Öncelikle ilk yarıdaki muazzam oyunu nedeniyle Trabzonspor'u tebrik ediyorum.
Gerçekten futbolda çok ender görülebilecek şekilde hem tempo yaptılar hem de dağılmadan peş peşe golleri buldular. Böyle bir futbol belki 30 maçta bir olabilir.
Avrupa'daki dünya kulübü denilen kulüpler bile böyle bir oyunu ender olarak sergileyebilirler.
Maçın genel analizini yaparsak dediğim gibi Trabzonspor maça çok tempolu başladı ve ilk yarının tamamı boyunca bu tempoyu sürdürdü.
Bu temponun en önemli dayanağı ön alan baskısıydı. Trabzon tempo yaparak Alanya'yı savruklaştırdı ve Alanya yüksek tempolu ilk yarıda buna bir çözüm bulamadı.
Bu tempo karşısında Alanya dağıldı ve hatta çözüldü. Alanya'nın oyunu soğutup topa sahip olmaya çalışması lazımdı.
Bu baskı ve tempo meyvesini de hemen verdi. Henüz 5. dakikada Trabzon 1-0 öne geçti.
Dorukhan'ın baskı ile kaptığı topu Nwakaeme'ye iletmesi ile gol oluştu.
Bu gol öncesi ceza sahası içinde top çevirmeye çalışan Alanya'nın ne yaptığını anlamak mümkün değil. Takım halinde bir ikram olmuş oldu.
Nwakaeme çok özel bir vuruş yapamasa da Marafona'nın dengesiz yakalanması bu golde Alanya hanesine yazılacak bir diğer olumsuz husus.
Bu erken gol Trabzon'un iştahını daha da açtı. 26'da Nwakaeme bir kez daha sahneye çıktı.
Trabzon bu golde ceza sahası çevresinde Nwakaeme ile başlayan bir organizasyon ile golü buldu.
Nwakaeme'nin, Cornelius'un Marafona'dan dönen kafa vuruşunu takip edip golü atması onun hem ne kadar zeki hem de ne kadar çalışkan olduğunu gösteriyor.
Ayrıca Nwakaeme 32'de Bakasetas'a pozisyon hazırladı. Bundan da öte 44 ve 64'teki geçiş hücumlarının başlangıcını da Nwakaeme yaptı.
Üçüncü golü Marafona ikram etti. Bu tip hatalar oyun kontrolünü sağlayamayan takımlar için çok doğal çünkü savruklaşan oyun ile disiplin içinde oynamak mümkün değil.
Bu golde Cornelius bütün santrfor yeteneklerini sergiledi. Adam eksiltti ve açıyı düzeltip gol vuruşunu yaptı.
Bu golde Cornelius'un topu Milunovic'ten topu söküp alması ne kadar güçlü olduğunu da gösteriyor.
Dördüncü golde ise Dorukhan şık bir kafa golü attı. Bu yarıdaki temponun oluşmasında Siopis'in hızlı stilinin hiç şüphesiz etkisi var.
Bakasetas da yine iyi bir performans gösterdi. 15'te kullandığı frikiğin üst direkten dönmesi onun adına talihsizlikti.
İkinci yarı Trabzon akılcı bir şekilde tempoyu düşürdü. Böyle olunca pozisyon ve aksiyon açısından zengin bir ikinci yarı seyredemedik.
İkinci yarıda akılda kalanlar arasında 79'da Djaniny'nin geçiş hücumunda çaprazdan yaptığı vuruşun auta gitmesi var.
Trabzon'un bu maçtaki oyunu futbolda temponun kontrolü ve seviyesinin ayarlanmasının ne kadar önemli olduğunu gösterdi.
Dağılmadan tempo yapabilmek ve yüksek tempoda organizasyon yapabilmek. Trabzonspor'un ilk yarıdaki oyunu adeta ders gibi.
Tempo ve iyi oyun. Artık bundan sonra kaç puan farkla Trabzon'un şampiyon olacağı üzerine iddiaya girilebilir ancak.
