Demokratik yolların takip edilmesi gereken bir ülkede insanlar çıkmış Cumhur Başkanı seçimine kendi düşüncelerine uygun fetvalar veriyorlar. Her şeyi anayasalar güvence altına almıştır. Her zaman karşı olduğum ve defalarca kabulde zorlandığımı söylediğim, "TÜRKÜN AKLI SONRADAN GELİR " atasözünü, bu seferlik ret etmek mümkün değildir. Seçimlerde aklınız nerede idi. Sizlere, Adalet ve Kalkınma Partisinin temelinde, programlarında belirttikleri AB, ABD; IMF ye bağlılık sözlerinin verildiği bir ortamda, adaletten, kalkınmadan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, olamayacağını, BTP garantisi ile defalarca söylemedik mi? takiyye partisinden olmaları sebebi ile, değişme sözlerini de takiyye zannederek aldanmadınız mı? Bu devlet takiyye cumhuriyeti olamaz diyenlere kulak verseydiniz bu durumlara düşmezdik. AK parti diye millete AK gösterilmeye çalışılan, aslında karanlıklara milleti kurban edenlere, 4.5 yıl içinde vatan topraklarını yabancılara peşkeş çeken, ham olarak 3 katrilyon, işletildiğinde 30 katrilyon dolar olan madenlerinin tamamını yabancılara devreden. AB , AB diye mecnuna dönen, geldiğinde 220 dolar toplam borcu 480 milyar dolara çıkartan, bu arada özelleştirme krizleri ile, kar getiren tüm kaynakları, fabrikaları, firmaları, yabancılara hibe eden, bu, sözüm ona AK olan partinin icraatlarına en ufak bir tepki gösterdiniz mi? Şimdi ne oldu da başından beri Bağımsız Türkiye Partisinin sürekli olarak söylediklerini söyler oldunuz. Yoksa kuraklık çeken ülkeye yağmur yerine taş falan mı yağdı? Millet vekili dahi olmadığı halde, 3 tane sandık sebebi ile iptal edilen Siirt seçimleri yenilendiğinde, Sayın Erdoğan en önemli makama geldiğinde, hanginiz, hangi adalete dayalı, hangi mantık ve anayasal kuralla, Başbakan olduğunu tartıştınız mı? O da yetmedi kapatılan Dehap'ın milyonları aşan reylerini de bunlara vererek güçlenmelerine hangi Atatürkçü, hangi vatanperver örgüt itiraz etti. Hangi ileri görüşlü seçim kurulu, bu insanların ikinci tercihlerini bilebilirdi ki reylerini değerlendirdi. O zaman o üç sandık yüzünden koca bir şehrin seçimini tekrarlamak yerine, aslında üç sandıkta rey kullananların demokratik hakları olan seçmeme hakkına saygı gerekmez miydi. Üç sandık için yapılanın, üç milyona karşı yapılması gereğini hanginiz dile getirdi. Şimdi yaptığınızın hiç mi hiç haklı tarafı yoktur. Hele ATATÜRKÜ dört buçuk yıl göz ardı ederek? 29 Ekimde AB anayasasına kilisede, papazın heykelinin altında atılan imza, cumhuriyetin temelini ortadan kaldırmayı hedeflemiştir. Atatürk'ün kurduğu cumhuriyeti bu duruma düşürenlere hangi dernekler, hangi partiler karşı durdu, hele bir düşününüz. Laikliğe gelince, hep söylenen laikliğin, AKP'nin, dindar bir parti tabanının olması ve iktidara gelmiş olması ile ihlalidir. Soruyorum yüzde 99'u Müslüman bir ülkede elbette iktidara gelenler Müslüman olacaktır. Bu normal değilmidir. Yani bizi ataistler mi idare etmelidir. Bu ne mantık? Önemli olan, laikliği zedeleyen, idarecilerin o veya bu olması değil, din ile devlet işini biri biri ile karıştırmamasıdır. Bu iktidar o kadar değişti ki laikliği İslam'a karşı olma kabul edenlere uyarak, camileri kapatarak 40 bin den fazla 60 binden azsayıda kilisenin açılmasına müsaade etti. Devlet eliyle kiliseleri bütçeden restore adı altında imar ederek Vatikan'ı yurdumuza taşıdı. Kapılarını ardına kadar misyonerlere açtı. İstanbul'da sur içinde Equmenik ortadoks din devletine yeşil ışık yaktı. ABD nin BOP projesi ile Dinler arası diyalogu, medeniyetler buluşması adı altında ılımlı İslam denilen fitneyi, milletimize layık gördü. Laiklik, dindar görüntü altında, kiliselerin açılması, camilerin kapatılması, Bazı ayetlerin, dinler arası diyalog kapsamında okunulmamasının direktifleri imamlara verilirken çoktan elden gitmişken, akıllar neredeydi. Neredeydi ATATÜRK'çüler. Nerede idi sivil toplum örgütleri. Ortada BTP ve hakiki birkaç aydından başka kimse yoktu. Geç de olsa, milletimizin hakikatleri görmesi beni son derecede memnun etti. Biz Türk'üz yeter ki doğruyu görelim. Şu anda milletimizin birlik ve beraberliğini temin herkese düşen vazifedir. Yanlış anlaşılmasın, ben Başbakanın Cumhur Başkanı olmasını istiyor değilim. Asla uygun görmüyorum. Ancak demokratik hakları çiğnemeye kimsenin yetkisi olamaz. İnşallah yetkililer milleti, devleti, cumhuriyeti, düşünürde şahsi menfaatler dışında, hiç olmasa seçime kadar uygun çözümü getirirler. Nasıl olsa BTP sözünü tutarak bu devleti kainat devleti yapacaktır. Artık kendimize gelme zamanıdır. Seçime kadar sakin ve sabırlı olmalıyız. Şu anda bırakalım demokrasi devam etsin. Bu kargaşa ancak BTP iktidarı ile sonradan halledilecektir. AKP ille de kendinden aday çıkartmak istiyorsa, bekleyiniz.Ha o olmuş ha başkası, Hepsi biri birinin kopyası.Kimi babalar gibi satar.Mısırı tavuklara atar.Kuş gribi ayağına, milli serveti imha edip, Servetine servet katar.Kimi yurt dışında volta atar.Binince uçağa cesareti artar.Aklına geleni ortaya atar.Dönene kadar milleti,Biri birine katar.Hele bir kazansın, İdareyi telefonla yapar.Kimi derki bağımsızlık,Yapar bende hazımsızlık.AB ye girer girmez,Kalmaz bende rahatsızlık.Bir başkası olursa ve,Barzani'den tehdit gelirse şayet,Tek çaresi Rice' şikayet.Dış işleri, iç işleri, Zaten malum gelişleri.Bush emreder her şeyleriOlur ya bazen, vicdanen birileri çıkarda derse yeter.Bir hafta sonu hepsi tamam,Ben bir türlü anlayamamNasıl becerir bu işi Kızılcahamam.Sonuçta, ha o olmuş ha başkası. Hepsi biri birinin kopyası.Beş yıldır muhalefetten aldılar pası.Millete düşen işin laf salatası.Her şey açık ve netAnlatabildim mi nihayet.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017