilere devlet tarafından sosyal güvenlik ve emeklilik hakkı sağlanacak...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.