Gerçekten futbolda çok ender görülebilecek şekilde hem tempo yaptılar hem de dağılmadan peş peşe golleri buldular. Böyle bir futbol belki 30 maçta bir olabilir.
Avrupa'daki dünya kulübü denilen kulüpler bile böyle bir oyunu ender olarak sergileyebilirler.
Maçın genel analizini yaparsak dediğim gibi Trabzonspor maça çok tempolu başladı ve ilk yarının tamamı boyunca bu tempoyu sürdürdü.
Bu temponun en önemli dayanağı ön alan baskısıydı. Trabzon tempo yaparak Alanya'yı savruklaştırdı ve Alanya yüksek tempolu ilk yarıda buna bir çözüm bulamadı.
Bu tempo karşısında Alanya dağıldı ve hatta çözüldü. Alanya'nın oyunu soğutup topa sahip olmaya çalışması lazımdı.
Bu baskı ve tempo meyvesini de hemen verdi. Henüz 5. dakikada Trabzon 1-0 öne geçti.
Dorukhan'ın baskı ile kaptığı topu Nwakaeme'ye iletmesi ile gol oluştu.
Bu gol öncesi ceza sahası içinde top çevirmeye çalışan Alanya'nın ne yaptığını anlamak mümkün değil. Takım halinde bir ikram olmuş oldu.
Nwakaeme çok özel bir vuruş yapamasa da Marafona'nın dengesiz yakalanması bu golde Alanya hanesine yazılacak bir diğer olumsuz husus.
Bu erken gol Trabzon'un iştahını daha da açtı. 26'da Nwakaeme bir kez daha sahneye çıktı.
Trabzon bu golde ceza sahası çevresinde Nwakaeme ile başlayan bir organizasyon ile golü buldu.
Nwakaeme'nin, Cornelius'un Marafona'dan dönen kafa vuruşunu takip edip golü atması onun hem ne kadar zeki hem de ne kadar çalışkan olduğunu gösteriyor.
Ayrıca Nwakaeme 32'de Bakasetas'a pozisyon hazırladı. Bundan da öte 44 ve 64'teki geçiş hücumlarının başlangıcını da Nwakaeme yaptı.
Üçüncü golü Marafona ikram etti. Bu tip hatalar oyun kontrolünü sağlayamayan takımlar için çok doğal çünkü savruklaşan oyun ile disiplin içinde oynamak mümkün değil.
Bu golde Cornelius bütün santrfor yeteneklerini sergiledi. Adam eksiltti ve açıyı düzeltip gol vuruşunu yaptı.
Bu golde Cornelius'un topu Milunovic'ten topu söküp alması ne kadar güçlü olduğunu da gösteriyor.
Dördüncü golde ise Dorukhan şık bir kafa golü attı. Bu yarıdaki temponun oluşmasında Siopis'in hızlı stilinin hiç şüphesiz etkisi var.
Bakasetas da yine iyi bir performans gösterdi. 15'te kullandığı frikiğin üst direkten dönmesi onun adına talihsizlikti.
İkinci yarı Trabzon akılcı bir şekilde tempoyu düşürdü. Böyle olunca pozisyon ve aksiyon açısından zengin bir ikinci yarı seyredemedik.
İkinci yarıda akılda kalanlar arasında 79'da Djaniny'nin geçiş hücumunda çaprazdan yaptığı vuruşun auta gitmesi var.
Trabzon'un bu maçtaki oyunu futbolda temponun kontrolü ve seviyesinin ayarlanmasının ne kadar önemli olduğunu gösterdi.
Dağılmadan tempo yapabilmek ve yüksek tempoda organizasyon yapabilmek. Trabzonspor'un ilk yarıdaki oyunu adeta ders gibi.
Tempo ve iyi oyun. Artık bundan sonra kaç puan farkla Trabzon'un şampiyon olacağı üzerine iddiaya girilebilir ancak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Elveda şampiyonluk / 17.03.2025
- Sanchez Safuri'yi imha etti / 15.03.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Elveda şampiyonluk / 17.03.2025
- Sanchez Safuri'yi imha etti / 15.03.2025