Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Kayıhan Pala, İskenderun Körfezi'nde 4 yılı aşkın süredir bekletilen ve toksik atık yüküyle birlikte geçtiğimiz günlerde batan "M/V Ulla" adlı geminin, "krom 6" başta olmak üzere çevre ve insan sağlığına zararlı metallerin denize karışmasına neden olduğunu belirtti. Pala, "Krom 6 denilen maddenin kesin olarak kanıtlanan bir özelliği vardır. bu da akciğer kanseri yaptığıdır" dedi.
Kansorojen saçıyor
Pala, kromun, 'krom 0", "krom 3" ve krom 6" adı altında üç tipinin bulunduğunu, bunlardan krom 3'ün doğada bulunan ve insanların çok az miktarda alması gereken bir element olduğunu söyledi. Diğer iki krom türünün endüstriyel işlemler sonucunda ortaya çıktığını ifade eden Pala, batan geminin ambarlarında bulunan atığın, termik santral külü olduğuna dikkati çekerek, "Santrallerde kömürlerin yakımı sonrasında krom 6 ortaya çıkıyor. Krom 6 denilen maddenin kesin olarak kanıtlanan bir özelliği vardır. Bu da akciğer kanseri yaptığıdır" dedi.
Pala: "Çernobil etkisini
yıllar sonra gösterdi"
Pala, bir araştırma ekibinin bölgede detaylı çalışma yapması gerektiğini kaydederek, şunları söyledi: "O bölgenin yakınlarında denize girilmesi yasaklanmalı. Balıkların bu geminin yakınlarında bulunduğunun tespitinin mümkün olmadığı için o bölgeden tutulan balıklar kesinlikle yenilmemeli. Bu yüzden o bölgenin gözetim altına alınmasında, detaylı araştırma yapılmasında büyük yarar var. Çünkü bu tip olayların etkileri kısa zamanda ortaya çıkmaz. Örnek olarak Çernobil faciasını gösterebiliriz. Onun etkisi de yıllar sonra ortaya çıktı. Ayrıca bu olayın uzun vadeli etkilerinin değerlendirilebilmesi için epidemiolojik araştırmalar yapılmalıdır."
26 miligram krom
bir çocuğu öldürebilir
UÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Necati Beşirli de, krom 6'nın toksik etkili bir madde olduğuna işaret ederek,''Bu element biyolojik membranlardan kolaylıkla geçebilmesi nedeniyle çok fazla toksik etkiye sahiptir. İnsan için, örneğin bir çocuk için öldürücü olabilen en düşük doz, ağız yoluyla 26 miligram krom alınmasıdır. Bu yüzden bölgede çok titiz bir çalışma yapılması gerekir" dedi.
Kansorojen saçıyor
Pala, kromun, 'krom 0", "krom 3" ve krom 6" adı altında üç tipinin bulunduğunu, bunlardan krom 3'ün doğada bulunan ve insanların çok az miktarda alması gereken bir element olduğunu söyledi. Diğer iki krom türünün endüstriyel işlemler sonucunda ortaya çıktığını ifade eden Pala, batan geminin ambarlarında bulunan atığın, termik santral külü olduğuna dikkati çekerek, "Santrallerde kömürlerin yakımı sonrasında krom 6 ortaya çıkıyor. Krom 6 denilen maddenin kesin olarak kanıtlanan bir özelliği vardır. Bu da akciğer kanseri yaptığıdır" dedi.
Pala: "Çernobil etkisini
yıllar sonra gösterdi"
Pala, bir araştırma ekibinin bölgede detaylı çalışma yapması gerektiğini kaydederek, şunları söyledi: "O bölgenin yakınlarında denize girilmesi yasaklanmalı. Balıkların bu geminin yakınlarında bulunduğunun tespitinin mümkün olmadığı için o bölgeden tutulan balıklar kesinlikle yenilmemeli. Bu yüzden o bölgenin gözetim altına alınmasında, detaylı araştırma yapılmasında büyük yarar var. Çünkü bu tip olayların etkileri kısa zamanda ortaya çıkmaz. Örnek olarak Çernobil faciasını gösterebiliriz. Onun etkisi de yıllar sonra ortaya çıktı. Ayrıca bu olayın uzun vadeli etkilerinin değerlendirilebilmesi için epidemiolojik araştırmalar yapılmalıdır."
26 miligram krom
bir çocuğu öldürebilir
UÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Necati Beşirli de, krom 6'nın toksik etkili bir madde olduğuna işaret ederek,''Bu element biyolojik membranlardan kolaylıkla geçebilmesi nedeniyle çok fazla toksik etkiye sahiptir. İnsan için, örneğin bir çocuk için öldürücü olabilen en düşük doz, ağız yoluyla 26 miligram krom alınmasıdır. Bu yüzden bölgede çok titiz bir çalışma yapılması gerekir" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.