25 Aralık Pazar günü Bursa'da Bağımsız Türkiye Partisi'nin belediye başkan adaylarının tanıtıldığı toplantıya katıldım. Tertemiz pırıl pırıl çalışkan vatansever adaylar tespit etmişler. Hepsi görev yapmak için hazır donanımlı arkadaşlar. Tam bir şenlik havasında geçti toplantı.
Davul zurnalar çalındı. Şarkılar türküler marşlar söylendi. Çok sayıda konuşmacı arkadaş ve Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş Türkiye'nin bugün içerisinde bulunduğu durumu tespit etmişler ve çok isabetli konulara değindiler. Prof. Dr. Haydar Baş çok şey söylüyor. Gerçekleri anlatıyor. Hiçbir şey istemiyor. "Bir dönemlik yönetim istiyorum" diyor. Hırsı yok, karanlık planları yok. Milletine şu mesajı verdi:
"Çalma-çırpma, kul hakkı yeme, hırsızlık yapma, haksız kazanca el sürme! Yarın bir gün öteki dünyaya geçerken giyeceğin o beyaz elbisenin cebi yok. Haksız kazanç bu dünyada kalacak. Öteki tarafa geçerken soğuk bedenin üzerinde cepsiz bir elbise giyeceksin, değer mi" diyor. Yargıya meydan okumuyor.
Savcılara meydan okumuyor.
Mahkemelere meydan okumuyor.
"Hukuk biterse felaket başlar" diyor.
"Gidin yargılanın" diyor.
"Bir şeyiniz yoksa neden yargıdan çekiniyorsunuz?" diyor.
"Devlet elinizde, güç elinizde. Paralel devlet mi var? Çeteler mi var? Faiz lobisi mi var? Bunlarla mücadele edin" diyor. "Aziz vatanın bütün tersaneleri ve dersaneleri zapt edilmiş" diyor.
"Millet fakr u zaruret içerisinde harap ve bitap düşmüş" diyor. Gördüğüm konuştuğum herkes, "Prof. Dr. Haydar Baş'ın tespitleri, planı-programı doğru ama kazanamaz" diyor.
Bu bir psikolojik savaştır. Her beş kişinin üçü dördü takdir ediyor. Benimsiyor. Ama "kazanamaz" diyor. Kazanır. Kazanacak. Bu tür oyunlara gelmeyelim. Yanında olalım. Bizleri, ülkemizi kurtaracak tek lider Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Kadrosu pırıl pırıl, donanımlı, samimi, vatansever bir ekip. Bu fırsatı kaçırmayalım. Bir defalık da olsa deneyelim görelim.
Davul zurnalar çalındı. Şarkılar türküler marşlar söylendi. Çok sayıda konuşmacı arkadaş ve Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş Türkiye'nin bugün içerisinde bulunduğu durumu tespit etmişler ve çok isabetli konulara değindiler. Prof. Dr. Haydar Baş çok şey söylüyor. Gerçekleri anlatıyor. Hiçbir şey istemiyor. "Bir dönemlik yönetim istiyorum" diyor. Hırsı yok, karanlık planları yok. Milletine şu mesajı verdi:
"Çalma-çırpma, kul hakkı yeme, hırsızlık yapma, haksız kazanca el sürme! Yarın bir gün öteki dünyaya geçerken giyeceğin o beyaz elbisenin cebi yok. Haksız kazanç bu dünyada kalacak. Öteki tarafa geçerken soğuk bedenin üzerinde cepsiz bir elbise giyeceksin, değer mi" diyor. Yargıya meydan okumuyor.
Savcılara meydan okumuyor.
Mahkemelere meydan okumuyor.
"Hukuk biterse felaket başlar" diyor.
"Gidin yargılanın" diyor.
"Bir şeyiniz yoksa neden yargıdan çekiniyorsunuz?" diyor.
"Devlet elinizde, güç elinizde. Paralel devlet mi var? Çeteler mi var? Faiz lobisi mi var? Bunlarla mücadele edin" diyor. "Aziz vatanın bütün tersaneleri ve dersaneleri zapt edilmiş" diyor.
"Millet fakr u zaruret içerisinde harap ve bitap düşmüş" diyor. Gördüğüm konuştuğum herkes, "Prof. Dr. Haydar Baş'ın tespitleri, planı-programı doğru ama kazanamaz" diyor.
Bu bir psikolojik savaştır. Her beş kişinin üçü dördü takdir ediyor. Benimsiyor. Ama "kazanamaz" diyor. Kazanır. Kazanacak. Bu tür oyunlara gelmeyelim. Yanında olalım. Bizleri, ülkemizi kurtaracak tek lider Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Kadrosu pırıl pırıl, donanımlı, samimi, vatansever bir ekip. Bu fırsatı kaçırmayalım. Bir defalık da olsa deneyelim görelim.
Bünyamin Yücel / diğer yazıları