Bir Çanakkale 'romantizm'idir aldı başını gidiyor... Mehmetçik'te şehit, George de... Hırıstiyanlar da bir nevi şehittirler... Mehter'le Haka dansı yanyana... Çanakkale Şehitliği'nin kaldırılarak Barış Parkı yapılması...
Hümanizma... Kardeşlik... Dinlerarası Diyalog, dinlerin kardeşliği... İnsanca yaşama... İnsanlığın savaşı yendiği yer... Ve en nihayetinde Gelibolu Yarımadası'nın büyükelçilik toprağı gibi Çanakkale'ye saldıran ülkelere tahsis edilmesi teklifleri...vs vs...
Bütün bu gayr-i samimi, art niyetler dün Çanakkale'yi geçilmez yapan 'ruh'un köküne kibrit suyu dökerek, bugün Çanakkaley'i kansız-kılıçsız bir şekilde geçebilmek için... Kılıf da her zamanki gibi tüm kutsallarımızın içini boşaltan 'Dinlerarası Diyalog' projesi... Barış, kardeşlik, savaşsız bir dünya teraneleri...
Neyin ve kimin barışı? Bosna Hersek'te 300 bin cana kıymanın barışı mı? Yoksa Bosna'da Müslüman mezarlığına tahammül dahi edilemeyerek üzerlerine kilise yapma barışı mı? Yoksa evet yoksa Çanakkale savaşlarında olduğu şekliyle yeter ki Müslüman Türk ölsün mantığıyla kendi insanına dahi acımayarak Sığındere Açıkhava Hastanesi'ne bomba yağdırma barışı mı? Savaşın en kanlı geçtiği günlerde Türk ve düşman kuvvetlerinden 40-50 bin yaralının ve hasta askerin toplandığı Sığındere sargı yerine 28 Haziran 1915 gecesi, büyük bir düşman gemisi tonlarca bomba yağdırır. Bu bombardıman sonucu yaralı ve hasta Türk ve düşman askerlerinin tamamına yakını hayatlarını kaybederler.
Yukarıda anlatıldığı şekliyle kendisine, kendi insanına dahi saygısı olmayanla küffarla, gavurla barış... Neyin ve kimin adına... Allah akıl ve insaf vere. Barış, insanın herşeyden evvel aklı, tarihi, ecdad sevgisi ve inancı arasında olmalı. Diyalog ve hoşgörü ise herşeyden önce kendi mukaddesatıyla ve kendi mukaddesleri için olmalı.
Romantizm ve tek taraflı ilan-ı aşk biterek yerini artık realizm almalı. Romantizm defterini çoktan kapatan insanlık artık reel politikalar ve ve uygulamalar çağını yaşıyor.
Alın size tarihten bir realizm örneği... Özellikle dini dolayısla vatanı satan diyalogcu zümrenin kulaklarına küpe olması dileklerimizle, tabii o kulaklar papaz kurşunuyla doldurulmamışsa... Merhum Mustafa Kemal Atatürk Edirne'de Selimiye Camii'ni gezerken kubbede Balkan savaşı sırasında Bulgar toplarının güllesiyle açılmış bir deliği gösterirler. O deliğin hiç kapatılmamasını, sonraki nesillere bir ibret belgesi olarak bırakılmasını ve öğretilmesini emreder ve şu lafı Selimiye'de söyler: 'Milletlerin kalbinde hiss-i intikam olmalı. Bu alelade bir intikam değil, hayatına, ikbaline, refahına düşman olanların mazarratlarını izaleye matuf bir intikamdır...'
Adem BİRİNCİ
Hümanizma... Kardeşlik... Dinlerarası Diyalog, dinlerin kardeşliği... İnsanca yaşama... İnsanlığın savaşı yendiği yer... Ve en nihayetinde Gelibolu Yarımadası'nın büyükelçilik toprağı gibi Çanakkale'ye saldıran ülkelere tahsis edilmesi teklifleri...vs vs...
Bütün bu gayr-i samimi, art niyetler dün Çanakkale'yi geçilmez yapan 'ruh'un köküne kibrit suyu dökerek, bugün Çanakkaley'i kansız-kılıçsız bir şekilde geçebilmek için... Kılıf da her zamanki gibi tüm kutsallarımızın içini boşaltan 'Dinlerarası Diyalog' projesi... Barış, kardeşlik, savaşsız bir dünya teraneleri...
Neyin ve kimin barışı? Bosna Hersek'te 300 bin cana kıymanın barışı mı? Yoksa Bosna'da Müslüman mezarlığına tahammül dahi edilemeyerek üzerlerine kilise yapma barışı mı? Yoksa evet yoksa Çanakkale savaşlarında olduğu şekliyle yeter ki Müslüman Türk ölsün mantığıyla kendi insanına dahi acımayarak Sığındere Açıkhava Hastanesi'ne bomba yağdırma barışı mı? Savaşın en kanlı geçtiği günlerde Türk ve düşman kuvvetlerinden 40-50 bin yaralının ve hasta askerin toplandığı Sığındere sargı yerine 28 Haziran 1915 gecesi, büyük bir düşman gemisi tonlarca bomba yağdırır. Bu bombardıman sonucu yaralı ve hasta Türk ve düşman askerlerinin tamamına yakını hayatlarını kaybederler.
Yukarıda anlatıldığı şekliyle kendisine, kendi insanına dahi saygısı olmayanla küffarla, gavurla barış... Neyin ve kimin adına... Allah akıl ve insaf vere. Barış, insanın herşeyden evvel aklı, tarihi, ecdad sevgisi ve inancı arasında olmalı. Diyalog ve hoşgörü ise herşeyden önce kendi mukaddesatıyla ve kendi mukaddesleri için olmalı.
Romantizm ve tek taraflı ilan-ı aşk biterek yerini artık realizm almalı. Romantizm defterini çoktan kapatan insanlık artık reel politikalar ve ve uygulamalar çağını yaşıyor.
Alın size tarihten bir realizm örneği... Özellikle dini dolayısla vatanı satan diyalogcu zümrenin kulaklarına küpe olması dileklerimizle, tabii o kulaklar papaz kurşunuyla doldurulmamışsa... Merhum Mustafa Kemal Atatürk Edirne'de Selimiye Camii'ni gezerken kubbede Balkan savaşı sırasında Bulgar toplarının güllesiyle açılmış bir deliği gösterirler. O deliğin hiç kapatılmamasını, sonraki nesillere bir ibret belgesi olarak bırakılmasını ve öğretilmesini emreder ve şu lafı Selimiye'de söyler: 'Milletlerin kalbinde hiss-i intikam olmalı. Bu alelade bir intikam değil, hayatına, ikbaline, refahına düşman olanların mazarratlarını izaleye matuf bir intikamdır...'
Adem BİRİNCİ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012