Brexit, ihracatımızı vuracak

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, İngiltere'nin 31 Ocak itibariyle Avrupa Birliği'nden (AB) ayrıldığını ifade ederek, Brexit'in Türk inşaat malzemesi sanayisini olumsuz etkileyeceğini belirtti. Erdoğan, şunları söyledi: "Taraflar 2020 sonuna kadar, gelecekteki ilişkilerini düzenleyecek kapsamlı bir anlaşmaya ilişkin müzakere yürütecek. Geçiş süreci boyunca İngiltere, AB kurallarına bağlı olmayı sürdürecek. Bu süre içinde kapsamlı bir anlaşmaya varılma olasılığı zor görülüyor. Bu dönemde Türkiye-İngiltere ticaret ilişkilerinin de 2020 sonuna kadar aynen devam etmesi bekleniyor."

İngiltere iyi müşteri

Öte yandan Türkiye'nin, İngiltere'ye yaptığı toplam inşaat malzemesi ihracatı; 2014 yılında 1 milyar 248 milyon dolar, 2015 yılında 1 milyar 22 milyon dolar, 2016'da 988 milyon dolar, 2017'de 1 milyar 118 milyon dolar, 2018'de ise 1 milyar 303 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. 2014 ila 2018 yıllarında toplam ihracatımız 5 milyar 679 milyon dolar oldu. Bugün geldiğimiz noktada bu ihracat rakamlarının büyümesi ya da küçülmesi ise tamamen Brexit sonrasında İngiltere ile Türkiye'nin belirleyeceği yol haritasına bağlı. İnşaat malzemeleri ihracat pazarlarımızda ilk sırayı 2016 yılında ABD, 2017 yılında İngiltere, 2018'de ise Almanya aldı ve ilk üç sırada hep bu üç ülke yer aldı. 2018'de Brexit etkisindeki İngiltere'ye ihracat yüzde 16.5 artarak 1 milyar 303 milyon dolara ulaştı.

Hangi model seçilecek

İngiltere ile AB ve Türkiye ilişkilerinde, bundan sonra izlenecek yola yönelik 4 seçenek söz konusu. Türkiye için en uygun seçeneğin 'Norveç Modeli' olduğu dile getiriliyor. Bu modelin uygulanması halinde Avrupa Tek Pazarı üyesi olarak AB ile ilişkiler ve ticaret sürdürülür, sıfır gümrük ve sıfır kota uygulanır ve AB bütçesine katkıya devam edilir.

Seçeneklerden biri olan 'İsviçre Modeli'ne göre AB ile ikili anlaşmanın yanı sıra üye ülkelerle ikili anlaşmalar yapılır, Avrupa Tek Pazarı üyesi olmadan sadece mallar ve kişiler için anlaşmalara gidilir ve İngiltere içeriği genişletebilir. Bu durumda Türkiye ile yeni bir anlaşma gerekir. Bir diğer seçenek olan 'Avrupa Serbest Ticaret Birliği Modeli'nde ise İngiltere EFTA üyesi olarak AB ile mal ticaretini yürütür. Sıfır gümrük ve sıfır kota uygulanır, AB bütçesine sınırlı katkı sağlanır. Bu modelin de Türkiye için uygun olduğunu söyleyebiliriz.

Son seçenek 'Dünya Ticaret Örgütü Modeli'ne göre ise; AB ile bir üçüncü ülke gibi ilişki kurulur. İngiltere ile AB serbest ticaret anlaşması yapar. Anlaşmanın temel amacı sıfır gümrük ve sıfır kota olur.

İBRAHİM ETHEM YIĞ