Hz Hüseyin'in eşsiz yürüyüşü, insanlık âlemine armağan ettiği Hüseyni kıyam, şartlar ne olursa olsun, gücü ne miktarda olursa olsun ve batılın taraftarı ne kadar güçlü görünürse görünsün her zaman ve zeminde bir Müslüman'ın yanlışa ve yanlışlıklara meydan okuması gereğinin dersini verir.Elbette Peygamberin ocağında ve kucağında yetişmiş olan Hz. Hüseyin ve beraberindekilerinin attıkları her adımda, gök kubbeye armağan ettikleri her cümlede kıyamete kadar gelecek olan tüm takipçiler için nice dersler, nice ibretler vardır.Hz İbrahim ve beraberindekilerinin hal ve hareketlerinde, tavır ve duruşlarında bizim için nasıl ibretler, örnekler olduğunu Kerim Kitabımızdan öğreniyorsak Hüseyni kıyamda da Ümmet-i Muhammed için numuneler vardır.Hz. Hüseyin de, tıpkı İbrahim aleyhisselamın kavmine söylediklerini hem diliyle hem de duruşuyla haykırmıştır:"İbrâhim'de ve onunla beraber olanlarda, sizin için gerçekten güzel bir örnek vardır. Çünkü onlar kendi toplumlarına şöyle demişlerdi: "Biz, sizden ve Allah'tan başka taptıklarınızdan uzak kimseleriz. Sizi kabul etmiyoruz. Siz tek Allah'a inanıncaya kadar, aramızda asla ortadan kalkmayacak düşmanlık ve kin baş göstermiştir." (Mümtehine: 4).Yezid'in iktidar koltuğuna oturur oturmaz Medine valisine haber salarak Hz. Hüseyin'den biat almasını emretmesi elbette boşuna değildi.Hem, babasının yönetiminden itibaren baş gösteren sapmalara, batıl uygulamalara, din dışı icraatlara hem de kendisinin hayata geçirmek istediği sapıklıklara Hz. Hüseyin'den, yani peygamber ocağından onay almak istiyordu.Vahyin merkezi olan, Cebrail aleyhisselam'ın uğrak yeri olan Peygamber ocağında, Peygamber kucağında yetişmiş, büyümüş serpilmiş olan Hz. Hüseyin'den biat alarak babasının ve kendisinin tüm yanlışlarına onay alabilseydi Yezid, İslam toplumunun tepesinde daha rahat boza pişirecekti.Canı pahasına bâtıla meydan okuyan o er kişi ve beraberindeki bir avuç insan aynen ceddi İbrahim'in kavmine dediği gibi Yezid ve avanesine, etrafındaki yalakalarına öyle dedi; "Biz sizden de sizin İslam'ı ortadan kaldıracak tarzdaki uygulamalarınızdan da uzağız."Hz. Hüseyin, hangi zaman ve zeminde, hangi hal ve şartlarda yaşarsa yaşasın Müslümanların, zalime boyun eğmemesi ve asla zulmü alkışlamaması gerektiği gerçeğini kanı ile yazan, canı ile destanlaştıran ve sonraki nesillere armağan eden bir delikanlıdır, eşsiz bir yiğittir.Yezitler hangi çağda yaşarsalar yaşasınlar ve hangi gücün, ne tür başarıların sahipleri olursalar olsunlar haksızdırlar, dolayısıyla zayıftırlar ve dolayısıyla kendi saraylarında Zeyneplerin haykırışlarından tir tir titremeye mahkumdurlar.Özellikle bu gün sefaletin her çeşidine düçar olmuş, zilletlerden zillet beğenmeye mecbur edilen Müslümanların, hassaten Anadolu coğrafyasından yaşayan bizlerin Hüseynî kıyamdan öğreneceğimiz çok şeyler var.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025