Hükümet, bir süt dağıtımını bile yüzüne gözüne bulaştırmadan başaramadı.
Her şeyde bir skandala imza atmakta mahir hükümet, süt dağıtımında da maharetini ortaya koydu!
Okul sütü projesi, bir fiyaskoya dönüştü.
Diyarbakır, Sivas, Antalya, Kırıkkale, Samsun, Adana, Konya, Edirne, Sakarya, Mersin, Adana ve Muğla sütten zehirlenme olayının yaşandığı illerden bazıları.
Bu projeyi yürüten bakanlıklara göre sorun psikolojik.
Yani bozuk sütten zehirlenen öğrenciler hatalı olan.
Kendilerinde hata yok ya! Bir de süte alerjisi olan öğrencilerinden haberi olmayan öğretmenler hatalıymış!
Yetkililerin iddiası böyle…
Yani sütü için öğrenci hatalı, sınıfta ders veren öğretmen hatalı ama kendileri “sütten çıkmış ak kaşık…”
Böyle politikacılar sadece Türkiye’de yetişiyor…
Sivas Valisi Ali Kolat’ın açıklamaları sütün bozuk olduğunu gösteriyor. Kolat, “Bozuk süt olduğu anlaşılıyor, arkadaşlarımızın tespitleri öyle” dedi.
Ortaya çıkan bir gerçek de bu skandalın sebebini gösteriyor.
Okul sütü projesini devreye sokan ve Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelikte dağıtılan sütler için “mevsimsel süt fazlalığının değerlendirilmesi” ibaresi kafaları karıştırdı.
Neymiş efendim?
Fazla sütler değerlendirilsin diye bu proje ortaya konulmuş.
Bozuk sütü öğrencilere içiren Milli Eğitim Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı ne derlerse desinler sorumludur.
Bu skandal Almanya’da, Fransa’da ve yahut da başka bir Batı ülkesinde meydana gelse sorumlular zaman kaybetmeden istifa ederlerdi.
Sorunların ülkesi Türkiye’de ise böyle bir şey asla olmuyor, olamıyor.
Çünkü bakanlık koltuğuna oturanlar adeta koltuğa kendilerini mühürlüyorlar. O koltuktan onları sökmek mümkün olmuyor. Bakanlıklarını ilgilendiren skandallarda bile pişkin pişkin o makamda oturmaya devam edebiliyorlar.
Böyle şeyler sadece Türkiye için olağan şeyler.
Küçücük yavrularımızın sağlığını hiçe sayan bu skandal da daha önceki skandallar gibi faili meçhul kalmamalı. Mutlaka sorumlular hesap vermeli. Sütleri tedarik eden şirketlerde ihmal varsa onlara en büyük cezalar verilmeli.
Ama sorunun kaynağı ne olursa olsun ortada şimdiden belli olan failler var.
Bu failler siyasilerdir, yani hükümettir.
Hükümet ya da okul sütü projesini organize eden bakanlıklar oralı olmasalar da skandalın tüm sorumluluğu onların omuzlarındadır.
Bu sorumlulukla yüzleşip, gereğini yapmak, yani istifa müessesesini devreye sokmak onurlu duruşunu göstermelerini yavrularının sağlığından endişe duyan vatandaşlarımızın olduğu kadar hepimizin beklentisidir.
Her şeyde bir skandala imza atmakta mahir hükümet, süt dağıtımında da maharetini ortaya koydu!
Okul sütü projesi, bir fiyaskoya dönüştü.
Diyarbakır, Sivas, Antalya, Kırıkkale, Samsun, Adana, Konya, Edirne, Sakarya, Mersin, Adana ve Muğla sütten zehirlenme olayının yaşandığı illerden bazıları.
Bu projeyi yürüten bakanlıklara göre sorun psikolojik.
Yani bozuk sütten zehirlenen öğrenciler hatalı olan.
Kendilerinde hata yok ya! Bir de süte alerjisi olan öğrencilerinden haberi olmayan öğretmenler hatalıymış!
Yetkililerin iddiası böyle…
Yani sütü için öğrenci hatalı, sınıfta ders veren öğretmen hatalı ama kendileri “sütten çıkmış ak kaşık…”
Böyle politikacılar sadece Türkiye’de yetişiyor…
Sivas Valisi Ali Kolat’ın açıklamaları sütün bozuk olduğunu gösteriyor. Kolat, “Bozuk süt olduğu anlaşılıyor, arkadaşlarımızın tespitleri öyle” dedi.
Ortaya çıkan bir gerçek de bu skandalın sebebini gösteriyor.
Okul sütü projesini devreye sokan ve Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelikte dağıtılan sütler için “mevsimsel süt fazlalığının değerlendirilmesi” ibaresi kafaları karıştırdı.
Neymiş efendim?
Fazla sütler değerlendirilsin diye bu proje ortaya konulmuş.
Bozuk sütü öğrencilere içiren Milli Eğitim Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı ne derlerse desinler sorumludur.
Bu skandal Almanya’da, Fransa’da ve yahut da başka bir Batı ülkesinde meydana gelse sorumlular zaman kaybetmeden istifa ederlerdi.
Sorunların ülkesi Türkiye’de ise böyle bir şey asla olmuyor, olamıyor.
Çünkü bakanlık koltuğuna oturanlar adeta koltuğa kendilerini mühürlüyorlar. O koltuktan onları sökmek mümkün olmuyor. Bakanlıklarını ilgilendiren skandallarda bile pişkin pişkin o makamda oturmaya devam edebiliyorlar.
Böyle şeyler sadece Türkiye için olağan şeyler.
Küçücük yavrularımızın sağlığını hiçe sayan bu skandal da daha önceki skandallar gibi faili meçhul kalmamalı. Mutlaka sorumlular hesap vermeli. Sütleri tedarik eden şirketlerde ihmal varsa onlara en büyük cezalar verilmeli.
Ama sorunun kaynağı ne olursa olsun ortada şimdiden belli olan failler var.
Bu failler siyasilerdir, yani hükümettir.
Hükümet ya da okul sütü projesini organize eden bakanlıklar oralı olmasalar da skandalın tüm sorumluluğu onların omuzlarındadır.
Bu sorumlulukla yüzleşip, gereğini yapmak, yani istifa müessesesini devreye sokmak onurlu duruşunu göstermelerini yavrularının sağlığından endişe duyan vatandaşlarımızın olduğu kadar hepimizin beklentisidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Enerji masasında Türkiye neden yok? / 08.11.2025
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024



















































































