'Böyle giderse ekmekte bile büyük kriz çıkar'
Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Murat Kapıkıran'dan hububat alım fiyatlarına tepki
12.06.2024 15:48:00 / Güncelleme: 12.06.2024 17:10:23
Bülent TAPICI
Bülent TAPICI





Türkiye'nin birçok yerinde hasat devam ederken hükümetin açıkladığı hububat alım fiyatları çiftçiyi hayal kırıklığına uğrattı.
Açıklanan fiyatlara hem çiftçiler hem de ziraat odaları tepkili.
Konuyla ilgili bir açıklama da Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Murat Kapıkıran'dan geldi.
Kapıkıran şunları söyledi;
"Eskiden buğday ve arpayla beraber çeltik, yulaf vesairede de fiyat açıklanırdı. Şimdi hiçbirisinin fiyatı açıklanmadı sadece buğday ve arpa açıklandı. Toprak Mahsulleri Ofisi, üreticilerle sözleşmeli üretim yapmalı ve tamamını almalı. Aksi takdirde Türkiye'de önümüzdeki yıl daha az ekim yapılacak, daha az buğday ve hububat üreticisi kalacak, sonraki yıllarda daha da azalacak ve tamamen küresel piyasalara muhtaç hale geleceğiz.
Döviz kurunun bu kadar hızlı arttığı, artmaya devam ettiği bir ortamda da artık ekmek bile bir kriz konusu olmaya başlayacak Türkiye'de. Buğday en stratejik üründür, arpa en stratejik üründür. Bunların taban fiyatlarını üretimin sürdürülmesi doğrultusunda hazırlamayan bir yaklaşım üreticiyi üretim yapmaktan vazgeçirtir, tüketiciyi de yoksulluğa ve bunların ürünlerini elde etme güçlüklerine gark eder, buralara sürükler. Maalesef bu süreci yaşıyoruz, hangi akılla bunun yapıldığını anlamaya çalışıyoruz. Buğday ve arpa fiyatlarını bu kadar düşük vermek bir ülkenin tarımı için mümkün
olan bir durum değil.
Bölgesel anlamda buğday taban fiyatlarının belirlenmesi gerektiğine ve Toprak Mahsulleri Ofisi'nin bölgesel satın alma yaparak oradaki arazi rant değerlerine, arazi kiralarına, oradaki buğday arpa verimliliğine göre belirlenen bölgesel fiyatlarla alım yapması gerektiğini düşünüyorum. Bugün Konya'da 270 kilogram dönümden alanın maliyetleriyle, Trakya'da 750 kilo alanın maliyetleri arasındaki denkliği tek fiyat ve tek alım fiyatıyla yapmak mümkün değil. Tarım Bakanlığı her yerde örgütlü, bu örgütlülüğü üzerinden her yerde havza bazlı olarak bir ortalama ürün fiyatı, ürün taban alım fiyatı, tavsiye alım fiyatı belirleyerek sürdürmeli diye düşünüyorum.
Aksi takdirde önümüzdeki yıllarda bırakın hububat çiftçisinin üretimi sürdürüyor olmasını ekmek fiyatları, makarna fiyatlar da döviz kuruna bağlı olarak, dünya küresel fiyatlarına bağlı olarak fiyat artışlarını görecek. Bu durumda, satın alma gücünün düşük sürdüğü, adaletsiz gelir dağılımının yaşandığı Türkiye'de de çok ciddi gıda sorunları, gıda krizleri ve beslenme krizleriyle karşı karşıya kalacağız diye düşünüyorum"
Açıklanan fiyatlara hem çiftçiler hem de ziraat odaları tepkili.
Konuyla ilgili bir açıklama da Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Murat Kapıkıran'dan geldi.
Kapıkıran şunları söyledi;
"Eskiden buğday ve arpayla beraber çeltik, yulaf vesairede de fiyat açıklanırdı. Şimdi hiçbirisinin fiyatı açıklanmadı sadece buğday ve arpa açıklandı. Toprak Mahsulleri Ofisi, üreticilerle sözleşmeli üretim yapmalı ve tamamını almalı. Aksi takdirde Türkiye'de önümüzdeki yıl daha az ekim yapılacak, daha az buğday ve hububat üreticisi kalacak, sonraki yıllarda daha da azalacak ve tamamen küresel piyasalara muhtaç hale geleceğiz.
Döviz kurunun bu kadar hızlı arttığı, artmaya devam ettiği bir ortamda da artık ekmek bile bir kriz konusu olmaya başlayacak Türkiye'de. Buğday en stratejik üründür, arpa en stratejik üründür. Bunların taban fiyatlarını üretimin sürdürülmesi doğrultusunda hazırlamayan bir yaklaşım üreticiyi üretim yapmaktan vazgeçirtir, tüketiciyi de yoksulluğa ve bunların ürünlerini elde etme güçlüklerine gark eder, buralara sürükler. Maalesef bu süreci yaşıyoruz, hangi akılla bunun yapıldığını anlamaya çalışıyoruz. Buğday ve arpa fiyatlarını bu kadar düşük vermek bir ülkenin tarımı için mümkün
olan bir durum değil.
Bölgesel anlamda buğday taban fiyatlarının belirlenmesi gerektiğine ve Toprak Mahsulleri Ofisi'nin bölgesel satın alma yaparak oradaki arazi rant değerlerine, arazi kiralarına, oradaki buğday arpa verimliliğine göre belirlenen bölgesel fiyatlarla alım yapması gerektiğini düşünüyorum. Bugün Konya'da 270 kilogram dönümden alanın maliyetleriyle, Trakya'da 750 kilo alanın maliyetleri arasındaki denkliği tek fiyat ve tek alım fiyatıyla yapmak mümkün değil. Tarım Bakanlığı her yerde örgütlü, bu örgütlülüğü üzerinden her yerde havza bazlı olarak bir ortalama ürün fiyatı, ürün taban alım fiyatı, tavsiye alım fiyatı belirleyerek sürdürmeli diye düşünüyorum.
Aksi takdirde önümüzdeki yıllarda bırakın hububat çiftçisinin üretimi sürdürüyor olmasını ekmek fiyatları, makarna fiyatlar da döviz kuruna bağlı olarak, dünya küresel fiyatlarına bağlı olarak fiyat artışlarını görecek. Bu durumda, satın alma gücünün düşük sürdüğü, adaletsiz gelir dağılımının yaşandığı Türkiye'de de çok ciddi gıda sorunları, gıda krizleri ve beslenme krizleriyle karşı karşıya kalacağız diye düşünüyorum"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.