Pazar günü her yönüyle mükemmel, muhteşem bir kongreye şahit olduk.
Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) 5'inci Olağanüstü Büyük Kongresi…
Prof. Dr. Haydar Baş'ın Hakk'a yürümesinin ardından 22 Nisan'da MYK'nın oybirliğiyle Genel Başkan seçilen Hüseyin Baş, bu sefer 81 ilden kongreye atılan tüm delegelerin oyuyla yeniden Genel Başkan seçildi.
Kendisini ve tüm BTP camiasını tebrik ediyoruz. Vatana, millete ve tüm insanlığa hayırlar ve bereketler getireceğine de canı gönülden inanıyoruz.
Kongre organizasyonu başından sonuna kadar çok güzeldi.
Pandemi dolayısıyla seçilen mekân, ismi gibi "harika" idi.
Genel Başkan'ın konuşmasından önce merhum Prof. Dr. Haydar Baş ile ilgili duygu dolu bir sinevizyon yayınlandı. Hem gözyaşlarımızı tutamadık, hem de asla sönmeyen umutlarımız daha da perçinlendi. Beni en çok çarpan ifade de, başlıkta vurguladığım, "Canımız toprakta, bedenimiz dimdik ayakta" idi.
Prof. Dr. Baş "Gençlik" şiirinde beklediği gençliği şöyle ifade ediyordu:
"Haydi gel yeter artık, cihana can veren genç,
Işık sana sevdalı, hakikate eren genç.
Gel ey kara sevdalı genç, hep seni özlüyorum,
Sevdan beni diriltsin, yolunu gözlüyorum.
Sen ey genç, özlediğim, beklediğim emelsin,
Bu çökük harabeyi yükseltecek tek elsin."
İşte ben bu kongrede Hüseyin Baş'ın şahsında bu genci gördüm. Cihana can verecek, çökük harabeyi ayağa kaldıracak, Prof. Dr. Baş'ın ilmek ilmek dokuduğu genç bir Lider gördüm.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın kongre konuşmasında, her birinin altı önemle çizilmesi gereken çok önemli tespitler vardı.
Bazılarını yerim elverdiğince sizlere aktarmaya çalışacağım:
"Ben Hüseyin Baş. Ömrünü davasına adamış, hiçbir menfaat beklemeden hayatını insanlığın hizmetine sunmuş, kâinatın merkezine insanı koymuş ve o insanın ne olduğunu en mükemmel şekilde tarif etmiş bir fikir insanının, bir ilim insanının ve bir gönül insanının evladıyım."
"Onurla ve gururla söylüyorum: Ben Haydar Baş'ın oğluyum. Hayatımın en gurur verici anını yaşıyorum. Özlenen ve beklenen genç olmak için, bu çökük harabeyi yükseltmek için bugün karşınızdayım."
"Birlik, beraberlik ve bağımsızlık meşalesini yakana söz olsun. Biz o birliği, beraberliği ve bağımsızlığı sağlamak için son nefesimize kadar mücadele edeceğiz."
"Fakirliğin suç sayıldığı günlerin gelmesi için Milli Ekonomi Modeli'ni tüm dünyada hakim kılmak için yola çıktık."
"Ölümsüzlük diyarından bir el üzerimizde artık. Fikriyle, zikriyle, mücadelesiyle bize örnek olan o sonsuzluk âlemine layık olduğumuzu gösterme günüdür bugün."
"Bizim var bi hayalimiz. Hayalimiz 'Tüm ümidim gençliktedir' diyen Atatürk'ün hayalidir. Birlik, beraberlik, kardeşlik içinde birbirini anlayabilenlerin yaşadığı bir toprak hayalidir. Hayalimiz 'Fakirlik suç sayılacak' diyen Oğuz Kağan'ın hayalidir. Hayalimiz 'Devletin dini adalettir' diyen İmam Ali'nin hayalidir. Hayalimiz 'Bizim dönemimiz başladı' diyen Haydar Hoca'nın hayalidir.
"Ben Türkiye'nin en genç genel başkanıyım. Ben Türkiye'nin yüzde 40'ı olan gençlerin temsilcisiyim. Ben ve sizler o gençlerin tamamına ulaşacağız ve onları bu davanın merkezine koyacağız. Gençlerimizle birlikte bir Türkiye inşa edeceğiz. Hayallerimizi gerçekleştireceğiz."
"Kendini 24 yaşında 'Türkiye'nin bağımsızlığına adıyorum' diyen Deniz Gezmiş gibi kendimi 29 yaşında Türkiye'nin bağımsızlığına adıyorum."
"Babam bana fikirlerini, düşüncelerini ve kitaplarını emanet etti. Anlıyorum ki babamın bana en büyük emaneti sizlersiniz. İyi ki varsınız."
"Türkiye'nin en büyük problemi nedir? Hatırlarsanız empatiden bahsetmiştik. Empati, Haydar Hoca'nın 40 yıllık davasının özetidir. Empati, İslam'ın özeti. Empati, insanlığın özeti."
"Birbirimizi anlamazsak, birbirimizi dinlemezsek, birbirimize kulak vermezsek nasıl olacağız arkadaş, kardeş? Biz birbirimizi anlamak ve dinlemek için buradayız. Tüm insanlığa ve Türkiye'ye hizmet etmek için buradayız."
"Niye bu Türkiye bizi seçecek? Çünkü Rusya'nın Duma'sında anlatılmış, kapitalizmi sessiz bir devrimle tarihe gömmüş Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayacağız. Biz o modeli insanlığa hizmet için sunacak kadroyuz."
"Dünya hızla Milli Ekonomi Modeli'ne koşuyor. Bu model kesinlikle uygulanacak. Bu modeli biz mi uygulayacağız yoksa başkalarına mı bırakacağız? Biz uygulayacağız, zira bu model bize emanet bir modeldir."
"Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan bu devlet, bu millet refaha ulaşamaz."
"Milli Ekonomi Modeli sadece bir kitaptan ibaret değildir; Milli Ekonomi Modeli bir hayatın, bir fikrin ve bir gönlün yansımasıdır. Eğer o gönül, o akıl, o inanç modelin içinde olmazsa, kupkuru bir dala döner. O yüzden biz o modeli uygulayacağız ve iktidara taşıyacağız."
"Haydar Hoca'nın dediği gibi devleti baba yapacağız, Şeyh Edebali'nin dediği gibi insanı yaşatacağız ki devleti yaşatabilelim."
"Bu koltuğun hayrını görmek için değil, hakkını vermek için buradayız. Bundan böyle sendelemek, düşmek demektir. Bu davayı iktidara taşıyacağız."
"Gelecek de, deva da, adalet de, Atatürk de burada."
"Haydar Hoca'ya kimse muhalefet etmedi, edemedi. Çünkü Haydar Hoca, her zaman Hakk'ın temsilcisi oldu. Hiçbir şekilde eleştirilemedi. Hiçbir zaman yargılanamadı. O her zaman doğruyu söyledi."
Hayatının her anını ölçü ile yaşayan, bir ömre sığmayacak eserler bırakan Prof. Dr. Haydar Baş'ın yetiştirdiği mükemmel genç bir Lider Hüseyin Baş.
Türk milleti olarak bize düşen ise bu fırsatı da kaçırmamaktır, baş tacı etmektir.
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025